İSTANBUL- Kültür ve Turizm eski Bakanı, TURAD Başkanı Bahattin Yücel tursapnet’te yayınlanan turizmgazetesi’ndeki “Bu kadarı da olmaz demeyin!” başlıklı yazısında 50 yıllık tarihinde akıl ve mantığa sığmayan TÜRSAB kongresinin ertelenmesinin yarattığı kaosu yorumladı. Yücel “Bakanlık, bu yasal işlemi geciktirmekle, yetkisiz kalan eski yönetim kurulunun yasadışı işlemlerine açıkça göz yumulduğuna ilişkin iddiaları doğrulamaktadır” şeklinde yazdı.
Hepimizi şaşırtan, bu kadarı da olmaz, dedirten gelişmeleri izliyoruz.
Sektörün yasayla kurulmuş tek meslek örgütü olan TÜRSAB’ın, akıl ve mantığa sığmayan bir gerekçeyle ertelenen genel kurulu, bir dizi sorunu gündeme getirdi.
Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu’nun yetkisiz erteleme kararı ve ardından İstanbul İl Seçim Kurulu’nun bu kararı onaylamasıyla, TÜRSAB’ ta 50 yıllık tarihinde hiç yaşanmamış bir süreç başlatıldı.
Hukuksuz ertelemenin ardından, üç kişilik bir kurulu atayarak Birliği seçime götürmesi gereken Bakanlık, bu yasal işlemi geciktirmekle, yetkisiz kalan eski yönetim kurulunun yasadışı işlemlerine açıkça göz yumulduğuna ilişkin iddiaları doğrulamaktadır.
Bu çerçevede Dünya Turizm Ekonomisine hiç katkıları olmayan bir takım etkisiz kuruluşlarla, ciddi işbirlikleri yapılıyormuş izlenimi vermeye çalışılarak, genel kurulun ertelenmesi unutturulmak istenmektedir.
Açıkça söylemek gerekirse, Bakanlık eski yönetim kurulu başkanının daha önce Turing için yaptıklarını, TÜRSAB’a da uygulamasını isteyen bir tutum almışa benzemektedir.
Ertelemenin en üst düzeyde; aday listesi hatta yeni Yönetim Kurulu Başkanını belirlemeye dönük olduğuna duyulan kuşkular her geçen gün artmaktadır.
Seçimlerle bu denli yakından ilgilenen Bakanlığın, geçtiğimiz 15 yıl içinde –yasa değişikliği öncesinde-bir kez dahi olsun TÜRSAB’ın harcamalarını denetlemeyişini nasıl açıklayacağı da ayrı bir merak konusudur.
Kaldı ki, Bakanlık TÜRSAB seçimlerine bu şekilde müdahale ederek, eski yönetim kurulunun geçersiz erteleme kararındaki; “yeterli güvenliğin sağlanamayacağı gerekçesine” de ortak olmaktadır.
Bakanlığın TÜRSAB konusunda üstüne düşen; hızla seçimlere gidilmesini sağlayacak yasal süreci başlatmaktır.
Ülkenin bunca sorunu ortadayken, Sayın Bakanın hafta sonunda Türsab binasında; Kudüs’ün işgalini ve ABD’nin İsrail’in Başkenti olarak tanımasını kınarken, TÜRSAB’ı da yasadışı işgalcilerden kurtarmak adına yasaları uygulamasını beklemek hepimizin hakkıdır.
Bu kadarı da olmaz demeyin, oluyor..