Depreme karşı Mimar Sinan'ın “Horasan harcı”

Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul'daki tarihi Eserler için depreme karşı Mimar Sinan'ın 500 yıllık formülü "Horasan Harcını" kullanmaya hazırlanıyor.

İSTANBUL- İstanbul depremine karşı alınabilecek önlemler tartışılırken afet planı hazırlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul'daki tarihi Eserler için Mimar Sinan'ın 500 yıl önce kullandığı "Horasan Harcını" kullanmaya hazırlanıyor. Bakanlık Mimar Sinan'ın bu özel harcıyla eserleri güçlendirecek. İstanbul depremine karşı sıra dışı önlem! Mimar Sinan'ın 500 yıllık formülü uygulanacak
Kültür ve Turizm Bakanlığı, müzeler ve kültür varlıkları için acil afet planı hazırladı. Müzeler için mega kentin 2 yakasında büyük depoların hazırlandığı afet planı kapsamında, yüz yıllardır ayakta duran tarihi eserlerin güçlendirilmesi için de harekete geçildi.

MİMAR SİNAN'IN 500 YILLIK GİZEMLİ HARCI İSTANBUL'A GÜÇ VERECEK

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Galata Kulesi’nde güçlendirme çalışmalarını geçtiğimiz yıllarda tamamlamıştı. Burada, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ayasofya başta olmak üzere camilerde, köprüler ve çeşitli yapılarda sıklıkla kullandığı ‘Horasan harcı’ yöntemi uygulandı. Bakanlık, kireçle, tuğla kırığı ve tuğla tozunun birlikte harmanlanması ile edinilen Horasan harcını diğer tüm tarihi eserlerin restorasyonlarında da uygulamaya başladı. Elastikiyeti çok yüksek olan bu harç, deprem anında en önemli koruma görevlerinden birini üsleniyor. Üstat Mimar Sinan da yüz yıllar boyunca ayakta kalan eserlerinin bir çoğunun yapımında Horasan harcı kullanmıştı.

SIRRI SÜLEYMANİYE'DE
Kanuni Sultan Süleyman kendisinden en görkemli camiyi yapmasını istemişti. O da yaşadığı çağın ötesine gitmeyi tercih etti ve en büyük camiyi İstanbul’un Süleymaniye tepesine oturttu. Mimar Sinan’ın çözülemeyen mimarlık sırları ise 'Kıyamete kadar yıkılmayacak' sözü verdiği Süleymaniye Camii'nde saklı.
Bugün bile açıklanamayan soruları 1500'lü yıllarda yaptığı eserlerle yanıtlayan Mimar Sinan, en yüksek binaların dahi nasıl sağlam olabileceğinin sırrını o zamanlarda çoktan çözmüştü. 1551'de Kanuni Sultan Süleyman kendisinden kıyamete kadar yıkılmayacak bir cami istediğinde tam 6 yıl sürecek sırlarla dolu bir projeye başladı.

İNŞAATI 6 YIL BOYUNCA DEVAM ETTİ

Süleymaniye Camii'nin inşaatı tam 6 yıl boyunca devam etti. Bunun nedeni ise İstanbul'da sıklıkla meydana gelen depremlerdi. Sarsıcı depremlerle yıkılan binalar nedeniyle inşa edilen bir binanın yeterince sağlam olunamayacağı görüşü hakimdi. Mimar Sinan ise en yüksek binaların dahi nasıl sağlam olabileceğinin sırrını biliyordu. Süleymaniye Camii için 6 metrelik temel çukuru açmış ve tam iki yıl boyunca yalnızca caminin temeliyle uğraşmıştı. Cami altında su birikmesi ve yer altı kaynaklarının temeli çürütmesi ihtimaline karşı 350 metre uzaklıktaki Haliç’e drenaj tünelleri kazdırmıştı. Böylece yapı altında su birikmiyor ve temel olumsuz etkilenmiyordu.



MİMAR SİNAN'IN SIRRI NEYDİ?

Mimar Sinan’ın yapılarında özel harçların kullanıldığı yapılan analizlerle desteklenen bir görüş. Uzmanların makalelerine göre Mimar Sinan klasik yapı malzemeleri dışında organik maddeleri de harç yapımında kullanıyordu. Peki sırrı neydi? Sakarya Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet İhsan Tezemir, Mimar Sinan’ın doğal taşla inşa edilen binalarda hangi harcı kullandığını merak edilen detaylarıyla anlattı.

Öğretim görevlisi Mehmet İhsan Tezemir, Mimar Sinan’ın harcıyla ilgili, "Mimar Sinan'ın yaşadığı dönemde, yapılarda birçok değişik harç sistemleri kullanılıyordu. Kil, kum, agrega ve kireç taşı tabanlı birçok harç formülü bulunmuştu. O günkü şartlarda bu klasik harç karışımlarının içine harcın dayanıklılığını artırmak veya özelliklerini değiştirmek için organik maddelerde katıldığı biliniyor. Bunlar yumurta akı, saman, kan, at kılı, tutkal gibi maddelerdir" dedi.

"Matematiği karmaşık değil ancak ulaşabilmek zor"

Süleymaniye Camii'nin mimarisi üzerine uzun yıllardır araştırmalar yürüten ve statiğini çözen İnşaat Yüksek Mühendisi Vahit Okumuş, Mimar Sinan'a, Mimar Sinan değil Filozof Sinan dediğini çünkü filozofların unvanının olmadığını dile getirdi.
Okumuş, Sinan'ın matematiğinin çok karmaşık olmadığını ancak ulaşabilmenin zor olduğunu ifade ederek, "Bugünün bütün yapılarını bu sistemle çözebilirsiniz ve doğru çözersiniz. Köprüleri dünya çözemez, sadece Sinan çözmüştür. Sinan sıfır hata ile çözmüştür. İstediğiniz yükü taş köprünün üzerinden geçirebilirim. Sinan'ın yaptığı minareler büyük bir depremde yıkılırsa, İstanbul'da taş taş üstünde kalmaz. Sinan bu kadar iyi hesap yapar ve çok iyi deprem bilgisi vardır. Bütün büyük eserleri taneli dolgu zemin üzerine yapılır. Mühendislikte denilir ki dolgu zemin üzerine bina yapılmaz. Sinan özellikle yapıyor. Niye yapıyor? En büyük deprem, kayma depremidir. Aşağıda toprak kayar, kayarken taneli olduğu için yavaş yavaş üstü harekete geçirir. Deprem ivmesi falan uydurmadır ama Sinan biliyor ve bundan ders çıkaracağız. Dünyaya mimarisinden çok bilimine ulaşmamız ve tanıtmamız lazım" dedi.

Süleymaniye Camii'nin altından nem gelmediğini, Sinan'ın kullandığı teknik ile bunu başardığını aktaran Okumuş, yaptığı araştırmalarda Sinan'ın izolit kullandığını öğrendiğini anlattı.

Sinan'ın, tarihin bir laboratuvar olduğunu bildiğini dile getiren Okumuş, "Romalıların eskiden yaptığı taşları tetkik eder. O taşın aynısını ocaktan alır. Dünyada zamanı test eden laboratuvar yok. Zamanı tarih test eder. Sinan, bunu biliyor. Gidiyor, gözlenmiyor. 'Bu taş yıllarca dayanmışsa, ben de eserimi ondan yapayım' diyor. Biz bu işin uyduruk tarafında gidiyoruz ve Sinan'ı da tanıtamıyoruz" diye konuştu.

Manşetler

Atina'daki en iyi restoranlar
Dünyanın en engelli dostu havayolu Air New Zealand
Murat Muratoğlu: Kazıkların şahı havalimanları!
Avrupa ve Asya arasında bulunan minik ada
Floransa’nın gizli geçidi Vasari Koridoru, halka açıldı
Almanya'dan başka ülkelere göç mutlu ediyor
Paris ve  Berlin yüksek hızlı tren ile 59 avrodan bağlandı
Muğla'da helikopter hastaneye çarptı: dört ölü
Archer Aviation hava taksileri için üretim tesisini tamamladı
Uçakta öfkeli yolcuyu sakinleştirme LEAP tekniği