Başbakan: Hedef 12 ay turizm

TÜROFED Başkanı Ahmet Barut daha sonra Başsakan Erdoğan ve Bakan Günay’a tüm otellerde geçerli sembolik büyük boy oda kartı armağan etti.

Özkan Altıntaş-Ünal Başusta / Türkiye Turizm


ANTALYA- Türkiye Otelciler Birliği-TÜROFED’in 2. Olağan Genel Kurulun’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “KDV’yi kaldırdık, yeni yasalar için çalışarak turizmcinin önünü açmaya ve Turizmin 12 ay çalışması için altyapıyı oluşturmaya çalışıyoruz. İstihdama vergi kolaylığı getirmeyi planlıyoruz”dedi.
Kültür ve Turizm bakanı Ertuğrul Günay'da çevreye, doğaya ve tarihe saygılı bir turizm anlayışı ile  bürokratik engelleri ortadan kaldırmaya çalıştıklarını belirtti. 
TÜROFED Ahmet Barut, kış aylarında kapanan tesislerin açılması için SSK primlerini sıfırlanması gerektiğini söyledi.

Antalya Lara Resort  Barut Otel’de devam eden TÜROFED 2. Olağan Genel kurulu’na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Antalya Valisi Alaattin Yüksel, Antalya Belediye Başkanı Menderses Türel ve çok sayıda turizmci katıldı.





TÜROFED başkanı Ahmet Barut daha sonra Başbakan Erdoğan ve Bakan Günay’a tüm otellerde geçerli sembolik büyük boy oda kartı armağan etti.



TÜROFED Başkanı Barut: "Turizmi yazın yapıyoruz, otellerimiz kışın da açık olmalı" 

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut, yaptığı konuşmada 2007 yılının başarılı geçmesine rağmen turizmin yaz aylarına sıkışıp kalmasından şikayet etti. Kış ile yaz ayları arasında büyük farklar bulunduğuna dikkat çeken Barut, "Kıyı bandında 94 açık tesis var. Bunu düzeltmek için somut önerimiz, kış dönemindeki 5 ay boyunca açık tesislerin SSK primlerinin sembolik düzeye indirilmesi ya da sıfıra indirgenmesi" dedi.

Gelecek 5 yıl için talep noktasında sıkıntı görülmediğini söyleyen Barut, Türkiye'nin, büyük hedeflere ulaşabilmesi için turizmi sanayi olarak kabul etmesini istedi.

 

TÜROFED'in 2. Olağan Genel Kurulu'nda konuşarak Başbakan Erdoğan'a sektörle ilgili sunum yapan Barut, turizmin büyük bir dönüşümle ülke ekonomisine 20 milyar dolar kazandıran bir sanayi haline dönüştüğünü söyledi. Türkiye'nin büyük hedeflere ulaşabilmek için turizmin sanayi olarak kabul görmesini isteyen Barut, "Turizm, devlet politikası olacaksa, bu bakış açısı değişikliği önemlidir" dedi.

 

5 YILLIK SÜREÇTE TURİZMİ BİR ÜSTE ÇIKARACAĞIZ
Türkiye'nin 2007 yılını başarı ile sonlandırdığını, talep noktasında ise gelecek 5 yıla bakıldığında sorun görülmediğini aktaran Barut, "Bu 5 yıllık süreçte, turizmi bir üste çıkarmayı istiyoruz. Kamu ve özel sektör de üzerine düşeni yapmalı. Büyümeyi lehimize çevirmek için hedef verimlilik olmalı. Bunun için de 2 yolumuz var. Mevcut kapasitenin verimliliğini artırmalıyız. Yeni bölgeler ortaya çıkararak verimliliği artırabiliriz" diye konuştu.

 

KONGRE MERKEZLERİNE İHTİYAÇ VAR
Türkiye'de turizmin mevsimsellikten kurtulup, kış aylarına uzatılması gerektiğini dile getiren Barut, şöyle dedi: "Kış ve yaz döneminde büyük fark var. Kışın açık tesislerin sayısı oldukça az. Kıyı bandında 94 açık tesis var. Bunu düzeltmek için somut öneri, kış dönemindeki 5 ay boyunca, açık tesislerin SSK primlerinin sembolik düzeye ya da sıfıra indirgenmesi. Biz kışın kazanç için çalışmıyoruz. 2 yıl içinde 50 yeni tesis kışın açık kalabilmeli. 50 otel, 200 personel, 10 bin kişi. SSK kaybı olabilir ama diğer vergilerle durum dengelenir. Kış trafiğini düzeltmek için bu desteği bekliyoruz. Ayrıca, spor, golf turizmi, futbol turizmi Antalya haricinde yok. Kongre merkezlerine ihtiyaç var. Temalı parklar yapmak gerekiyor. İzmir, İstanbul, Antalya'nın çevresine temalı parklar yapılabilmeli. Hem konaklamanın uzaması, hem talebin artmasına olumlu katkıları olacaktır."

 

BELEK'TEN TAHSİS ALANA SARIKAMIŞ'TA TESİS YAPTIRALIM
Önlerinde büyük hedefler bulunduğunu, ancak buna sadece İstanbul ve Antalya markalarıyla ulaşmanın mümkün olmadığını kaydeden Barut, "Antalya 10 milyon barajına gelir, ardından kilitlenir. O yüzden diğer bölgeleri devreye sokmamız gerekir. Ege bu bölgelerin başında geliyor. Anadolu'da termal bölgeler haricinde yatırım görmüyoruz.Bu konuda net bir önerimiz var. Tahsislerde, kullanım hakkı ücreti almak yerine seçilmiş bölgede yatırım zorunluluğu getirelim. Belek'ten tahsis alana, Sarıkamış'ta kayak tesisi, Bitlis'de otel yap diyelim. Uygulanabilir bir metot olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

 

KUR POLİTİKASI DEVAM EDERSE KALİTE DÜŞER
Kur politikası nedeniyle turizmcinin sıkıntı içinde yaşadığına dikkat çeken Barut, şöyle devam etti: "Giderlerimizin tamamı YTL üzerinden, gelirlerimiz ise döviz cinsinden. Dövizdeki kayma, maliyet artışı ve gelir düşüşüne neden oluyor. Kur farkı olduğunda, karlılığımız son derece düşüyor. Bu durum uzun süre devam ederse, hizmet ve kaliteden taviz vermeyi gerektirebilir."

 

Barut, eskiyen oteller konusuna da değindi. Antalya'da tesislerin bir kısmının 10-15 yaşında olduğunu belirten Barut, bunların yenilenmesinde yatırım indirimi mekanizmasının devreye sokulmasını istedi.




GÜNAY: TURİZM SADECE GELİR GETİREN SEKTÖR DEĞİLDİR

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,  yaptığı konuşmada Aralık sonu itibarıyla sezonu 23 milyon 341 bin gibi dünyadaki artışın üç katı oranında bir artışla kapandığını ve bunda ülkedeki istikranın payının büyük olduğunu anlattı

Türkiye’deki güven ve istikrar ortamını korumanın bir yurtseverlik görevi olduğunu belirten Bakan Günay  şöyle devam etti:

“ Türkiye’nin ve Akdeniz’in en önemli otellerini armağan eden bölgedeyiz. Turizm sadece gelir getiren sektör değildir. Sosyal yapıyı da geliştiren bir sektördür. Kültürler birleştikçe dünya barışına katkı yapılıyor. Türkiye bu yükselen trendi yakaladı. İyi turizm geliri elde eden ülkeler arasında ilk 10’dadır. Hedefimiz ilk 5’e girmektir.

 

BAKANLIK YATIRIMA KAYNAK AYIRDI

Bakanlığın en büyük kaynak ayırdığı konuların başında yatırım geliyor. 140 milyar dolar tanıtıma ayırdık.  Ocak’tan bu yana dünyanın 83 ülkesinde tanıtıma başladık. Farklı yöntemleri kullanıyoruz. Bölgeleri ayrı ayrı tanıttık.

Bu yıl elde edilenin 23.5 milyonun üçte 2 si Antalya ve İstanbul’a yöneldi. Mersin’i  Antalya, İzmir’i İstanbul yapmak. Sarıkamış’ı ve diğer kış merkezlerini dünya turizminin önemli merkezleri haline getirmeyi, Karadeniz’i  Kapadokya’ya bağlayarak yeni bölgeler yaratarak. Bütün Türkiye’yi dünyanın bildiği hale getirmeye çalışıyoruz.

 

BÜROKRATİK ENGELLERİ KALDIRMALIYIZ

Turizm alanında çalışan arkadaşlarımızın önüne bürokratik engeller oluşturan değil çözmeye çalışan hükümet görevlisiyim. Tarihsel doğal çevreyi koruyarak turizm yapmalıyız. istihdam yükünün kış dönemde azaltılması acil sorun olarak önümüzde duruyor. Çalışma Bakanlığı’nın çalışması içinde kışın otelini açık tutanlara özel bir indirim yapılabilir mi? Turizm hareketliliğini sürdürmek gibi yararlar görülür.

Önümüzdeki 2-3 yılın sonunda kışın kapanan otel kalmaması sağlanmalıdır.  İç turizme yönelik yönelik yeni kampanyaları yapılmalıdır.

Türkiye’nin dünya güzeli tesislerden yabancıların ucuza kararlanıp bizim insanımızın yararlanmaması gibi ön yargıyı kaldırmalıyız ve iç turizm hareketi başlatmalıyız.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ KORUYAN ANLAYIŞ İÇERSİNDEYİZ

Sömestre dönemlerini bölgesel  bazda değiştirebilmeyiz. 15 Nisan’da turizm haftasını Mersin’de açıyoruz. TÜRSAB’ın yasanın düzenleyerek bu alanda çalışanları yeni bir altyapıya kavuşturmalıyız.

29 Şubat-2 Mart arasında sektörün bütün temsilcilerinin katılımıyla arama konferansı, turizm konseyi yapacağız. Taraflar birlikte konuşacağız. Bilgileri hükümete taşıyacağız. Amacımız Türkiye’ye daha çok turist gelmesidir.

Serik ve Manavgat’ta 200 bini aşan fidan dikmeye çalıştık. Kendi adımızı ve orman yangınında kaybettiklerimizin adın verdik. Türkiye’nin çevre ve tarihsel doğa güzelliğini turizm adına yaptık. Biz Türkiye’nin doğasını tüketen bir turizm anlayışını sürdürmek istemiyoruz. Türkiye’nin geleceğini koruyan  bir anlayış içindeyiz.”

 

BAŞBAKAN VERGİDE İYİLEŞTİRMELERE DEVAM EDECEĞİZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında şunları anlattı:  “Sizler turizmin omurgasını meydana getiriyorsunuz. Turisti iyi ağırlarsak sizlere düşüyor. Burada en kritik görev Türk turizminin taşıyıcısı olan otelciler ve işletmecilere düşüyor.  Dünyada en çok turist alan ilk 10 ülke arasına girdik. Hedeflerimizi aştığımızı görüyoruz.  KDV oranını indirilmesi sorunun çözdüğümüz için bizde bu sözü yerine getirmenin memnuniyeti içersindeyiz.  Esasen gıda gibi bazı alanlarda KDV indirimini değerlendirmek gerekiyor. Sektöre önemli katkılar sağlayan diğer alanlarda da iyileştirmeler yapmaya devam edeceğiz.”

Başbakan, turizmin 4 mevsime yayılması için uluslararası toplantıları Antalya'ya kaydıracak 

 


TÜROFED Yönetim Kurulu üyesi Erhan Çakay, Kadıköy Zümrüt Oteli sahibi Sertip Akşahin, TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, GÜMTOB Başkanı İlhan Açıkgöz, Güney Marmara Başkanı  Işık Uğurtuğ ve Başbakan Erdoğan


Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TÜROFED Yönetim Kurulu üyesi Erhan Çakay, Başbakan Erdoğan, TÜROFED Başkanı Ahmet Barut


KONGRELERİ ANTALYA'YA KAYDIRACAĞIZ
Türkiye'nin 1980'lerden bu yana uyguladığı turizm stratejisinin başarı ile uygulandığını, özellikle son 5 yıl içinde büyük başarılar yakalandığını kaydeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu stratejinin ülkemizi dünya turizm sektöründe daha ileriye taşıması zor görünüyor." dedi. Turizme yeni bir ivme kazandırılması gerektiğine işaret eden Başbakan, bunun için de kıyı bölgelerindeki yatırımların verimli hale getirmenin dışında yeni markalar üretmek gerektiğini söyledi. Erdoğan, turizmin 4 mevsime yayılması için uluslararası toplantıları Antalya'ya kaydıracaklarını söyledi.

Konuşmasında Türkiye'nin turizm alanında yakaladığı başarıları dile getiren Erdoğan, bunlarla yetinilmemesi gerektiğini belirterek "Türkiye niçin 50 milyonu çeken bir ülke olmasın?" diye sordu.

Turizmin deniz, kum, güneş üçgeninden kurtarılarak 4 mevsim yapılabilir hale getirilmesini isteyen Erdoğan, bir gelecek muhasebesi yapılmasını istedi. Türkiye'nin 1980'lerdeki stratejiyi başarıyla uygulayarak özellikle son 5 yılda önemli başarılar yakaladığına işaret eden Erdoğan, "Bu stratejinin ülkemizi dünya turizm sektöründe daha ileriye taşıması zor görünüyor. Akdeniz ve Ege'nin kıyısı, deniz, kum, güneş turizmi doyma noktasında. Turizm teşvik belgesinin düşmesinin nedeni, yatırım istenmemesi değil. Yatırım alanı bulanamamasıdır." dedi.

 

ÇEVREYE, DOĞAYA, TARİHE SAYGILI TURİZM
Türk turizmine yeni ivme kazandırmak için iki yol bulunduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, bunlardan birisinin kıyı şeridinde yoğunlaşan mevcut yatırımların verimli kullanılması olduğunu söyledi. Mevcut tesislerin, kışın atıl durumdan kurtarılması gerektiğine değinen Erdoğan, sadece bu tesisleri kışın da açık tutarak yakalanacak makul bir doluluk oranı ile 4 milyar dolar gelir elde etmenin mümkün olduğuna değindi. Erdoğan, "Bunun için kongre, spor, kültür, termal, golf gibi kışın yürütülebilecek etkinlikler olabilir. Mevcut tesislerin önemli bölümü, ekonomik ömrünü tamamladığı için yenilenmeye ihtiyacı var. Mevcudun cazibesini koruyamazsak, ötesine geçmek zaten zor. Sürdürülebilir turizm için de kritik öneme sahip. Çevreye saygılı, doğayı koruyarak, kullanmak gerekli. Bu ilkenin gözetilmesini sağlamak zorundayız. Bu unsur uluslararası rekabette, fiyat kadar belirleyici. Deniz, kum, güneş dünyada nispeten ucuz bir turizm oldu. Diğerleri daha çok para harcanan alanlar." diye konuştu. Hükümetin üstüne düşen görevleri peyderpey yerine getireceğini söyleyen Başbakan Erdoğan, turizmcilere de büyük görev düştüğünü ifade etti. Başbakan, Türk turizmine yeni bir ivme kazandırmak için ikinci yolun yeni turizm markaları üretmek olduğunu söyledi. Antalya'nın ülke turizminin genel yapısından bağımsız olarak marka olmayı başarmış yerlerin başından geldiğine işaret eden Erdoğan, "Türkiye'nin Antalya gibi bağımsız marka oluşturabileceği değerleri vardır." dedi. Anadolu'nun her bölgesinin bilinçli planlamayla tek başına 20 milyonun üzerinde turist çekebilecek güçte olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Antalya, İstanbul gibi kongre merkezi haline gelecek. Bunu başardığımızda Antalya kış sıkıntısını da aşacaktır. Bazı uluslararası toplantıları devlet olarak Antalya'ya kaydırmaya çalışıyoruz. Bugün Türkiye coğrafi yüzölçümünün yüzde 1'ini turizm bölgesi olarak kullanarak, 20 milyar dolarlık gelire ulaştı. Bu oranı 5 katına çıkarma potansiyeline sahibiz."

 

YENİ DESTİNASYONLAR YARATILACAK
Türkiye'nin turizm destinasyonlarına neden Urfa'yı, Mardin'i katmadığını sorgulayan Erdoğan, "Gerekirse oradaki binaları biz satın alıp, restore edip turizme açalım. Çekim merkezi olsun. Büyükşehir Belediye Başkanıyken Eyüp Sultan'da bunu yaptım. Süleymaniye'de benzer proje yapmaya çalışıyoruz. Bunlar farklı bir çekim alanı. Safranbolu, Beyzapazarı diyoruz. Bunlar böyle olacak."

 

Konuşmasında turizm sektörünün karşı karşıya olduğu sıkıntılara da değinen Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Döviz kurundan kaynaklı sıkıntılarınızı biliyoruz. Bir an önce gidermek mümkün değil. Bunları konuşacağız. Çözmek için hazırlıkları devreye sokacağız. SSK uygulamasını inşallah devreye alacağız. Kurumsal ve hukuki düzenlemeye ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. Şartlar oluştukça önemli kısmını çözeceğiz,. Turizm hedefleri için sizin çabanıza da ihtiyaç var. Mevcut tesislerin yenilenmesi, diğer yandan henüz el atılmamış alanların değerlendirmenizi istiyoruz."

Manşetler

Köy Enstitüsü öğretmeni annem, Cahide Altıntaş ile gururluyum
38 Avrupa ülkesi Çin'i vizesiz ziyaret edebilecek
Kapadokya'yı 10 ayda 1 milyon 322 bin 598 turist gezdi
Uludağ yoğun kar yağışıyla sezonu açıyor
Mudanya, kendi zeytin markasını yaratacak
Pasaport bedeli gelirden çok arttı
SPK'dan Akfen'e şartlı onay!
Schengen vizesi alacak Türk vatandaşlarına yeni kısıtlama
Mövenpick Bursa, İncili Gastronomi Ödülü’nün sahibi oldu
EasyJetwash, marka anlaşmazlığında ödemeyi kabul etti