Mahallelerin orta yerinde bakkallarımız vardı bizim.
Her şeyin en güzelini en tazesini satardı.
Parası olmayana "Sonra ödersin" derdi.
Bir veresiye defteri olurdu.
Ne icraya verirdi insanları, ne gururunu incitirdi.
Nereli olduklarının ne önemi var. "Mahalleli!"
Bakkallarımız vardı bizim.
Memleketin az ışıklı gecelerinde sokak lambalarımız.
Kendilerini mahallenin güvenliğinden sorumlu tutan.
Ayak seslerinden bile kimin geldiğini tahmin eden. Kapısı ardına kadar açık.
Bakkallarımız vardı bizim ipe asılmış çamaşırlar gibi temiz.
Mahallenin çilesini çeken, düğünlerde halay çeken.
Eski zaman adamları.
Siyaset yapmayan, namussuzla namusluyu ayıran.
Evine tek lokma haram götürmeyen.
Kapımızın anahtarlarını teslim ettiğimiz.
Bakkallarımız vardı bizim. "Bakkal eliyle" diye mektup adresi olarak kullandığımız.
Adımıza gelen telefon için bıkıp usanmadan kapımızı çalıp haber veren.
Üşüdüğümüz gecelerde sığındığımız.
Çocukları her daim ilkyaz çiçekleri gibi karşılayan.
Yaşlıların elindeki paketi alıp merdivenlerden çıkaran.
Top oynarken kırdığımız camlar için arkamızda duran.
Bakkallarımız vardı bizim.
İçinden şekerli düşlerimizin geçtiği.
Gazozu ilk orada içtiğimiz.
Veresiye defterlerinde isimlerimiz yazılıyken.
Adreslerini kaybettiğimiz.
Bakkallarımız vardı bizim.
Bizleri kazıklayan süpermarketlere sevdalanıp ihanet ettiğimiz...Bakkallarımız vardı bizim..