Azerbaycan’a çoktandır gitmemiştim.
Hatırladığım kadarıyla Bakü ve çevresi bakımsız,gri bir tona sahip görüntüsüyle, eski ve sevimsiz bir şehirdi.Karabağ çarpışmalarında iyice hırpalanmış,çok şehit vermiş,
Ermenilerin alçakça zülümlerine karşı direnirken yorgun ve yoksul düşmüştü.
Şimdi öyle mi..?
Aradan geçen onca sene Azerbaycan’ı tepeden tırnağa değiştirmiş, Bakü’ye ve diğer şehirlere yapılan inanılmaz makyaj ve yatırımlar sonucu ülke iyice gelişmiş ve modern görüntüsüyle şaşkınlık yaratacak seviyeye ulaşmış.
Bir ülke kısa zamanda böyle nasıl kalkınır? Evet petrolden ve doğalgazdan çok para kazanıyor ama, kazancı iyi değerlendirmek de bir marifet…Azerbaycan bunu başarıyla gerçekleştirmiş.
Ülke bir şantiye halinde..Eski binaları aslına uygun şekilde yerli taşlarla giydiriyorlar.Kentin estetiğine dikkat ediyorlar.
Elektrik direkleri, sokak lambaları bile özenle seçilmiş. Herşeyde müthiş bir bilgi ve uyum dikkati çekiyor.
Alışveriş bölgelerini, cadde ve sokakları trafiğe kapatmışlar.Dünyanın en zengin mağaza ve markalarına burada yer vermişler.Avrupa’ya taş çıkartan, Paris’i bile sollayan bir tabloya imza atmışlar.
Görmeden inanmak mümkün değil.O lüks arabaların bolluğu,çevrenin temizliği,hızlı bir ağaçlandırma uygulaması ilk bakışta farkediliyor. Trafik muntazam,devlet otoritesi
ülkeye hakim,en küçük bir kargaşaya izin verilmiyor.Öyle
olunca da huzursuzluk, gündemde pek yer bulamıyor.
Azerbaycan 2011 yılını ‘’turizm yılı’’ilan etmiş.Bu vesileyle bizi de davet ettiler,yaptıklarını göstermek istediler. Bu arada yeni projeleri hakkında da bilgi verdiler. Örneğin kış turizmi ile ilgili önemli karar ve çalışmaları var.Türkiye’nin tecrübelerinden de yararlanmak istiyorlar.
Bakü’nün 200 kilometre kuzeyinde Gebele bölgesinde kış turizmi yapılacak. Gebele yüksek dağlarla çevrili, İsviçre’den de güzel ormanlık bir alan.2 tane beş yıldızlı çok modern otele ve örneğine Avrupa’da bile kolay rastlanmayacak SPA ve spor merkezine sahip.Öyle görünüyor ki Gebele,adını çok yakında tüm dünyada duyuracak.
Bölgenin Guba kentinde, günlük 5000 kişi kapasiteli,devlet desteğiyle yeni tesisler ve pistler açılıyor.Bu yıl 4 lifti açılacak pistlerin uzunluğu,belki inanmayacaksınız ama 175
kilometreyi buluyor. Ayrıca yine Gebele’nin Yengice bölgesınde termal su ve çamur banyoları var.
Azerbaycan yaklaşık 15-20 çok kaliteli otele sahip.Bakü,
Lenkeran, Nebran ve Gebele’de bulunan bu otellerdeki toplam yatak sayısı 11 bin civarında.Ama yeni oteller yapmaya da devam ediyorlar.Henüz işin çok başındalar ve mevcut otellerle şimdilik turizmi patlatamazlar.Fakat yeni yatırımlarla Azerbaycan yakında adını duyurur.
Kafkas Otelleri,yeni açılan Kempinski, Mariott, Hyatt Regency, bitmek üzere olan Hilton ve diğerleri ülkenin turizm çehresini iyice parlatmış.Azerilerin Fevkalade Hal Bakanı Kemaleddin Heydarov,aynı zamanda çok güçlü ve kudretli bir işadamı.Gilan Holdingin sahibi ve Kafkas Oteller zincirinin de patronu.Turizme inanmış, gönül vermiş, cesaretle yatırımlarını sürdüren bir politikacı. İşin başına bizim çeşitli otellerimizde Genel Müdürlük yapmış, çok deneyimli Halil Duru adındaki bir yurttaşımızı koymuş. Halil Duru müthiş yetenekli,görevinde çok başarılı ve Bakü’de sayılan, sevilen biri… Turizmin gelişmesinde çok önemli görevler yapıyor.
Turizm Bakanı Ebülfeyz Karayev de sektörün gelişmesi ve Azerbaycan’ın dünya turizm pastasındaki payını arttırabilmesi için, ekibiyle birlikte yoğun bir gayret sarfediyor. Uluslararası yarışmaları,önemli konferans ve seminerleri, sanat ve spor organizasyonlarını ülkesine çekmek için didiniyor adeta… Bu arada bizim TÜRSAB’a benzer, acente ve oteller Birliğinin(AZTA) başında da genç, bilgili ,donanımlı bir yöneticileri var. Nahid Bagirov adındaki bu dinamik Başkan, orkestra şefi gibi tüm organizasyonları ustaca yönetiyor.Dünyadaki gelişmeleri ülkesine başarıyla taşıyor.
Bizim heyette Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı (TYD) Turgut Gür, Türkiye Otelciler Birliği Başkanı
Timur Bayındır, TÜRSAB Genel Sekreteri gibi sektörün lokomotif isimleri vardı. Yapılan karşılıklı temas,ziyaret ve toplantılarda Azerbaycan’ın Türkiye’nin tecrübesinden yararlanma arzusu dikkati çekiyordu. Nitekim önemli bir toplantıda,Azeri personele ülkemizde staj imkanı yaratan bir anlaşmaya da imza atıldı.
Oradaki büyükelçimiz Hulusi Kılıç, Türk- Azeri ilişkilerinin
gelişmesine, Türk yatırımlarının artmasına çok önem veriyor.Bunu gerçekleştirecek sağlıklı ortamı yarattığını memnuniyetle gözledik. Nitekim çok sayıdaki işadamımızın projelerine ek olarak ,İbrahim Çeçen grubunun Bakü’ye çok görkemli,modern ve muhteşem binalar diktiğini iftiharla gördük.
Birkaç günlük ziyaretimizin sonunda fark ettik ki,bizim Azeri kardeşlerimize yaptığımız (Ermeni politikası ve bayraklarını Bursa stadına sokmama gibi) yanlışlarımıza rağmen,onlar bize hala (İki devlet tek millet) sevgisi ve anlayışıyla sarılıyorlar. Onları çok yaralayan bazı kararlarımızı ise,hoşgörüyle karşılamaya çalışıyorlar. Ağabeyler de yanlış yapabilir mantığı hakim kardeşlerimizde. Öylesine olgun insanlar ki,üzüntülerini bize yansıtmamak için büyük gayret sarfettiler.
Türk işadamlarına Azerbaycan’da büyük imkanlar, ufuklar var. Sadece turizm sektöründe değil,her sahada patlayan yatırımlardan geniş ölçüde yararlanabiliriz.Özellikle inşaat sektörümüz için çok elverişli bir alan. Nitekim bunu görenler kolları sıvamış bile…