Erdoğan enflasyonla mücadeleye iki uçağını satarak başlamalı

ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKIN
MANAVGAT/ANTALYA - Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Ak Parti Genel Başkanı ve partisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyonla gerçek anlamda mücadele etmek istiyorsa kamuda tasarrufa ilk önce Cumhurbaşkanlığı uçak filosu ndan ikisini satarak başlaması gerektiğini söyledi.

TÜİK'e talimatla enflasyonun düşmesinin imkansız olduğunu vurgulayan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, ''Ülkeyi yönetenlerde israf diz boyu, dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan makam aracı filosu bizim ülkemizde var. TÜİK'in rakamlarla oynamada oynadığı ali cengiz oyunlarıyla enflasyon yüzde 73,5. ENEG'a göre ise yüzde 150'nin üzerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadelede kararlı olduğunu göstermek istiyor ve bu bağlamda topluma rol model olmak istiyorsa,kamuda israfı önlemede ilk önce uçak filosu ndan ikisini satmakla başlamalı. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan iki uçağını satsın en düşük emekli maaşı 3500 lira değil;4500 lira olur. Kendileride enflasyonla mücadele etmeye inançları yok ki, hiç bir adım atmıyorlar. Lüks, şatafat ve konforlu hayatlarından hiç taciz vermiyorlar Halk geçinemezmiş, ekonomik sıkıntı içinde olmuş hiç umurlarında değil.?. Onun için başta Antalya milletvekilleri Antalyada çarşıda pazarda esnafın ve halkın derdini soramıyor. Sormayda cesaretleri ve yüzleri yok. '' dedi.

Partisinin ekonomi kurmayları arasında yer alan Milletvekili Çetin Osman Budak, Antalya'nın Kepez, İbradı ve Akseki ilçesinde esnaf ve kahvehane ziyareti yaparak sorunlarını dinledi. Ak Parti iktidarının yanlış ekonomi ve dış politika ile yargı bağımsızlığı olmamasına bağlı hukukta yaşanan hatalarının faturasının milletçe 83 milyonun ödedediğinie dikkat çeken Çetin Osman Budak,'' Damat Berat Albayrak Maliye ve Hazine Bakanı olduğu dönemde maaşınızı dolarla mı alıyor musun diyerek halkla alay ederken doları kontrol altında tutmak için arka kapı satışlarıyla 128 milyar dolar buharlaştı. Şimdiki Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nurettin Nebati de döviz kurunu kontrol altında tutmak için Damat Albayrak'ın yolunda yürüyerek arka kapı döviz satışlarıyla ülkede buharlaşan para 200 milyar dolara ulaştı. Toplum nezdinde inandırıcı enflasyonla mücadele programı uygulamazsanız , size kimse inanmayacağı döviz kurunu sabit tutmak ve enflasyonla mücadele edemezsiniz! İstediğiniz kadar istediğiniz ülke ile swap anlaşması yapın. '' diye konuştu.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI OLMAYAN BİR ÜLKEYE HİÇ KİMSE YATIRIM İÇİN MİLYON DOLARLARINI GETİRMEZ!

Cumhuriyet tarihi süresince Ak Parti iktidarı döneminde olduğu kadar dış politikada yaşananların iç politika söylemi olarak kullanıldığı dönemin olmadığının altını çizen Budak, Türkiye'nin öyle bir ülke haline geldik ki, Avrupa Birliği(AB) ülkesi Belçika Brüksel'de ABD'de Washington da Türkiye harekette Ankara'ya varmadan uçakta yalanlanan ülke konumuna düşen bir ülke konumuna geldiğini kaydetti. Milletvekili Budak konuşmasını şu sözlerle tamamladı:' Ülkemizin dış politikada itibarı sıfır. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüksek perdeden konuştuğuna bakmayın ABD Başkanı F-35'ler konusunda şöyle söz verdi böyle söz verdi diye açıklama yapmasına. ABD'de bir defa kuvvetler ayrılığı var; Jone Biden sana böyle bir söz veremez. ABD'de senato ve Temsilciler Meclisi var. Onların onayı olmadan böyle bir söz cermesi olamaz. Ayrıca ABD'de yargıçlar Türkiye'deki gibi siyasi iradenin önünde kili büklüm olup cübbelerini iliklemiyor. Orada kuvvetler ayrılığı var. Yargı bağımsızlığı var. Her şey bir kişinin iradesinde değil? . Bu tür hamasi söylemleri Rahip Bıransın, Deniz Yücel, Cemal Kaşıkçı cinayetinde gördük; şimdide en son

ALMANYA TÜRKİYE'YE TATİKE GELEB VATANDAŞLARINA İNTERNETE VPN GİRİN UYARISI YAPIYORSA TURİZMDE SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ?

İskandinav ülkeleri İsveç ve Finlandiya'nın NATO'YA alınması görüşmelerinde 10 maddelik mutabakat metninde gördük. Hepsi iç politikaya yönelik hamaset nutukları. Bir ülkede hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokrasi evrensel hukuk normları, yönetimde şeffaflık, adil yargılama hükümleri ve ifade ve basın özgürlüğü yoksa o ülkeye yatırım için milyon dolarlarını getiremez. Yargı bağımsızlığı olmayan bir ülkede ekonomik göstergelerde şeffaflık ve saydamlık olmaz. Olmuyor zaten. En son gezi davası ve başka yargı kararları yıllardır Antalya'ya tatile gelen para harcama potansiyeli yüksek ve elit turistleri demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadığı için tatil yerlerini başka ülkelere kaydırdılar. Almanya ve Avrupa ülkeleri kendi vatandaşlarının Türkiye'ye tatile geldiğinde internete girmede başlarına hukuksal bir sorun gelmemesi için VPN uyarısı yapıyorsa sözün bittiği yerdeyiz.''