HALİL TUNCER
İSTANBUL - Almanya'dan daha fazla turistin gelmesine yönelik İstanbul'da, Almanya'nın önde gelen seyahat acentaları ile Türk Turizmcilerini buluşturan ve Türkiye turizminin konuşulduğu 'FVW İstanbul Workshop - B2B Toplantılar' adlı çalıştay düzenlendi. Çalıştayda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, "Rekabetçi, verimli ve dinamik bir sektörümüz var. Yakın geçmişteki sıkıntılardan sonra olumlu gelişmeler yaşayarak geçtiğimiz yıla oranla yüzde 25'lik bir gelişme kaydettik. Bu umutlarımızı daha da artıran bir unsur" dedi.
Turizm açısından yüksek potansiyele sahip bir şehir olan İstanbul'un imajının tazelenmesi, orta ve uzun dönemde yüksek katma değer üreten vazgeçilmez bir destinasyon haline gelmesi amacıyla düzenlenen 'FVW İstanbul Workshop - B2B Toplantılar' adlı program Harbiye'deki Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) önderliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Ticaret Odası (İTO), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Türk Hava Yolları (THY) ve İstanbul Turizm Derneği, (İSTTA), Almanya'nın önde gelen medya kuruluşlarından FVW'nin destekleri ile gerçekleşen çalıştay turizm sektöründe Türkiye ve Almanya'nın önemli kurumlarını bir araya getirdi. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, İstanbul Valisi Vasip Şahin, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, İTO Başkanı Şekip Avdagiç, TÜROFED Başkanı Osman Ayık ile Almanya'dan gelen çok sayıda tur operatörü yetkilisi, Alman gazeteciler katıldı.
TOBB olarak yurt dışında da geniş bir networke sahip olduklarına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Atlantik ile Pasifik arasında tüm iş örgütlerinin içindeyiz ve yönetimindeyiz. En büyük ticaret partnerimiz olan Almanya ve Alman iş dünyasıyla çok derin iktisadi ilişkilerimiz var. Almanya'nın en büyük iş örgütü Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği ile birlikte Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası'nı kurduk. Burada Almanya ve Türkiye'nin önde gelen turizm firmaları bulunuyor. Ülkemizde faaliyet gösteren Alman firmalarına yardımcı oluyor, onların hakkını ve hukukunu savunuyoruz." dedi.
Türkiye'de turizmin gelişmesi için büyük bir gayret içinde olduklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, Almanya'nın Türkiye turizmi için her zaman önemli olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Almanya hep ilk 3 ülke içinde yer almıştır. Ne yazık ki, son birkaç senedir, ülkemize gelen yabancı turist sayısı içinde Almanya'nın payı, yüzde 16'dan yüzde 10'a geriledi. 2015 yılındaki 5,6 milyon Alman turist ile zirve yaptığımız yılın hala gerisindeyiz. Geçen sene Alman turist sayısı 3,6 milyondu. Bu yılın ilk yarısı itibarıyla geçen yıla göre yüzde 22'lik artış olması ise sevindiricidir. İşte şimdi, bu trendi nasıl korur ve daha da artırabiliriz konusunu, burada, işin asıl uzmanı olan sizler konuşacak ve değerlendireceksiniz."
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya da Türk-Alman ilişkilerini layık olduğu seviyede tutma notasında, turizmin önemli rol oynadığını belirterek, "Almanya'da yaşayan 3 milyon civarında Türk vatandaşımız iki ülke arasında uzun yıllara dayanan tarihi ve kültürel bağların mimarıdır. İki toplum arasındaki bu insan bağı karşılıklı turizm akışına da önemli bir zemin oluşturmaktadır. Türkiye için en önemli turizm pazarlarının başında gelen Almanya'dan 2017 yılında 3,6 milyon ziyaretçi misafir ettik. Bu yılın 7 aylık döneminde ülkemizde ağırladığımız Alman dostlarımızın sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artarak 2,3 milyona çıktı. Yıl sonunda yaklaşık 4,5 milyon Alman misafiri ülkemizde ağırlamış olmanın mutluluğunu yaşayacağız inşallah. İstanbul'u ziyaret eden yabancı misafirler açısından Alman vatandaşları 1. sırada yer almaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Çalıştay, gün içerisinde yapılacak panellerle devam edecek.
Turizm açısından yüksek potansiyele sahip bir şehir olan İstanbul'un imajının tazelenmesi, orta ve uzun dönemde yüksek katma değer üreten vazgeçilmez bir destinasyon haline gelmesi amacıyla düzenlenen toplantının açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Alpaslan turizm sektörünün kendisi dışındaki etkenlerden son derece etkilenen hassas bir sektör olduğunu söyledi.
Türkiye'nin de turizmde yakın geçmişte yaşadığı sıkıntıların, sektörün dışından kaynaklanan sebeplerden dolayı ortaya çıktığını ve buna bağlı krizler yaşadığını belirten Alpaslan, "Çok şükür 2017'de bu sorunları aşmaya ve bu yıl içinde de çok daha iyi seviyelere geldik. Bundan sonra da bu büyümeyi hızla sürdüreceğimizi düşünüyorum. Turizmdeki bu dinamiklerin bunu sağlayacağına inanıyorum. Rekabetçi, verimli ve dinamik bir sektörümüz var. Yakın geçmişteki sıkıntılardan sonra olumlu gelişmeler yaşayarak geçtiğimiz yıla oranla yüzde 25'lik bir gelişme kaydettik. Bu umutlarımızı daha da artıran bir unsur" dedi.
ALMANLAR BİZİM İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR DOST"
Almanya'nın turizm sektörü açısından son derece önemli olduğuna vurgu yapan Alparslan, "Almanya, yurt dışında en fazla vatandaşımız olan ülke. Almanya ile tarihi ve derin birlikteliklerimiz var. Sektör açısından Almanlar bizim için vazgeçilmez bir dost, bir partner. Bu toplantı için katkıda bulananlara teşekkür ediyorum. İki ülke arasındaki işbirliğinin bu toplantıların çok büyük katkılar sağlayacağını düşünüyorum" diye konuştu.
VALİ ŞAHİN'DEN TURİZME İLİŞKİN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Çalıştay'da konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin ise İstanbul'u tarihin ve medeniyetlerin emaneti olarak gördüklerini belirterek, "Hassasiyetimiz bu emaneti koruma notasında" dedi. Vali Şahin, üçüncü havalimanının var olan ihtiyaçların yanı sıra gelecek perspektifi içerisinde oluşabilecek ihtiyaçları karşılama noktasında da önemli bir altyapı yatırımı olduğunu, açılışı gerçekleştiğinde ise buluşma noktası olarak İstanbul'un daha da ön plana çıkacağını ifade etti. İstanbul'da 2015 yılında 13 milyona varan ziyaretçiye ulaşıldığını ve bu sayının yeni havalimanıyla birlikte ileriye geçeceğine inandıklarını söyleyen Şahin, şöyle devam etti: "2015 yılından sonra ülkemizin civarında maalesef yaşanan bir takım istikrarsızlıklar ve iç savaşlardan dolayı ister istemez hem ülkemiz hem İstanbul etkilendi. İstanbul en az Tokyo, New York, Berlin ya da Paris kadar güvenli bir şehir. Şunu kabul ederek, evet yüzde yüz terörden ve saldırı ihtimalinden arındırılmış bir şehir midir? Bunu iddia etmiyorum ama şunu iddia ediyorum; Berlin, Tokyo, Londra, Paris ne kadar arındırılmışsa biz de en az o kadar arındırılmış vaziyetteyiz. Çünkü maalesef terör asimetrik bir şekilde gelişiyor. Nerede nasıl hangi ilke ve ölçütlere göre davranacağı hususunda artık hiçbir ölçütleri, insaf ve vicdan ölçütleri yok. Çoluk, çocuk, kadın kim olursa olsun hepsi hedefi. Dolayısıyla dünyanın her yerinde terör insanlığın baş belası ve birlikte mücadele edilmesi, başa çıkılması gereken bir olgu. Bu nedenle biz İstanbul'da hem merkezi hükümetimizin almış olduğu genel tedbirler hem İstanbul'da almış olduğumuz özel tedbirlerle terör ihtimalini minimize ettik. Teröre karşı gerçekten tecrübe kazanmış bir güvenlik ordumuz var. Teröre karşı ciddi operasyonlar yapabilecek bir kapasiteye sahibiz. Ama burada hepimizin birlikte iş birliği yapması lazım." Terörden en önce ve en çok etkilenen sektörün turizm olduğunu bildiren Şahin, teröre karşı da herkesin işbirliği içinde olması mesajı verdi.