ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
BURSA- Bursa Turizm Zirvesi’nde Türkiye’nin en önemli termal merkezlerinden olan Bursa’nın sağlık turizminde yabancı hastanın güvenerek gelebileceği altyapıya sahip olduğu belirtildi. Sağlık turizminde iletişimin rolünün giderek arttığı ve doğal tedavi yöntemlerine eğilimin giderek arttığı belirtilerek Bursa’nın altyapı eksiklerini tamamlayarak 200 milyar dolarlık dünya sağlık turizmi pazarından pay alması gerektiği anlatıldı.
Serbülent Orhaner‘in sunumundan sonra söz alan Metin Yurdakoş, yabancı hastanın güvenli ülke, güvenilir kuruma gideceğini belirterek, Bursa’nın bu özelliklere sahip olan bir şehir olduğunu belirtti. Metin Yurdakoş dünyada sağlık turizmi ve Bursa’nın yeri konusunda görüşlerini belirterek şöyle konuştu:
“Dünyada medikal, termal, yaşlı engelli olarak 500 milyon kişi sağlık turizmi için seyahat ederek 200 milyar dolarlık turizm hareketi oluşturuyorlar. Gelecekte bu artacaktır. Dünya nüfusu gittikçe yaşlanıyor. Yüzde 30’un üzerinde İskandinavya’da 2050’de Asya ve Amerika’da 60 yaş üzeri nüfus yüzde 30’u geçecektir. Yaşlı insan daha çok hastalanır ve kronik hastalıklar atar. Ya sağlık hizmetlerini kısıtlayacak ya da arayış içine girecekler. Tedavi için bekleme süreleri ise sıkıntı yaratıyor.
SAĞLIK TURİZMİNDE İLETİŞİMİN ROLÜ GİDEREK ARTIYOR
Dünyada trend doğal tedavi metotlarına yöneliyor. En önemlisi termal kaynaklar, mağara tedavisi vardır. Sağlık turizminde iletişimin rolü giderek artıyor.
Güvenli ülke, güvenilir kuruma gider. Türkiye 13 Tem 2017 de ulb sağlık turizmi ve turistin sağlığı yönetmeliği yayınladı. Ne kadar önleneceğini bilemiyorum. Bursa da 15 hastane bir acente yönetmelik şartlarını tamamlayarak yetki belgesini aldı. EHTTA 2013’de termal kenti olarak tescil edildi. Türkiye jeopolitik konumu ile avantajlı ülkeler arasındadır.
Türkiye’de sağlık turisti sigorta poliçesi yapılmalıdır. Kişiler temin edilmeyecek, kurum ve kuruluşlar bu sağlık sigortalarını gelen hastasına sunacak. Uluslararası anlaşmalar sağlık turizmine yönelik yapılmalıdır. Özel sektörü kapsayacak tarzda olmalıdır.
Kamu destekleri olmalıdır. Yurtdışı organizasyonlar izlenmeli, verimsiz olanlar tekrar edilmemeli. Döviz sağlayana direk destek şeklinde kurum destekleri bürokrasisi az şekilde verilmelidir. Yurtdışı hastaya kesilen faturaya göre bunlar uygulanabilir.
BURSA İÇİN NE YAPILMALI?
Bursa’nın yapması gerekenler ise ulaşılabilir şehir ve erişilebilir tesis uygulaması olmalıdır. Engellilere yönelik altyapı olmalıdır. Büyük park alanında farklı sosyal faaliyetler içinde kullanılmalıdır. Suyla ilgili aktiviteler yapılmalıdır. İznik çinisi maşrapa ile sunulmalıdır.
İçmece merkezinde şifalı sular içilerek kullanılabilir. İçme kürleri bilimsel yollarla yapılmalıdır. Fransa’da Vichy içme suları ile dünya markası olmuştur. Şişelenmiş şifalı su şehrin marketlerinde satılmalıdır.
TERMAL TURİZMİNE ARA ELEMAN YETİŞTİRİLMELİ
Modern termal kür merkezleri kurulmalıdır. Örnek alınması gerekenAlmanya Bad-Füssing örneği 26 bin m2 alandadır. Küçük işletmeler sağlık personeli istihdam edemiyor. Uludağ önemli bir merkezdir. Ayrıca 40-90 derece sıcaklıkta termal suyu var ve 14 bin yatak kapasiteli bir çok tesisi besleyecek durumdadır.
DÜNYADA SAĞLIK TURİZMİ DOĞAL TEDAVİYE KAYIYOR
Thalasso Terapi, deniz suyunun kaplıca suyu gibi Mudanya’da kullanılabilir. Akciğer hastalıkları için biçilmiş kaftandır. Su ve termal odaklı müze kurulmalı. Ara eleman için eğitimlere başlanmalıdır. Termal turizmde ara eleman yoktur. Kurumlar kalifiye eğitimli ve dil bilen personel yetiştirecek. 5 dilde ortak çağrı merkezi kurulmalıdır. Uygun ürünler ortaya çıkarılmalıdır. Hangi ülkenin neye ihtiyacı var belirlenmelidir. Dünyada sağlık turizmi doğal tedavi metotları kullanan merkezlere doğru kayıyor planlama böyle olmalıdır.
BUSAT Gen Sekreteri Çiğdem Atalmış sağlık turizminde konumlandırma ve pazarlama konulu konuşmasına, dünya sağlık turizminde 439 milyar dolar hacim bulunduğunu belirterek başladı. Atalmış, sağlık turizminin dünyanın yüzde 3-4 ünü kapsayan 11 milyon kişilik bir Pazar olduğunu belirterek şunları anlattı: “Stratejik planlama ve eşgüdüm sağlayarak markalaşma ve pazarlamayı doğru kullanarak pazardan pay almalıyız. 10’cu kalkınma planındaki hedefler gerçekleşmedi, aynı projeler 11’ci plana girdi. Türkiye’nin sağlık turizmini geliştirmek için ürün geliştirme, tanımlama ve markalaşma aşamaları olmalıdır. Hangi ürün satacağımızı ve ihtiyacı belirleyerek pazara girmeliyiz. Kalite ve standart ise öncelikli olmalıdır.”
KKTC Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı, Dünya Sağlık Turizmi Konseyi- GHTC Başkan Yardımcısı, Yakın Doğu Üniversite Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan, sağlık turizminin ülkelerin en büyük gelirler kaynakları arasına girmeye başladığını belirterek “Türkiye gibi KKTC’de sağlık turizminin önemini kavrayarak bu yönde çalışmalar yapmaya başladı.