TRABZON- Trabzon"da ana yoldan 50 metre yükseklikteki bir tepenin üzerinde restora kuran işletmeci müşterilerinin yokuş çıkmaması için dağı oyarak 40 metre yükseklikte bir asansör inşa ettirdi.
Akyazı beldesinde geçen yıl hizmet vermeye başlayan Zigana Yörük Çadırı adlı restoran sekiz aylık bir çalışmanın sonunda, bir tepenin yamacına kuruldu. Zeminden 50 metre yükseklikteki restorana araçla yaklaşık 700 metrelik dik bir yokuş tırmanılarak çıkılması, otoparkın ise yetersiz olması nedeniyle sorun yaşayan restoranın işletmecileri bir formül düşündü.
Restoran Müdürü Süleyman İrdam, iki katlı, 750 kişilik restoran binasının yanındaki otoparkın yeterli olmadığını ifade etti ve Buraya ancak 40 araç alabiliyorduk. Diğer müşterilerimiz ya yokuşu yaya tırmanmak zorunda kalıyordu ya da o sırada uygun aracımız varsa aşağıdan aldırıyorduk, dedi.
İrdam, sorunu çözmek ve müşterilerini rahat ettirmek üzere asansör projesini gelişrtirdiklerini kaydetti ve şunları söyledi:
Dağın içine yaklaşık 1.5 ayda asansörün sığacağı bir oyuk açtık. Daha sonra onar kişilik iki kabinli asansörümüzü bu oyuğa yerleştirdik. Asansör için yaklaşık 300 bin YTL harcadık. Şimdi müşterilerimiz yol seviyesindeki 200 araçlık otoparkımıza araçlarını bırakıyor ve 40 saniyelik bir yolculuktan sonra 50 metre yükseklikteki restoranımıza ulaşıyor. Asansörü geçen ay faaliyete soktuk ve müşterilerimiz yaklaşık yüzde 30 arttı.
Süleyman İrdam, asansörle yolculuk ederken camdan eşsiz Trabzon manzarasının izlenebildiğini de söyledi.
OTOMOBİLLİ TANITIM
Gümüşhane-Trabzon Karayolu Zigana Geçiti'ndeki tesisin sahibinin 1960 model otomobilini bir süre önce tesisin önünde 3 metrelik beton direğinin üzerine yerleştirmesi ilginç görüntü oluşturmuştu.
Doğu Karadeniz'deki otantik yaşantıyı "Yörük Çadırı" adı altında topladığını ifade eden tesisin sahibi Turan Pervanlar "Zigana Dağı'na gelen insanlara farklı bir hava yaşatmak istedik. Türk aile kültürünü, motiflerini, köyünde, yaylasında yaşadığı güzelliği, dışarıda da onlara vermek istedik. Yörük Çadırı adını verdiğimiz tesisimizin her tarafını Türk motifleriyle süsledik. Çadır kültürümüzde özgürlüğü simgelemektedir. Gezdiğim yerlerde çadırın büyük rağbet gördüğüne tanık oldum. Bu neden Zigana'da olmasın, diyerek yıl önce bir çalışma başlattık ve halen bu çalışmayı sürdürüyorum. İnsanlarımız burada kendilerini evinde, köyünde, yaylasında hissediyor. Harman makinesini gören bir vatandaş, 'Bu benim anamın harman makinesi', harman gemisini gören vatandaş, 'Ben çocukluğumda bu geme binmiştim' diyerek mutlu oluyor. Annesinin yaylada hayvanının başına bağladığı çıngırağı görüyor. Yayladaki yayığı, yağ küleğini görüp mutlu oluyorlar. İnsanlarımıza geçmişini yaşatan, hatırlatan her şey var. Bu çadırı kurmakla aslında insanımızın geçmişini ayağına getirdik," şeklinde konuşmuştu.