ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL- Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği-TÜRSAB başkanlığına yeniden aday olan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yaklaşık 1500 seyahat acentesi ile buluşmasında “Bizde bundan sonra TÜRSAB’a destek olmaya çalışacağız” diyerek “veda gibi “konuşma yaptı.
Saat 20.10’da salona Duman grubunun “Kimseyi tanımadım ben senden daha güzel” şarkısı ile girdi. Başaran Ulusoy, şarkı eşliğinde tolantıya katılanların masalarını gezerek ‘Hoşgeldiniz” dedi.
Kendisini sürekli olarak devlet kademelerine şikayet ettiklerinden yakınan Başaran Ulusoy, “Ben yoruldum köyüme döneceğim dedim. Evimde davet verdim. Yusuf Duru’da vardı. O gün benim gitmem için elimi öpen arkadaşıma ne yaptığımı merak ediyorum” diyerek Firuz Bağlıkaya’yı eleştirdi.
Başaran Ulusoy, fıkralarla süslediği konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türsab’ın tarihinde düşmanlık yoktur. Bazılarına cevap vermek zorunda kaldığım için sizlerden özür diliyorum. Başkan yoruldu diyorlar. Benim bittiğime buradaki muhtarlar karar verir. Başkan yorgun diyorlar. Türsab başkanı fıkra anlatıyor diyorlar. Ben fıkra anlatacağım zamanı bilirim. Zaten sizler fıkralıksınız. Bu sevda biter mi?”
Bizim millete örnek olmamız gerekiyor Başka yolu yok. Bizi yapan değerlere sahip çıkmak zorundayız. Bu topluluk bize kavga etmeyin anlaşın, uzlaşın diyor. Bu topluluk Türkiye’nin mozayağidir. Onun için bizi yıkamıyorlar. Bizi biz yapan değerlere sahip çıktığımız için genel kurula gelin bu faturaya sahip çıkın. Altına imzanızı atın. Sizler kimi seçerseniz biz onları desteklemek zorundayız. Biz bir bölen değil, bir bilen olarak kenarda durmasını biliriz. Ben örnek olmak zorundayım. Benim başka çarem yok. Zaten sıkıntılarım var. Gelin Tükiye’nin kaderinie bu ülkenin kaynaşmasına hep beraber sahip çıkalım. Bu topluluğu gördüm. Ne diyeceğimi merak ettiğiniz için geldiniz. Ağzıma bir bant koysaydım. Sizlerle konuşmadan bile anlaşırdım.”
BU TOPLULUK ARTıK KAVGA ISTEMIYOR
Bu toplum cefa çekiyor ve cefaka. Bbizim vazifemiz sıkıntılar atlattırmak. Şu toplantıyı yapmak istemiyordum. Ama mecbur bıraktılar. Dar boğazdan geçiyoruz hepimiz nasibimiz alıyoruz. Birbirimizi yemeye, kavgaya, nefrete ihtiyaç varmı? Bu topluluk bunları istemiyor. Onun için byradayız diyoruz.
Dimdik ayaktayız. Bu topluluk artık kavga istemiyor.
ÇÖPLERDEN TOPLANAN EVRAKLARLA KARŞIMIZA ÇIKIYORLAR
İnternet sayfalarında haysiyet cellatlağı yapmaya gerek varmı? Türsab sokaklara düşürülmeli mi? Meslek örgütünün sorunları bu salonlarda konuşulur. Genel kurula gelir konuşursunuz.. Rahmetli Kemal Sunal görseydi. Çöpçüer Kralı filmini çevirmezdi Çöplerimizi toplayıp sunulmasının bu camiaya sunulması yakışır mı?
Çöplerden toplanan evraklarla karşımıza çıkıyorlar. Bizim alnımız açıktır.
Seyahat acentesi kurdurmayacağız diyorlar. Biz mi yanlış yapıyoruz diye Bakanlığa sorduk. Rekabetin korunmasına aykrıdır, dediler.
Aidat almayacağız diyorlar. Vaatlerin sonu yoktur. Benimle görev yaptın. Yolunu mu kestim, kavga mı ettik? Ben kimseyle kavga etmem ki….
MÜZE BİLETLERİ
Müze biletlerinde kotayı dolduramadık bakanlık 135 milyon ceza yazdı . 95 ini bilet alarak kurtardık 45 miyon lira hala devam ediyor. Göreve talip olan arkadaş 159 mağazayı alırken bu işlri bizden öğrendi. Başkan olursam müzede aldığım işleri bırakacağım diyor. Yanlış konuşuyor. Alırda satarda, bu doğaldır. Ama sen bütün üyelere yazı yazarak ‘Türsab size kandırıyor biletleri geçersizdir’ diye yazarsan, sonra o bnaya hangi yüzle girersin. Ufuk Yılmaz müze biletlerinin başındaydı. Bizlere artık emekli oluyorum dedi Ertesi gün o arkadaşın aldığı 159 maazanın genel müdürü oldu. Bu arkadaşımızı çaldı. Yaşadığımız olaylar öyle çok ki… İnternet sayfalarında bakmaktan hicap duyuyorum
Toplantının açış konuşmasını yapan TÜRSAB Genel Sekreteri Çetin Gürcün TÜRSAB’a aday olanların yaptığı eleştirilere şöyle cevap verdi: “Kurumu ve kurumu yönetenleri yerden yere vurmakla bu işler olmuyor. Son bir yıldır neredeyse bu kuruma yönetici olduğumuza pişman olduk. Sizlere bu sıkıntıları verdiğimiz için özür diliyoruz. Bu genel kurulda bir şey daha öğrendik. Genel kurul süreci bir vaatler komedyasına döndü. Her kim ne istemişse vaat edilmiş. İyi de bol keseden atmak kolay. Oy verenlerin itimatlarına nail olacaksanız, onlara yalan söylemeyeceksiniz. Biz gerçekler neyse onun üzerinden gideceğiz. “Biz gelince acente kurduramayacağız” denildi. Biz konuşunca lafları değiştirip “zorlaştıracağız” denildi. Türkiye’de böyle bir şey yapamazsınız. Şartlar getirip zorlaştırırsınız Biz bunları 2012 den beri yaptık. Bu vaadi veren arkadaşla o komisyonda birlikte çalışmıştık. Bunları bile bile vaat vermesine şaşırıyorum. Yeni acente kurulmasına bariyer getirmek için bakanlık emrine verilecek teminatların yüksek tutulması dedik, 250 bin TL olsun dedi. Bunu koyunca diğer üyelerle uyum süresi koymamız gerekir dedik Bakanlıkla belli kriterler koyduk.. Kazanılmış hakları olanlar aynı teminatlarla giderler bozulursa yeni teminatla işlerini yaparlar dedik. Bu gibi değişimleri tek bakanlık karar vermiyor. Böyle bol keseden vaatlerle bu güzel insanların kafasını karıştırmaya ve aldatmaya gerek yok. Meslekte 38 yılımı tamamladım. Pek çok kriz yaşadık ama son iki yıl yaşadığımızı hiç yaşamadım. Başımıza gelebilecek her türlü kötülük geldi. Sorunlara çözüm için Türsab olarak 5 meslek örgütümüz ile bir araya getirdik. Ortak imza ile bakanlığa ekonomik konularda vergiler, krediler taleplerimizi ilettik. Bazıları yapıldı ama beklediğimiz şeyleri alamadık.”