MİNSK- Belarus, geçen hafta sonu yapılan başkanlık seçimlerinin ardından karıştı. Devlet Başkanı Aleksender Lukaşenko, seçimleri ezici bir farkla kazandığını açıkladı, halk ise seçimlerin meşru olmadığını iddia ederek sokağa indi. günlerdir devam eden protestolarda eylemcilere işkence yapıldığı iddia edilmişti. Dün ise meydanlar ülke tarihinin görmediği bir kalabalıkla doldu. Lukaşenko ise eylemcilere hakaret etti...
Belarus, ülkede seçimlerden sonra yaşananlarla hala dünya gündeminin en önemli maddelerinden biri olmayı sürdürüyor.
Belarus ülke tarihinin en büyük protestosuna sahne olurken seçimi kazanan Lukaşenko da başkent Minsk'in başka bir noktasında toplanan destekçilerine seslenip seçimin yenilenmesi çağrılarını reddetti.
"Özgürlük Yürüyüşü" adı verilen eylemde göstericiler, seçimlerin yenilenmesi çağrısı yaptı ve Lukaşenko'yu istifaya çağıran sloganlar attı.+
Tikhanovskaya, Pazar günü için ülke genelinde büyük eylemler düzenlenmesi çağrısı yapmıştı.
Tikhanovskaya, güvenlik kaygıları yüzünden ailesini seçimden önce Litvanya'ya gönderdiğini açıklamış, kendisi de seçim sonrası aynı ülkeye kaçmıştı.L
Lukaşenko, protesto gösterilerine katılanları "sıçanlar" diye nitelendirdi. Lukaşenko, NATO'nun Belarus sınırlarında askeri yığınak yaptığını belirterek, halktan ülkelerinin bağımsızlığını koruma mücadelesine katılmalarını istedi.
NATO Sözcüsü ise Belarus sınırına yığınak yapıldığı iddiasının doğru olmadığını söyledi.
Belarus'ta geçen hafta Pazar günü yapılan seçimlerde Lukaşenko'nun oyların yüzde 80'ini alarak yeniden seçildiği açıklandı. Tikhanovskaya'nın oy oranı ise yüzde 10,12 olarak verildi.
Ancak Tikhanovskaya, seçim sonuçlarını kabul etmedi ve oyların adil bir şekilde sayılması halinde oy oranının yüzde 60 ile 70 arasında olacağını söyledi.
Yerel medyada yer alan haberlere göre hükümet yanlısı gösterilere 31.000 kişi katıldı. Belarus İçişleri Bakanlığı ise katılımcıların sayısının 65.000 civarında olduğunu tahmin ediyor.
Destekçilerine seslenen Lukaşenko, mitingleri sevmediğini ve kimsenin kendisini korumasına ihtiyacı olmadığını söyledi. Devlet başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi çağrılarını reddeden Lukaşenko, seçimlerin yenilenmesinin Belarus için 'bir devlet olarak ölümü' anlamına geleceğini ifade etti.
Lukaşenko, "Buraya, son 25 yıldır ilk defa ülkenizi, bağımsızlığınızı, karılarınızı, kız kardeşlerinizi ve çocuklarınızı savunmak için buraya geldiniz" dedi ve muhalefete "Bu sizin sonunuzun başlangıcı olacak, Ukrayna gibi dizlerinizin üstüne çökeceksiniz ve diğer ülkeler gibi Allah bilir kim için dua edeceksiniz" diye seslendi.
Kamu çalışanlarının destek gösterilerine katılmaları, aksi halde işlerini kaybetmekle tehdit edildiklerine yönelik haberler geliyor. Son günlerde devlete ait fabrikalarda çalışan çok sayıda işçi işlerini bırakıp muhalif gösterilere katıldı.
Tut.by adlı internet sitesinin haberine göre Devlet Başkanı Lukaşenko mitingde konuşurken yaklaşık 220.000 kişi de Minsk merkezindeki İkinci Dünya Savaşı anıtı yakınlarında muhalif gösterilere katıldı.
Tikhanovskaya'nın ekibinin eski üyelerinden Maria Kolesnikova burada muhaliflere seslenip "İnanılmazsınız, sizi seviyorum" dedi.
Diğer şehirlerde de muhalif gösteriler düzenlendi. Brest Belediye Başkanı kalabalığa seslenmek isterken yuhalandı. Gomel'de de göstericiler belediye binasındaki Belarus bayrağını indirip muhalefeti temsil eden kırmızı beyaz bayrağı göndere çekti.
Ülkede muhalif gösteriler artarak devam ederken Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den yardım istedi.
Lukaşenko, 'Belarus'a yönelik askeri dış tehitler artarken Putin'in kapsamlı destek sağlama sözü verdiğini' ifade etti.
İki lider Pazar günü ikinci görüşmelerini yaptı. Kremlin, liderlerin Belarus'taki durumu ve 'cumhuriyetin dışarıdan gördüğü baskıyı değerlendirdiklerini' açıkladı.
Putin, Lukaşenko'ya, Rusya'nın Belarus'a 'gerekli görülmesi halinde kolektif askeri anlaşmaya uyumlu olarak destek vermeye hazır olduğunu' söyledi.
AB Dışişleri Bakanları Cuma günkü görüşmenin ardından Belarus'ta 'şiddet, bası ve seçim sonuçlarının tahrif edilmesinden sorumlu olan yetkililere yeni yaptırımlar getirilmesi konusunda fikir birliğine vardıklarını' açıkladı.
ABD de Belarus'taki seçimlerin 'özgür ve adil olmadığını' söyledi.
Baltık ülkeleri başbakanları da (Letonya, Litvanya ve Estonya) ülkedeki şiddet olaylarından ve yetkililerin muhaliflere yönelik siyasi baskılarından kaygı duyduklarını ifade etti. Litvanya ve Letonya daha önceki açıklamalarında Belarus için, yetkililerin protestoculara yönelik şiddeti sona erdirmeleri, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla ulusal konsey oluşturulması için arabuluculuk yapmaya hazır olduklarını dile getirmişti. İki ülke, aksi halde yeni yaptırımlar getirilebileceği uyarısında bulundu.
Liderler seçimlerin 'adil ve özgür' olmadığını söyledi ve 'uluslararası gözlemcilerin katılımıyla şeffaf bir seçim düzenlenmesi' çağrısı yaptı.
Seçimden sonra yaklaşık 6.700 kişi gözaltına alındı, birçoğu gözaltında güvenlik güçleri tarafından işkence gördüklerini iddia etti.