Namuslu anılar, ancak kelleyi koltuğa alabilenlerin kalemlerinden çıkar
Yıl 1994. Harbiye'de bulunan Yapı Endüstri Merkezi'nde konusu 'İstanbul' olan bir panel düzenlenir. Panele konuşmacı olarak ünlü fıkracı yazar, mimar Aydın Boysan ile Aziz Nesin davetlilerdir.
Büyük bir hışımla konuşmasına başlayan Aziz Nesin, İstanbul'un İstanbul olmaktan çıktığını, magandaların istilasına uğradığını, bu güzelim kentin tamamen denetim dışı, başıboş kaldığını, artık yaşanamaz bir hale geldiğini, insanların evlerinin kapılarını bile gerektiği gibi açıp kapamasını beceremediklerini, yollarda doğru dürüst yürümesini bilmediklerini ve daha buna benzer bir sürü yakınmalarda bulunduktan sonra, çok ilginç bir de örnek verir: "Adam da utanma diye bir şey yok. Herkesin ortasında pantolonunun düğmelerini çözüp, rastgele yere şaar diye işemeye başlıyor!"
Toplantı sona erdikten sonra eşimle ben babamı o zamanlar Nişantaşı'nda bulunan "Yazarlar Evi" adındaki lokantaya davet ettik. Harbiye'den yürüyerek yola çıkıyoruz. Tam lokantaya yaklaşırken, babam prostatı nedeniyle olsa gerek, "Çocuklar ben çok sıkıştım, siz önden gidin" diyor bize ve oracıkta, loş bir sokağın duvar dibine küçük su ihtiyaçını gideriyor!..
***
Kafa kağıtlarınız lütfen
BELKİ hiç izlememiş olabilirsiniz, ama çok uzun zamandan beri bir TV kanalında gösterilen "Sıla" adlı dizinin varlığından sanırım hepiniz haberdarsınızdır.
İşte bu dizinin iki hafta önceki bölümünde, baş kahramanlardan biri olan Boran Ağa tabancayla vuruluyor. Haberi alan ağanın yakınları, hatta ağayı vurdurdan amcasının oğlu Dilaver de dahil olmak üzere hep birlikte vuranı yakalamak için seferber oluyorlar. Buraya kadar her şey normal de, daha sonra dizide gerçekleşen garip bir olay pek normale benzemiyor.
Araçlarıyla kentin, yani Mardin'in otogarına gelen bu kişiler hareket halindeki tüm otobüslerin içine girip, tek tek yolcuların hüviyetlerini kontrol ediyorlar.
Bizim bildiğimiz; emniyet mensupları ile askerler ve de devlet tarafından görevlendirilmiş özel kişiler kimlik kontrolü yapma yetkisine sahiptirler ülkemizde. Oysa dizide bu işi Boran Ağa'nın sülalesi ile avanesi gerçekleştiriyor.
"Sıla" yı hazırlayanların, otobüs yolcularının kimliğini değil ama, yayına sokmadan önce dizilerini son bir kez kalite kontrolden geçirmelerini kendilerinden özellikle rica ediyoruz...
***
İşine geldiği gibi
Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, otel masraflarını World Focus Havayolları'na ödettiğini gösteren faturalarla ilgili bir açıklama yapıp, " O kadar çok toplantı yapılıyor ki, nerede yatıp kalktığımı çok net bilmiyorum" demiş
Her gittiği yerde beleşe konakladığı için, yatıp kalkıp dua ettiğini çok net bir şekilde mutlaka biliyordur!
***
Sen sağ ben selamet
Yeni bir düzenlemeyle kazalarda polis beklemek tarih olacakmış.
Oldu olacak iş işten geçtikten sonra ya da hiç gelmedikleri için ambulanslar da tarihe karışsınlar bari!
***
İş bitiriciler
1.1 milyon dolar muhammen bedelle satışa çıkarılan atv-Sabah Grubu ihalesi, tek grubun katılımıyla 5 dakikada olup bitmiş
Yani sizin anlayacağınız ihale beş dakikada Beşiktaş olmuş!
***
Alafrangası neyimize
Antalya'da bir girişimci isteyen 'Çömelsin' diye klozet basamağı yapmış
Vallahi atalarımızdan kalma 'kubur deliğini' büyütseydi daha çok makbule geçerdi!
***
Laf ola...
Lütfen artık AB kriterlerine uyalım. "Kör müsün be adam" yerine, "Görme özürlü müsün beyefendi" diyelim