DRV başkanı neden polka oynamadı

Özkan Altıntaş

Geçtiğimiz hafta Belek'te kısa adı DRV  olan Alman Seyahat Acenteleri ve Tur Operatörleri'nin Genel Kurulu'nu izledim.
Bizim kongerelerdeki beklenti içinde DRV kongresini izledim.
Ama heyecansız bir kongre olduğu için hüsrana uğradım doğrusu...

Alman Seyahat Acenteleri ve Tur Operatörleri DRV’nin başkanı Klaus Laepple Almanların ‘horonu’diye bildiğimiz ‘polka’ oynamadı…
Yönetim kurulunu sahneye çıkarıp gösteri yapmadı…
Hele kürsüde yumruğunu birkaç kez vurup  “Allah benim canımı burada almayı nasip etsin” demedi…
Laepple’den önce konuşanlar hiç kimseyi eleştirmedi ve yerin dibine sokmadı.
Hele onlar konuşurken salondan kimse laf atmadı.
Kimse kimsenin sözünü kesmedi.

Aslında  Klaus Laepple’de 2000 yılından bu yana DRV’nin başkanı…
Yani o da devamlı seçiliyor.
Ama ‘Ben burada 7 yıldır başkanım’ diye övünmüyor…
Alman acentelerin ona ihtiyacı var.
Alman turizmini yöneten yaru kamu bir kurumun da başkanı olduğu için acentelerin sorunlarını ‘şıp’ diye çözüyor.
Yani Laepple’nin hükümetle arası çok iyi ve hiç bozulmamış…

KİMSE KİMSEYE SATAŞMADI
Belek Xanadu Otel’de yapılan kongrede Laepple ‘oybirliği’ ile yeniden seçildi.
Bir tek oy dahi aleyhine çıkmadı.
Kürsüye her çıkan onun Alman turizmi ve acenteler adına yaptıklarını övdü.
Konuşmacılar acentelere neler yapmaları gerektiği konusunda ‘tiyo’lar verdiler.
Dünyayı saran ekonomik krizin Alman halkını da etkilediğini söylediler.
Kriz yönetimi hakkında bilgiler verdiler.
Almanya’daki potansiyel müşteri portföyünü anlattılar.
Türkiye’ye bunların nasıl getirilebileceğini tartıştılar.
İnternet üzerinden acenteciliğin ‘birebir pazarlama’ denilen ‘yüz yüze’ satışın önüne geçemeyeceğini söylediler.
Yani kimse kimse ye sataşmadı…

TÜRSAB YOKTU
Belek’te yaklaşık 1200 acente vardı.
 Öger Tours’un düzenlediği kongrede aralarında TUI, Neckermann, Thomas Cook gibi dünya devleri vardı.  
Yani Türkiye’nin arayıp ta bulamadığı dünyanın patronları olan bir çok acente Belek’teydi…
TÜRSAB-Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nden bir Allah’ın kulu orada yoktu…
Sadece gala gecesinde TÜRSAB yönetim kurulu üyesi Talha Görgülü yemekte vardı.
Birde TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy Cam Piramit’te Anadolu Ateşi gösterisi öncesinde her zamanki (!) konuşmasını yaparak gitti…

BAKANLIK ZAYIF KALDI
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Almanya ve Avrupa’daki turizm ateşelerinin arayıp ta bulamadıkları acentelerin hepsi Belek’te idi…
Türk seyahat acentelerinin işbirliği yapmak için Avrupa’da fellik fellik aradıkları acentelerin tümü oradaydı…  
Ortada görüşmeleri engelleyecek ne sekreter vardı, ne de başka engeller…
İsteyen istediğiyle rahatça görüşebiliyordu.

Kongreye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay geldi ve açış konuşmasını yaptı gitti.
Daha sonra Turizm Tanıtma Genel Müdürü Özgür Özaslan kısa bir konuşma yaptı.
Kürsüye çıkan bir uzmanda monoton bir konuşma ile Türkiye’nin 2023 turizm politikasını anlattı.

TURİZM ATEŞELERİ NEDEREYDİ?
İnsan şaşırıyor doğrusu…
‘Almanya’da bulunan tüm acenteler burada iken Almanya’daki turizm ateşelerimiz ne yapıyor?’ diye düşünmeden edemedik.
Herhalde 'Almanya’da kimse kalmadı' diye çay içip tatil yapıyorlardı.

Bize kalırsa, Almanya’daki tüm turizm ateşelerimizi  Belek’e toplardık.
1200 acenteyi markaja almalarını sağlar ve Türkiye’ye bu yıl kongre ile gelecek olan yüzde 30’lu Alman turist artışını yüzde 50 artışa çekmeye çalışırdık.
Çünkü ateşelerimiz bu insanları Almanya’da bu kadar rahat ve bir arada göremezlerdi.
Almanya’da iken aradıklarında ya meşgul olurlar, ya da randevu vermekten kaçınırlardı.
Ama Belek’te ne randevu vardı, ne de engel…

Kongre yukarda anlattığımız gibi çok sakin geçti.
Türk dostu ve Türkiye hayranı Klaus Leapple yeniden DRV başkanı oldu…
1200 Alman acente 3 gün boyunca Belek’te muhabbet edecek insan aradılar…

TARİHİ FIRSAT KAÇTI
Yani TÜRSAB ve bakanlık tarihi bir fırsat kaçırdı…
Şimdi Türkiye’nin tanıtım bütçesinden bazı kişiler büyük paralar harcayıp bu adamlara ulaşmaya çalışmak için Avrupa’nın yolunu tutsunlar.
Onlar 3 günde kaç kişi ile görüşebilirler.
Belki de hiç…
Sadece paraları harcar ve dönerler…

Ama Belek’te…
Para mara harcamadan 1200 acente karşılarındaydı…
Yani dünya turizminin patronları Belek'teydi.
Türkiye ise  göstermelik vardı.
Türkiye Türk turizmi için orada yoktu…

2010 İSTANBUL HİÇ YOKTU
Ya Avrupa’nın Kültür Başkenti İstanbul?
O ise tamamen yoktu…

Aklıma bir hafta önce katıldığım Skal Dünya Kongresi geldi…
Kongre salonuna giren herkesin yakasına ışıldakli ‘Sidney 2010’ rozeti taktılar.
Broşürler, tişörtler ve hediyeler dağıttılar. 
Skal kongresine adeti Sidney 2010 tanıtımı damgasını vurdu…

Peki biz neredeydik?
Biz İstanbul 2010’un farkındaydık ta, organizasyon komitesi değildi…
Hatta Skal Dünya Kongresi bittiğinde İstanbul 2010 kanunu Resmi Gazetede yayınlanıp yeni yürürlüğe girmişti.
Yanı atı alan Üstüdar’ı geçmiş, biz daha yeni küreklere geçmiştik…
Ama ne kürek ya…
Antalya’da yapılan üç dünya kongresinde Türkiye’nin tanıtımı için tarihi fırsatları kaçırmakla meşguldük…

Bu işin başındakiler ise harcayacakkları paraların hesabını yapıyorlardı.
Önce Skal, sonra JCI … Son olarak DRV…
Bizi bu beceriksizlerden birileri kurtarır diye bekliyoruz.
Sadece geçmiş olsun Türkiye diyoruz…