KAHRAMANMARAŞ - Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve Türkiye’yi derin bir üzüntüye boğan deprem felaketinin ardından; yıkıntı atıklarının ortadan kaldırılması, bertaraf edilmesi ve yönetilmesi ile yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının mevcut durumunun belirlenmesine yönelik çalışmalar da devam ediyor.
Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının koordinasyonunda Dokuz Eylül Üniversitesi’nden (DEÜ) bölgeye giden yedi kişilik ekibin yürüttüğü çalışmalar sayesinde, hem durum tespitinin yapılması hem de çözüm önerilerinin planlanması hedefleniyor.
DEÜ Ekipleri, TÜBİTAK 1002-C "Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı" tarafından desteklenen “Deprem Bölgesinde Oluşan Atıkların Yönetimi: Atık Envanteri, Atık Karakterizasyonu ve Atık Yönetim Uygulamaları” ile “Gaziantep ve İlçelerinde Yüzey Suyu ve Yeraltı Suyu Kaynaklarının Kullanılabilirliğinin İnsan Sağlığı Açısından İncelenmesi” projeleri ile sahaya yönelik yoğun araştırmalar gerçekleştirdi. Deprem sonrası oluşan yıkıntı atıklarının çevre ve insan sağlığı açısından uygun alanlarda işlenmesi ve bertaraf edilmesinin altını çizen DEÜ’lü uzmanlar, depolama sahaları için yer seçimi, alınan farklı atık örneklerinde tehlikelilik özelliklerinin belirlenmesi, deprem bölgesinde ortaya çıkan özellikle tıbbi ve endüstriyel atıkların yönetimi gibi konularda önemli çalışmalar ortaya koydu.
DEPREM SU KAYNAKLARINI DA ETKİLEYEBİLİR
Deprem bölgesinde coğrafi bilgi sistemleri araçlarını kullanarak yerleşim yerlerinde yıkıntı atıklarının geri kazanım alternatiflerini de değerlendirdiklerini belirten DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azize Ayol, “Bu atıkların uygun yöntemlerle ve kısa sürede toplanmaması, işlenmemesi ve bertaraf edilmemesi halinde; patojenik kaynaklı salgın hastalıkların ortaya çıkması, su kaynaklarına bu atıkların karışması sonucunda yeraltı ve yüzeysel su kaynaklarında, kirlilik ve sağlık riski oluşturabilecek durumların gözlemlenmesi muhtemeldir” ifadesinde bulundu. DEÜ ekibinin bölgedeki su kaynaklarından numune aldığını aktaran Ayol, “Ekibimiz, yeraltı ve yerüstü su numuneleri alarak depremin su kaynakları üzerindeki etkilerinin belirlenmesi, yeraltı su kuyularında metan, karbondioksit, hidrojen sülfür gibi gazların varlığının tespitine yönelik ölçümler ile yeraltı su seviyesi ölçümleri ve yüzeysel suların karakterizasyonu amacıyla örneklemeler gerçekleştirdi” diye konuştu. Bölgedeki tespitlerin, bulguların ve sonuçların Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Koordinasyon Bilim Kurulu’na detaylı rapor halinde sunulacağını söyleyen Ayol, bölgede çevre ve insan sağlığı açısından risk oluşmaması için kısa, orta ve uzun vadede geri dönüşüm uygulamalarını da kapsayacak bir yol haritası oluşturacaklarını açıkladı.