İSTANBUL -Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altında 2007 yılı sonunda kurulan Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) dünya geneline yayılmış Türk iş insanlarını bir kez daha kurultayda topladı. Bu yıl 10'uncusu düzenlenen kurultayın temeli ise uzun yıllar öncesine dayanıyor. Dünya geneline yayılmış Türk iş insanlarını bir Kurultay geleneğiyle Türkiye’de toplama fikri 1995 yılında filizlendi ve ilki Dünya Türk İşadamları Kurultayı adıyla merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in himayesinde ve merhum iş insanı Sakıp Sabancı’nın başkanlığında 22 Şubat 1996’da gerçekleşti.
ERDOĞAN: TÜRK DİASPORASI 8 MİLYONU BULDU
Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen ve Türk diasporasının önemli isimlerini bir araya getiren Dünya Türk İş Konseyi 10. Kurultayı'nın açılış töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında "Türkiye olarak hesabımızı önümüzdeki müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer almak üzerine kuruyoruz. Türk ekonomisinde yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız dönemden geçiyoruz" dedi.
Kurultayda yapılacak konuşmaların, tartışmaların, alınacak kararların hepimiz için yeni bir dönemin başlangıcı olmasını temenni ediyorum. Siyasi güç ve etkinliği artıracak hususların başında ekonomi alanında kat edeceği gerekiyor. Ödüllerini takdim edeceğimiz diaspora temsilcilerini tebrik ediyorum. Şu güzel görüntünün verdiği mesajın dalga dalga tüm dünyaya yayılacağına inanıyorum. Hem Anadolu'dan çıkıp dünyanın dört bir yanına dağılan Türk diasporasının, İslam dünyasından kardeşlerimizin temsilcileriyle bir aradayız. Türk diasporası dediğimiz diğer ülkelerde yaşayan, çalışan, Türkiye kökenli vatandaşların sayısının 8 milyonu bulduğunu düşünürsek üzerindeki zeminin önemini daha da iyi anlayabiliriz.
"ADETA BİR UYANIŞ İÇİNDEDİR"
Böylece karşımızdaki resim çok daha anlamlı hale gelecektir. Batı Trakya gibi Balkanlar, Kafkaslar gibi topluluklardaki soydaşlarımızla İslam dünyasının diasporasını bu fotoğraftan ayrı tutamayız. Burada temsil edilen gücün büyüklüğünü sadece bizler bilmiyoruz. Bu tabloyu kendi çıkarlarına tehdit olarak görenler de aynı gerçeğin farkındalar. Türk dünyası gerisindeki yeniliğe açık medeniyle birikimi, sağlam sosyal yapısı, vizyoner kuruluşlarıyla adeta yeni bir uyanış içindedir.
Her bir kardeşimiz bir nesil uğruna, millet uğruna fikriyle, kabiliyetiyle, azmiyle, çilesiyle, başarısıyla savaşarak bugünlere gelmiştir. Kültürel, tarihsel, ekonomik, sosyal, siyasi bağlarımızı sürekli güçlendirmek için çalışıyoruz. Hem kendi vatanımızda hem diasporadaki kardeşlerimizin önünde yeni bir dönemi hep birlikte açacağız.
İletişim imkanlarının geliştiği dönemde bağları güçlendirmek eskisine göre daha kolaydır. Açık konuşmak gerekirse özellikle batı ülkelerinde ne Türkiye'nin ne de diğer dostlarımızın diasporadaki güçlerini bırakın birleştirmeyi etkin kullanamadıkları bir gerçektir. Bizlerden daha zayıf diasporaların siyasi olarak çok daha güçlü olduğunu görüyoruz. Kısa sürede dünya çapında hayırlı neticeler elde edeceğimizden şüphe duymuyorum. Çok boyutlu ilişkilerimizi hızla geliştirmenin yollarını aramalıyız. Meydanı boş bıraktığımızda terör örgütlerinden vesayetçilere her görünümden kirli yapının kuşatmasına maruz kalmamız kaçınılmazdır.
Asırlık ayrılıklara asırlık hasretlere asırlık acılara asırlık yapaylıklara son vermenin vakti gelmiştir. Hep beraber bir olduğumuzda iri olduğumuzda diri olduğumuzda kardeş olduğumuzda hep birlikte Türk Dünyası olduğumuzda bunu sağlayabiliriz, endişeniz olmasın.
"MÜSTAKBEL ÇAĞIN ÜLKELERİ ARASINDA YER ALMAK ÜZERE KURUYORUZ"
İnsanlık tarihi boyunca toplumları ve devletleri kökünden sarsan pek çok dönüm noktalarının yaşandığına şahit oluyoruz. İnsanlığın kadim birikiminin etkisiyle hayatın akış hızının arttığı sürece girdik. Fransız İhtilali'ni milat alan yakın çağı biçimlendiren birinci ve ikinci dünya savaşlarıydı. Bu savaşlarda kurulan statüko dünyayı taşıyamıyor. Yeni çağın ayak sesleri daha güçlü şekilde duyulmaya başladı. Türkiye olarak hesabımızı önümüzdeki müstakbel çağın lider ülkeleri arasında yer almak üzerine kuruyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı'yla bu vizyonu soydaşlarımızla paylaştık. İnşallah bunu da sağlayacağız. Ancak birleşirsek bir olursak birlikte hareket edersek dünyanın girdiği yeni dönemde arzu ettiğimiz yere hiç şüphem yok, ulaşabiliriz.
Çevremizde devletsiz ve vatansız kalmanın ne anlama geldiğinin sayısız örneği var. Güven yoksa rüzgarda savrulan yaprak misali her an kendinizi savrulurken bulabilirsiniz. Birlik çağrılarını siyasi olarak görenler nasıl bir yanılgı içine düştüklerini anladıklarında her şey için çok geç olacaktır. Bunlara bakıp da ibret almamak akıl sahibi hiç kimsenin yapacağı iş değildir.
Diasporamızın da kendilerine yeni hayat kurdukları ülkelerden başlayarak yazdıkları destanı gururla takip ediyoruz.
"EKONOMİ ÜZERİNDE KARA BULUTLAR TOPLAMA ÇABALARINDA BAŞARILI OLAMIYOR"
Türk ekonomisinde yaşanan sıkıntıları adım adım geride bıraktığımız dönemden geçiyoruz. Yatırım, istihdam, ihracat, üretim ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme yolunda kat ettiğimiz her mesafe iş dünyamıza da yeni nefestir. Azılı Türkiye düşmanları bile ülkemizi görmezden gelemiyor. Ekonomi üzerinde kara bulutlar toplama çabalarında başarılı olamıyor. Türk'ün ezeli ve ebedi imtihanı diyebileceğimiz kadim mücadele asla bitmeyecektir.
DEİK BAŞKANI NAİL OLPAK: İKİ ÖNEMLİ HEDEFİMİZ VAR
Nail Olpak, DEİK olarak mottolarının "işimiz ticari diplomasi", DTİK olarak mottolarının ise "diaspora diplomasisi" olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bizim için 'diaspora diplomasisi' ikincil değil, asli bir faaliyettir. Çünkü bu faaliyetlerin bizler gibi sivil toplum eliyle yürütülmesi çok önemli. Bu sebeple DTİK; yurt dışındaki Türk kökenli STK'lerin ve diaspora temsilcilerinin ilişkilerini geliştirmeyi, daha çok ticaret ve yatırım yapmalarını, her birinin daha güçlü olmasını amaçlayan bir platform. 2 önemli hedefimiz var. Birincisi, yurt dışında yaşayan Türk toplumunun ekonomik, siyasi ve sosyal gücünü artırmak ve ana vatanımıza da katkıda bulunmalarına destek olmak. İkincisi ise diaspora temsilcilerimizin katkısıyla ülkemizin tanıtımına ve stratejik iletişim faaliyetlerine destek olmak. DTİK çalışmalarımızı, dünya üzerinde 6 bölge komitesi altında faaliyet gösteren ülke temsilcilerimiz ve onların altındaki şehir temsilcilerimizle gerçekleştiriyoruz. Her ülkenin, üyelerinden oluşan bir yürütme kurulu, her bölgenin de ülke temsilcilerinden oluşan bir yürütme kurulu var. "
"DİASPORA KAVRAMINDA DA DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMLER YAŞANIYOR"
DEİK Başkanı Olpak, bugünün diasporasından beklentilerinin; yaşadığı toplumda kendi değerlerine sahip çıkarken, o toplumla uyumlu ve nitelikli güç olmaları olduğunu belirterek, her kavram gibi diaspora kavramında da değişim ve dönüşümler yaşandığını, bunlardan birinin de küreselleşmeye bağlı olduğunu vurguladı.
Olpak, "Küreselleşmeye rağmen diaspora varlığını etkin şekilde sürdüren göç yolculukları olduğu gibi başaramayanlar da var. İşte burada görev, hep birlikte bize düşüyor. Ana vatanımızda siyasi, ekonomik ve sosyal olarak daha güçlü olurken, diasporamız ile bağımızı arttırıp onların gelişimine katkı sağlayarak bu topraklara ait olan değerlerimizle, yeni dünya düzeninde daha fazla söz sahibi olacağız. DEİK ve DTİK olarak, 'ticari diplomasimizin' ve 'diaspora diplomasimizin' etkisini artırmayı sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
Törende birçok başarılı isme ödül verildi. İş Dünyası Ödülü Vodafone Grubu Dünya İcra Kurulu Üyesi ve Avrupa Üst Yöneticisi (CEO) Serpil Timuray'a, Girişimci Ödülü Crytek Kurucusu ve CEO'su Avni Yerli'ye, Gönül Bağı Ödülü Aliya İzetbegoviç Vakfı Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Sabina İzzetbegoviç Berberoviç'e, Diaspora Tarihi Ödülü Akademisyen Işıl Acehan'a verildi.
Akademi Ödülü'nün sahibi Cakarta Büyükelçisi Prof. Dr. Talip Küçükcan'a takdim edilirken, Gastronomi Ödülü'nü Somer Sivrioğlu, Sanat Ödülü'nü İsmail Acar, DTİK Özel Ödülü'nü ise eski DTİK Başkanı ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu aldı. Törene katılamayan Hisarcıklıoğlu'nun ödülü, TOBB Başkan Yardımcısı Ali Kopuz'a takdim edildi.