Abdurrahman Büyükkeskin
Manavgat/Antalya - Antalya'nın Manavgat ilçesi Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Türkiye'de Cumhuriyet tarihinde ormanlık alanlardan yerleşim yerlerine sıçrayan en büyük yerleşim alanı yangının Manavgat olduğunu söyledi. 9 gündür yangın süresince evine hiç gitmeyen Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, '' Yangında gördük ki yüce milletimiz bize verdiği destekle acımızı bir nebze dindirdi. Ülkemizin her yanında geçmiş olsun dilekleri ve çocukların biriktirdiği harçlıklarını göndermesi ve üzerine '' bu benim harçlığım Şükrü Amca diye not bırakması beni çok ağlattı. Vefalı milletime minnettarım. Gün birlik olma günü '' siyaset yapma zamanı değil; kenetlenme ve tek vücut olma günü.10 gündür ağlıyoruz. İnşaallah meteorolojik veriler 7 Ağustos tarihini Antalya Bölgesi ve Manavgat'ı yağışlı gösteriyor. İnşaallah yağış olurda yanan bölgelerde soğutma çalışması Allah'ın gökten yağacağı rahmetle olur.''dedi.
Antalya'nın turizm kenti olması yanı sıra aynı zamanda orman kenti olduğunu söyleyen Başkan Şükrü Sözen,''Yangının köylerimizde yerleşim alanlarına sirayet etmesi nedeni ile 38 köyümüz yangından çok etkilendi. En son Beşkonak Bölgesi'nde Kızıldağ köyümüzde yangının köye sirayet etmemesi için '' Beşkonaklı'' gençlerin yek vücut olarak ormanlarını korumada gösterdiği gayret takdire şayan hepsinin gözlerinden öpüyorum. '' dedi.
Orman köylerinin korunmasını köylülere verilmesi gerektiğini vurgulayan Şükrü Sözen, '' Uzmanlık alanım değil, söz söylemek düşmez ama; çam ağacı Toroslara uygun bir ağaç türü değil. Çam ağacı çok reçineli bir ağaç türü. Bir yangında kozalağı yanmaya bağlı patlama ile 1 kilometreye kadar fırlayarak ateş topuna dönebiliyor. Onun için bölgemizde yanan yerlere köylümüzün geçim kapısı olacak olan zeytin, harnup (keçiboynuzu), incir, defne, badem gibi ağaçlar dikilmeli. Köylüler ormanlara zarar vermez. Korur. Toroslarda ormanlık alanların korunması için ve göçebe Yörük kültürünün yaşaması için kıl keçisi yetiştiriciliği teşvik edilmeli. Köylüye köyde geçim kapısı oluşturarak doğdukları yerde doğmasını sağlarsanız aynı zamanda kırsaldan şehre göçün önüne geçmiş olursunuz. Ormanlarımız ve yerleşim yerlerimizde insanları koyun , keçi, ineği, arı kovanları ve kanatlı hayvanları ile evi ve evin içindeki eşyaları yandığı için devletimiz 'devlet babalığını' gösterme zamanı. Manavgat turizmden ülkemize yıllık ortalama 5 milyar dolar döviz girdisi sağlıyor. Şimdi siyaset yapılmadan yaraları sarma zamanı. Köylüye ormandan yararlanma ve geçim kapısı oluşturacak ağaçlar dikilmesi halinde sorumluluk verilerek en güzel şekilde korunması sağlanır. '' diye konuştu.
Yangının son yıllarda toplumsal kutuplaşma nedeni ile hasret kaldıkları, 'birlik ve beraberlik'', acı, tasada ve kıvançta yürekleri birlikte atması, sevgi, merhamet, hoşgörü, komşuluk, iyilikseverlik, yardımseverlik, hoşgörü, sevgi, şefkat, acıları anlamada diyalog kurma gibi hasletleri yeniden hatırlattığını belirten Başkan Sözen, 9 günlük yangın süresince kendisi en fazla üzen olayın ise yandaş(havuz) medyasının koro halinde yalan haberlerle karalama kampanyası başlatmaları olduğunu kaydetti. Sözen, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:'' Yangının ortasındayız, Ben 9 gün süresince evime hiç gitmedim. Ekibimle birlikte yangın bölgesindeyim. Yangını söndürme çalışması yaparken yalan üretmede mahir olan havuz medyasının yalanlarını tekzip etmekle uğraşmak zorunda kaldık. Ben Şükrü Sözen olarak ağaç kovuğundan çıkmadım. Manavgat'ta herkes beni ve ailemi çok iyi bilir. Aynı ismi taşıdığımız dedem Şükrü Sözen üç dönem Manavgat Belediye Başkanlığı yaptı. Babam İbrahim Sırrı Sözen iki dönem ve bende üç dönemdir CHP den belediye başkanlığı yapıyoruz. Yandaş medyanın yalanları bizi yıldıramaz. Biz bildiğimiz doğrularda yürümeye devam edeceğiz.''