Cezayir'de Adonis'e dolu yağdı-4

Cezayir’de kötü bir hava bizleri karşıladı. Balık lokantası dönüşünde yağmur, dolu ve karla karışık hava bindiğimiz otobüsü adeta dövdü.

ÖZKAN ALTINTAŞ, TÜRKİYE TURİZM
CEZAYİR-
Adonis Turizm’in road show’u ile “Kara Afrika”nın beyaz tarafında, yani Kuzey Afrika’da Tunus ve Fas’tan sonra Cezayir’e geldik. Cezayir’de kötü bir hava bizleri karşıladı. Balık lokantası dönüşünde yağmur, dolu ve karla karışık hava bindiğimiz otobüsü adeta dövdü. Cezayir gezimiz daha havalimanında maceralı bir şekilde başlamıştı, akşam ise havanın azizliğiyle sürdü.



Cezayir, yeralti kaynaklarıyla zengin bir ülke. Bu yüzden dünya bu ülkeyi hiç rahat bırakmıyor ve hep yanında tutuyor. Cezayir dünyada doğalgazda 5’inci, petrolde 4’cü üretici ve ithalatçısı bir ülke olarak biliniyor. Üretimde 13’cü, ithalatta ise 9’cu bırada yer alıyor.
Ülkenin güney batısında demir, güney ucunda ise uranyum ve çinko yatakları bulunuyor. Bir kamu şirketi olan Sonatrach tarafından çıkarılan petrol ve doğal gaz, ülkenin başlıca gelir kaynağını oluşturuyor. Cezayir, tarım reformu ve ağır sanayinin modernizasyonu yoluyla iktisadını canlandırmayı denedi, ancak petrol ve doğal gaz kökenli ürünler hâlâ ihracatın neredeyse tamamını oluşturuyor.



AVRUPALI SÖMÜRMÜŞ, TÜRKLER HARACA BAĞLAMIŞ

Kuzey Afrika’daki ülkelerini hepsinin ortak yanı Arapça ve Fransızca konuşmaları, İngilizce anlayanın az olmasıydı. Osmanlı buraları 600 sene yönetmiş Türkçeyi yerleştirememiş, Fransızlar gelmiş ve dillerini kültürlerini yerleştirmişlerdi. Türklerin sadece “haraç” mantığıyla, Avrupalı’nın ise “sömürge” mantığıyla hareket ettiği bir kez daha karşımıza çıktı. Öyle değil mi? Burnumuzun dibindeki Kıbrıs’ta bile hala İngiliz trafiği var.
Kuzey Afrika’da sıkıntı yaratan diğer bir konu havalimanlarındaki aşırı güvenlik. Amerika ikiz kuleleri bombalayınca dünyaya rezil bir havalimanı güvenliği armağan etti. Ama Amerika’da bu ülkelerdeki kadar sıkı güvenlik yok. Daha önce gittiğim Los Angeles, Chicago, New York havalimanlarında Kuzey Afrika’daki kadar sıkıntı çekmedim.





DOLAR, EURO VAR MI? FLASH DİSK OLUR MU?

Tunus’ta üç kez, Fas’ta 5 kez aranmadan sonra ve saatler kaybederek ülkeye girebildik. Çıkarkende didik didik arandık. Aradıkları şey ise”Dolar, Euro var mı? Ne kadar paranız var?” şeklinde oldu. Sanki gelen insan cebinde para olmadan ülkeyi gezecek ve gidecek. Neyse limiti 10 bin Euro yapmışlar da altına bir şey demiyorlar. Ama insan tedirgin oluyor. Fazla olan ise girirken deklare etmek zorunda. Bu arada ekipte bulunan Titanic Hotels Satış Müdürü Zafer Kızılçay, otelin tanıtımı için taşıdığı flash diskler yüzünden sıkıntı çekti. Tunus’ta vergi ödemek zorunda kaldı. Adamlar flash disklere takmışlardı.



NİLDA BAVULUNA KAVUŞTU

Tunus'ta bavulu verirken Maroc Air'in görevlisi bayan Fantasia Hotels Kemer-Marmaris Satış ve Pazarlama Koordinatörü Nilda Türe'nin bavuluna yanlış etiket bağladı. İçinde giyim malzemeleri bulunan Nilda, Fas'taki etkinliklerde ayağındaki postallarla kaldı. Yol boyunca bavulun akibeti üzerine senaryolar yazıldı. Cezayir'e indiğimizde valiz bankosunun üzerinde bavulunu gören Nilda bu işe sevindi. "Hep birlikte bavula kavuşmanın anısana havalimanıda fotğraf çektirdik.





HASAN ÇELİK’İN ADINDAN ÇEKTİĞİ

Cezayir’de tam rahatlamıştık ki başka bir sorun çıktı. Ekipte bulunan Akra Barut Otel’inin Satış ve Pazarlama Müdür Yardımcısı Hasan Çelik adından sorun yaşadı. Suriyeli bir terrorist Hasan Çelik adıyla sahte pasaport ile dünyayı dolaşıyormuş ve kayıtları interpole verilmiş. Yani aramızdaki en mütevazi insanlardan Hasan Çelik birdenbire terrorist oldu. “Ben değilim… Türkiye’de Hasan Çelik adlı en az 1 buçuk milyon kişi var” desek te anlatamadık. İnterpole, Türk Konsolosluğu’na Türkiye’deki Cezayir Konsolosluğu’na soruldu. İş aydınlanana kadar havalimanıda günden bir buçuk saat yedik.
Hasan serbest kalıp geldiğinde ise “Aramızda ne cevherler varmış” diye şaka yaparak alkışlarla karşıladık.



Bizi bekleyen otobüse binerken yağmur çiselemeye başladı. Havalimanındaki stresli bekleyişten sonra Adonis Turizm’in Genel Müdürü Tamer Çiçek haberi patlattı: “Akşama balık lokantasına gidiyoruz. Herkes 19.30’da lobide olsun…”



Yaklaşık yarım saatlik yolculuktan sonra soluğu deniz kıyısında bulunan Cezayir’in en iyi oteli olan Hilton Oteli’nde aldık. Odalarımıza yerleştikten sonra bir grup arkadaşla saunaya girerek günün yorgunluğunu attık. Sonra dinlenmeye çekildik.





YAĞMUR VE KARLA KARIŞIK CEZAYİR’DE BALIK LOKANTASI

Saatinde lobideydik. Dışarda ise sıkı bir yağmur yağıyordu. Minibüs Cezayir’in şehir merkezine doğru yollandı. Otelimiz şehre uzaktı. Şehre vardiğimizde ara sokaklardan geçerken yağmur şiddetini artırmıştı.





Rue d’Anakor denilen bölgede, deniz kıyısında mermer basamaklarının yanları çiçeklerle süslü eski bir Cezayir evinden düzenlenen Le Dauphin adlı restorana girdik. Yüksek tavanlı geniş bir restoranın duvarlarındaki fotoğraflara bakılırsa çok ödül aldığı grülüyordu.  Ortada bizim için birleşik masa hazırlanmıştı. Sığmadık düzenlemeyi yeniden yaptırdık. Hepimiz acıkmıştık. Ortada garsonlar geziniyordu, ama bir türlü bir şeyler vermiyorlardı.





Aklımıza Türkiye geldi. Bizim garsonlar daha siparişi almadan hemen önünüze bir bardak rakı ile birşeyler koyarlar ve size sustururlar. Burada öyle bir adet yoktu. Sonunda Adonis Turizm’in Dubai Müdürü Salih Gözcü devreye girdi. Garsonları harekete geçirdi ve masaya kucağında şaraplarla garson geldi. Avrupalı gibi yemek öncesi şarap içme geleneği var zannetti. Sonra yeniden müdahale edildi. Bu kez zeytinyağ içinde turşu, zeytin ve biber ezmeleri ile pide ve ekmek geldi. Herkes bu mezelerle şarap içerek açlığını bastırdı. Bu arada balık çorbaları siparişi verildi.



Türk milleti… Ekmeği buldu mu yumulur… Herkes “Doyduk” derken, balık çorbaları geldi.
Arada içine balık sarılmış börek ve kalamar tabağı geldi. Aklıma Madrid’de yediğimi kalamar ekmek geldi. Herhalde dünyada yediğim en güzel kalamar, Madrid’de olandı.
Bir çok balığın mikserde karıştırılmasıyla yapılan çorba güzeldi. Kızarmış ekmekler, rendelenmiş kaşar peynir koyarak yedik. İyice doymuştuk.



Salih Gözcü “Çok yemeyin balık geliyor” dedi.
Geldi de… Kocaman Akdeniz levrekleri bulunan el arabasını getiren garson tabaklara koymaya başladı. Yanına patatesleri ve garniture yerleştirdi. Ancak bu süre içinde balıklar soğudu. Sıcak kalan bölümünü yemeye çalıştık. Böylece güzelim balığı ziyan etmek zorunda kaldık.





Bu arada şarap bitti. Dedik ya servis yok… Gidip dolaptan kendimiz aldık. Saint Agustine markalı kırmızı Cezayir şarabını içtik. Hafif bir sofra şarabıydı.
Sonra tatlılar geldi. Krem karamel ve arkasından pürümüzle üzeri yakılmış krem brüle geldi.
Üzerine içine nane yaprakları koyulmuş çaylar ikram edildi. Bu çay işini Türklerden başka bilen yok. Çayın çıktığı Seylan dahil, çay zevki bir çok Türklerde var. Dünyanın hiçbir ülkesi bilmiyor. Nitekim bu çayda öyle bir şeydi…
Sonunda lokantadan dışarı çıktık. Yağmur giderek şiddetlenmişti. Minibüsle şehrin sokaklarından geçerken müthiş bir dolu yağmaya başladı. Sanki gökyüzünden taşlar düşüyordu. Aracın damını ve camını dövüyordu. Neden sonra bu dolu kara dönüştü. Şoför yıllardır böyle hava görmediğini söyledi. Bu dolu e kar bizim şansımıza olmuştu. Böylece Cezayir’de bizleri kötü bir hava karşıladı. Bakalım yarın şehir gezisini nasıl yapacağız diye düşündük.



EKİPTE KİMLER VAR?

Kuzey Afrika ülkeleri road show’una katılan otel yöneticilerine Adonis Turizm’in Genel Müdürü Tamer Çiçek, Adonis Turizm Operasyon Müdürü Süleyman Uyar, Adonis Turizm Satış Müdürü Tuncay Çiçek ile Adonis Turizm Dubai Müdürü Salih Gözcü eşlik etti.
Workshop programında Titanic Hotels Satış Şefi Zafer Kızılçay, Gloria Hotels and Resort Satış Müdürü Özgür Aldemir, Fantasia Hotels Kemer-Marmaris Satış ve Pazarlama Koordinatörü Nilda Türe, Susesi Luxury Resort Satış Sorumlusu İsmet Yörükoğlu, Akra Barut Satış ve Pazarlama Müdür Yardımcısı Hasan Çelik, IC Hotels Residence Müdürü İsmail Çağlar, Regnum Carya Golf ve Spe Resrt Grup Satış, İç Pazar Satış Müdürü Berkan Kepeci, 3K Group Hotels (Ramada Resort Lara, Lara Family Club, Ramada Plaza Antalya) e-commerce executive Kağan Korkman, Ramada Plaza İstanbul Tekstilkent Grup Satış Müdürü Atılım Eraslan, Marmaray Hotel İstanbul Genel Müdürü Zeynep Ülküç yer aldı.
 

 
 

Manşetler

Türkiye AB'ye öncelikli meslekleri iletti
Salda Gölü, Dünya Jeolojik Miras Listesi'ne girdi
İngilizler: Hayatımızın en heyecan verici deneyimiydi
En turistik kent, Brugge'dan Airbnb'ye yasak hazırlığı
Pamukkale, yılın ilk 8 ayında 1 milyon 700 bin kişiyi ağırladı
Samsun'a ziyarette yüzde 50’ye varan artış yaşanıyor
Konaklama tercihlerini çevre dostu uygulamalar belirliyor
Çekya, aşırı turizme karşı Airbnb kısıtlamaları getiriyor
Gecelik oda fiyatı 1000 doların üzerinde olan oteller çoğaldı
THY’den indirimli bilet kampanyası