Bodrum'un idam fermanı imzalandı

Bodrum’da toplanan Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu üyeleri, Rüzgar Enerjisi Santrallerini yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti.

ZAFER BAYKAL-TÜRKİYE TURİZM
BODRUM-
Bodrum Yarımadası’nda kurulmaya çalışılan Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) ile Antik Çağ’dan günümüze birçok istilaya, yağma ve talana karşı tarihi ve kültürel kimliğini koruyan Yarımada’nın bugün ciddi bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu Sözcüsü Avukat Remzi Kazmaz, Bodrum’da son zamanlarda yapılan projelerin doğa ve çevre felaketine yol açtığını ve bunun devam edeceğini söyledi.



Remzi Kazmaz, “Bodrum Yarımadası’nı önümüzdeki günlerde doğa ve çevre felaketi bekliyor. Gerçekten bir çok kez antik dönemden bu yana istilaya, yağmaya, talana uğramış olan bir çok medeniyetin toplanmış olduğu Bodrum Yarımadası’nda son günlerde doğa ve çevre felaketi yaşanmakta. Bu nedenle dünyada yedi harikadan birisi Mausoleum’u, dünyanın en büyük su altı arkeoloji müzesini bünyesinde taşıyan ve dünyaca ünlü Antik Tiyatro’yu ve daha bir çok kültür varlıklarını bulunduran Bodrum’a RES kuruluyor.

DÜNYANIN GÖZBEBEĞİ BODRUM
Bodrum’da toplanan Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu üyeleri, Rüzgar Enerjisi Santrallerini yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti. Platform adına açıklamayı okuyan Platform Sözcüsü Avukat Remzi Kazmaz, Bodrum’da son zamanlarda yapılan projelerin doğa ve çevre felaketine yol açtığını ve bunun devam edeceğini söyledi.
Remzi Kazmaz, dünyanın yedi harikasından biri olan Mousellium’a ev sahipliği yapan, dünyanın en büyük su altı ve arkeoloji müzesine sahip olan ve antik dönemin “ünlü antik tiyatrosu” ile birçok medeniyetin tarihi ve kültürel varlıklarını bünyesinde barındıran bu toprakların, dünya turizminin ve ticaretinin en önemli merkezlerinden birisi olduğunu kaydetti.
Bodrum’un idam fermanını hazırlayan o sorumsuz ve vicdansız kararlardan birinin Bodrum Yarımadası’nda kurulmaya çalışan Rüzgar Enerjisi Santralleri olduğunu belirten Kazmaz, şunları söyledi:



BU TOPRAKLARIN BİR SAHİBİ YOK MU?

“Kurulan RES’ler bu topraklarda yaşayan insanlara, Bodrum turizmine ve ekonomisine neler kazandıracağı sorusudur? Bu sorunun cevabı kocamaman bir hiçtir.
Bu santraller şirkete ve sahibine ne kazandıracaktır? Bu sorunun tek cevabı var; milyonlarca dolar. Şimdi sormak gerekir. Bu toprakların bir sahibi yok mu?
Evet, bu toprakların birçok sahibi var. Dün Halikarnas Balıkçısı bu topraklar için her türlü fedakarlığı yaptı. Bugün hala yattığı yerde içi sızlayarak izliyor olup bitenleri.
Bu toprakları gözü gibi koruyan Saynur Gelendost bize bu toprakların nasıl korunacağını öğretti.
Mozolos ve Artemisya’dan devraldığımız bu tarih ve kültürel varlık fışkıran bu eşiz topraklarda bugün bizler Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu Üyeleri olarak Halikarnas Balıkçısı ve Saynur Gelendost’un izinden yürüyoruz.
Biz diyoruz ki; Türkiye’de RES’ler için birçok alan olmasına rağmen Bodrum Yarımadası neden, niçin seçildi?
Sürdürülebilir yaşam açısından yenilenebilir enerji olarak anlatılan RES’lerin insanların yaşam alanlarına dikilmesine hangi vicdan neden, nasıl, niçin izin verebilir.



ÇED RAPORU BİLE YOK

Kaldı ki; kurulacak RES’in ÇED olumlu raporu dahi yoktur. Yani 1438 hektar alanı kamulaştırarak sadece bunun 9,8 hektarı üzerinde santral için ÇED süreci yürütülerek kanuna karşı hile yapılmak suretiyle “ÇED gerekli değildir” kararı alınmıştır.
Pekala geri kalan o büyük alanda ne yapılacaktır?
Aynı zamanda imar mevzuatına da aykırı olan bu proje için tanıtım dosyasında birçok yanıltıcı bilgi bulunmaktadır.
Bu projede halka haber verilmemiştir, halk bu konuda bilgilendirilmemiştir. Bu acele neden?
Çünkü acele kamulaştırma yasası ile vatandaşın gayrimenkullerini mahkeme yoluyla gayet ucuz ve ekonomik rakamlarla kendi adına tespitini yaparak acil bir şekilde RES santrallerini kurmak.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken kamuoyunun fazla bir bilgisi bulunmamaktadır. Gerek idare, gerek belediye, gerekse sivil toplum kuruluşları bugüne kadar eli kolu bağlı beklemektedir.
İşte vahşi kapitalizm kamu yararı söylemiyle çıkarttığı acil kamulaştırma yasası bir hukuk faciasıdır ve bütün çevre-doğa felaketlerinin kötü habercisidir.

BU HUKUKSUZLUĞA İZİN VERMEYEVEĞİZ
Şunu iyi bilin; Biz Bodrum Yarımadası Çevre Koruma Platformu olarak diyoruz ki; Sizin bu hukuksuzluğunuza izin vermeyeceğiz…
Çeşme’de, Foça’da, Karaburun’da, Söke Ovası’nda, Manisa Yılca’da yarattığınız çevre-doğa katliamına Bodrum Yarımadası’nda izin vermeyeceğiz…
Bizler, Bodrumu evi kabul edenler, ulusal ve uluslar arası çevre ve doğa dostlarımızla sizin bu kirli oyununuzu bozacağız.
Bu yanlış projenizden biran önce vazgeçin ve derhal Bodrum Yarımadası’ndan çekilin.
Biz bir kere daha yüksek sesle diyoruz ki; sürdürülebilir bir çevre için yenilenebilir enerji kaynaklarından olan RES’lere karşı değiliz. Biz RES’lerin yanlış alanlara kurulmasına karşıyız.
Bodrum Yarımadası’nda birçok çevre-doğa katliamı yaşanıyor. Güvercinlik- Pina Yarımadası’nda, Kirsebükü’nde, Mazı’da, Ören’de…

DOZERİN KEPÇESİNE TAKILAN TARİH
En son Yokuşbaşı Balıklaya Mevkii’nde yaşananlar hala sır perdesini koruyor. Bir inşaat şirketini çalışmaları devam ederken dozerlerin kepçelerine takılan tarihi ve kültürel varlıkların akıbetinden kimsenin haberi yok. Bütün yetkililer susuyor….
Bu ülkede Müzeler Genel Müdürlüğü hangi işi yapar? Buraya inşaat ruhsatı veren kurumlar bu konuda ne düşünüyor?
Onları bilemeyiz ama biz Bodrum’da yaşayanlar yetkililerden biran önce gerçeklerin açıklanmasını bekliyoruz.
Eğer bu açıklamalar kısa zamanda yapılmazsa bu yetkililer hakkında da suç duyurusunda bulunacağız.”

SAYNUR GELENDOST’UN İSMİ BODRUM’DA YAŞATILMALI
Platform üyeleri, 2003 yılında vefat eden çevre gönüllüsü Saynur Gelendost’un anısının Bodrum’da yaşatılması çağrısında bulundu.
“Bizler Saynur Gelendost’un mücadelesine sahip çıkarak bu çevre hareketi yolunda kendisini örnek aldık” diyen Kazmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bodrum Çevre Gönülleri Derneği Genel Sekreteri olan Sayın Gelendost her yıl mezarının başında dostları tarafından törenle anılıyor. Bu nedenle Gelendost’un adının Bodrum sokaklarında yaşamasını istiyoruz.
2 Mart 2015 günü Bodrum Belediyesi’nin meclis toplantısında almış olduğu karar gereği Bodrum’a hizmet etmiş kişilerin isimlerinin bazı sokaklara ve caddelere verilmesini destekliyoruz. Çevre önderimiz Saynur Gelendost’un da ismini bu sokaklardan birine veya onun mücadelesini anlatan bir esere verilmesini istiyoruz.
Bodrum kendisine hizmet edenleri unutmayacak ama kendisine idam fermanları yazanları da asla unutmayacaktır…”

AKDENİZ FOKLARININ ANNESİYDİ
Türkiye’deki bütün çevrecilerin örnek aldığı Saynur Gelendost, öncelikle Gökova, Yatağan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri’ne karşı verdiği ölüm orucu eylemleri ile bölgede çevre hareketinin öncüsü oldu. 2000 yılında Abdi İpekçi Barış Ödülü’ne laik görüldü. Akdeniz foklarının da annesi olan Gelendost 2003 yılında aramızdan ayrıldı.
 

Manşetler

TIF 2024’te turizmde hamle yılı: 2026 konuşulacak
Şekerci Cafer Erol, Londra’dan Avrupa’ya açıldı
Türkiye'de 7 günlük golf harcaması: 1.500-3 bin sterlin
Yörükler, UNESCO listesindeki Xanthos'ta bir araya geldi
Hasipoğlu ve Savaşan Asya Siyasi Partiler Konferansı’nda
'Dünyanın en güzel koyu'na marina izni!
Köy Enstitüsü öğretmeni annem, Cahide Altıntaş ile gururluyum
38 Avrupa ülkesi Çin'i vizesiz ziyaret edebilecek
Kapadokya'yı 10 ayda 1 milyon 322 bin 598 turist gezdi
Uludağ yoğun kar yağışıyla sezonu açıyor