Bir kitap...
Doğruları ve gerçekleri yansıtan anıların yazınımızda çok önemli bir yeri olduğuna inananlardanım. Son yıllarda anı kitaplarının çoğalması da yazınımız adına sevindirici bir durumdur diyebilirim. Devlet memuru anlayışı içersinde yazılan ya da yazdırılan resmi tarihin yanlışlarını düzeltmek ve gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak ancak dürüst beyinlerin ve yürekli kalemlerin çabalarıyla olasıdır. Çağına tanıklık etmiş önemli kişilerin anılarını yazılı olarak geride bırakmaları; hem kendilerini hem de yaşadıkları dönemleri, bizlerin yanılgılara düşmesini önleyerek tanımasına büyük ölçüde yardımcı olurlar.
İyi gazeteci Süleyman Boyoğlu, ülkemizin ilk kadın gazetecilerinden, adliye muhabiri Vasfiye Özkoçakın Vasfiye Abla başlığını koyduğu anı kitabını, onun ağzından, hiç yüksünmeden sabırla dinleyip, yazdıktan sonra, ikinci bir anı kitabına daha imza atmış. Kitabın adı, Galatasaraylı Doğan Koloğlu. Boyoğlu bu başarılı kitabı, Babıâlinin eski ustalarından Doğan Koloğlunun anlatımı ve kendisine sunduğu yazı- belge ve fotoğraflara dayanarak ortaya çıkarmış.
Bir ikinci kişinin anılarını,özellikle hayatta olan birisinin anılarını yazmanın hiç de kolay bir iş olmadığını düşünüyorum. Başkasının adına böyle bir kitabı kaleme almak için elinizde gerekli tüm belge ve bilgiler fazlasıyla bulunsa bile, salt sahibi tarafından yaşanmış o anıların heyecanını satırlar arasına döküp, anı sahibinin ruhsal durumunu okuyucuya yansıtabilmek ikinci bir el tarafından neredeyse olanaksız gibi geliyor bana... Ama Boyoğlu, yazmış olduğu ilk anı kitabında olduğu gibi, bu kitabında da karşılaştığı bu tür güçlüklerin üstesinden başarıyla gelmişe benziyor. Eğer bu şekilde yazdığı anı kitaplarının sayısını çoğaltabilirse, çok yakında kendisine rahatlıkla Anı arzuhâlcisi yakıştırmasını yapabiliriz diye düşünüyorum
Ayrıca, Boyoğlunun anı yazma işinde bu denli usta olduğundan önceden haberim olsaydı; yaşamın gerçeklerinden kaçan, işgüzar ve korkak bazı kesimler tarafından yersiz tepkilere neden olup, baltalanan anı kitabım Babam Aziz Nesin i gönül rahatlığıyla kendisine yazdırabilirdim! Ellerine sağlık Süleyman Boyoğlu
***
Olur mu olur
Van'da liseye Kürt tarihçinin adı verilmiş
Pek yakında bir başka liseye de "Soykırım Lisesi" adını koyarlarsa sakın şaşırmayalım!
***
Yaz boz tahtası
Başbakan Erdoğan, " Yıkacağız başka yolu yok" demiş
Biz de biz de!
***
Çaktırmadan
Alıştıra alıştıra küçülüyormuşuz
Eee, küçüle küçüle sonunda yerin dibine girmek hiç de kolay değil tabii!
***
Anımsatma
Yeni yetme şarkıcı Bengü, "Sevişmeyen kadın ölsün" demiş
Bengü hanım galiba farkında değil...
Bu ülkede kadın, sevişse de sevişmese de; eceliyle ölmesine fırsat verilmeden, türlü nedenlerle öldürülüyor!
***
Dayan dayanabilirsen
Dalgıç Cem Karabay, su altında kalıp en uzun süre yaşama rekorunu kırmış
Daha da önemlisi; sürekli itham altında kalıp da kırdığımız yaşama rekorumuz var!
***
Tavuktan beteriz
Avrupa kapısını pişmiş tavuk açmış
AB'ye giremediğimize göre; bizim başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına bile gelmedi desenize!
***
Kol gibi...
Türkiye Ermenistan sınırının açılmasında ABD ve AB'nin parmağı varmış
Parmağı olsa yine iyi...
Hareket ederken haşırt diye sesi duyulan kolu var !
***
Laf ola...
2 ve 3 Eylül geceleri, İstanbul Veliefendi Hipodromu'nda gerçekleştirilen Uluslararası At Yarışları'nda; oruçlarını bozmaları için insanları iftara davet edip, bedava kumanya dağıtanlar, kumar oynamanın İslamiyette günah olduğunu bilmiyorlar mıydı acaba?!
***
Ayamama Deresi'nin taşması inşallah hepimizin bir an önce aymasına vesile olur!
***
Alış veriş kampanyasının açılımı: Al takke ver külah!
***
Yılların ihmali sonucu, kokusu iyicene ayyuka çıkan İstanbul'un yaşadığı sel felaketinin nedenini deodorantlara bağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a, bizi aydınlattığı için teşekkürü bir borç biliriz!