DURMUŞ ALİ BAŞKAN
İSTANBUL - Azerbaycan Turizm Ofisi Başkanı Florian Sengstschmid, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dostluğu hatırlatarak, her geçen gün daha fazla turistin keşfe çıktığı Azeri topraklarına Türk dostlarını davet etti.
Başta Karabağ olmak üzere Kırsal köyler, büyüleyici ormanlar, göller ve şelaleler aracılığıyla Kafkas dağlarına giden yürüyüş parkurlarıyla turizmin her alanında iddialı olan Azerbaycan’da Türk tarihine yolculuk imkanı sunduklarına işaret eden Sengstschmid, “Kendi evinizdeymiş gibi hissederken aynı zamanda farklı deneyimler elde etmek büyük bir lüks. Bu yüzden en kısa zamanda Türk kardeşlerimizi Azerbaycan’da krallar gibi ağırlamaktan ve zengin kültürel, tarihi, doğa deneyimleri ile harika bir tatil geçirmelerini sağlamaktan mutluluk duyarız.” dedi.
Yeni normale uyum sağlamak için neler yaptınız?
Hepimize malum olduğu üzere turizm sektörü pandemiden zarar gören sektörler arasında en önde gelenlerden. Daha en baştan 4 aşamalı kurtartma planı hazırlayıp faaliyetimizi bu plana uygun şekilde yürütmemiz sayesinde şimdiki dönemde turistleri rahatlıkla ağırlayabiliriz. Söz konusu kurtarma planının birinci aşamasında yerel konaklama, gıda & içecek ve turistik ulaşım sağlayıcıları arasında hijyen ve sanitasyonu iyileştirmek için SAHMAN (Sanitasyon ve Sağlık Yöntemleri ve Standartları) programını başlattık. Aynı dönemde dijital kaynakları kullanarak dış dünyayla iletişimimizi sağlamak için webinarlar ve online söyleşilere katılmakla beraber seyahat acenteleri ve küresel turizm endüstrisindeki temsilcilere Azerbaycan’ın birçok turizm teklifini tanıdan Azerbaijan 101e-öğrenme platformunu tasarladık. Ayrıca hem yabancı hem de yerel gezginler için sanal turlar sağlayan salambaku.travel platformu geliştirildi.
İkinci aşamada uluslarası sınırların kapalı olması ve yerel sakinler arasında artan seyahat ihtiyacını göz önünde bulundurarak “Macəra Yaxındadır” (“Macera Yakın”) kampaniyasını başlattık. Bu kampanya Azerbaycan'ın gizli mücevherlerini keşfetmeye teşvik etmek için birçok turizm tekliflerini bir arada toplayıp uygun fiyatlar sağlanmasına hizmet ederek turizm sektörüne de destek vermemize aracı oluyor.
Bakü Bulvarı-Alev kuleleri
Bir sonraki iki aşama tabii ki, sınırların kademeli şekilde açılmasıyla bölgesel ve global turizmin başlamasıydı ve şu an bulunduğumuz dönem üçüncü aşamayı kapsıyor. Sınırların önce Türkiye ve Rusya için açılmasından sonra şimdi 7 diğer ülkenin vatandaşları ve daimi sakinleri de Azerbaycan’a hava yolu ile seyahat edebilirler.
Tüm bu adımlarla beraber yeni dönem için ortaya çıkan seyahat kalıplarına ayak uydurmak için birkaç projemiz de oldu. Yeni dönemde turistlere sunabileceğimiz teklifler üzerinde çalışırken bir kez daha Azerbaycan’ın benzersiz varlıklara sahip olduğunu, yeni bir şey icat etmeye gerek olmadığını gördük. O yüzden sıfırdan bir şey yaratmaktan ziyade Azerbaycan’ın ister kültürel ister doğal kaynaklarını kullanarak çevredostu ve sürdürülebilir ürünler geliştirdik. Kısa bir sürede benzersiz bir deneyim sunan, Kafkas dağlarında 150 km-lik yürüyüş parkurları işaretlendi, muhteşem manzaralar eşliğinde kuş gözlemciliği için benzersiz yerler belirlendi, çamur volkanları ile çevrili ortada glamping ve ya yıldız gözlemi gibi teklifler hazırlandı. Aynı zamanda Büyük İpek Yolu üzerinde yerleşmesi sayesindeçok kültürlü Azerbaycan’dan gelib geçmiş milletlerin geleneklerini görebileceğiniz miras rotalar geliştirldi.
Azerbaycan’ın turizm potansiyelinden bahsedermisiniz?
Doğu ve Batı arasındakı konumu sayesinde kolay erişebilirlik, rahatlıkla vize alınmasını sağlayan Azerbaycan aynı zamanda gerçekten keşfedilmesi gereken, ister tarihi ve kültürel mirası isterse de doğa harikaları ile ziyaret edenleri kendine hayran bırakan bir ülke.
Öncelikle, Azerbaycan Şirvanşahlar Sarayı ve Kız Kulesi ile birlikte İçerişehir, Kobustan Kaya Sanatı Kültürel Peyzaj Alanı veŞeki Hanları Sarayı ile birlikte Şeki'nin tarihî merkezi dahil olmak üzere 3 tane UNESCO Dünya Mirasına ev sahipliyi yapıyor. Bakü tarihi İçerişehir ile tarafının yanı sıra farklı konseptlerde yapılanmış Alev Kuleleri, Haydar Aliyev Kültür Merkezi, 1800’lü yıllardan kalma, Bakü’ye Kafkaslar’ın Paris’i adını kazandırmış mimari altyapısı, dünya çapında müze ve restoranları ile Batı elementlerini de kendinde barındırıyor.
Şehir deneyimleri, tarihi ve kültürel mirasın yanı sıra Azerbaycan 11 iklim türünden 9’unun mevcut olduğu bir ülke olarak dağ ve ormanlardan bozkırlara ve yüzlerce kilometrelik sahil şeridine kadar el değmemiş bir doğaya sahip. Daha önce de belirttiğim gibi, Azerbaycan'ın doğa harikaları, yeni bir şey yaratmadan eşsiz deneyimlere odaklanmamızı sağlıyor. Kırsal köyler, büyüleyici ormanlar, göller ve şelaleler aracılığıyla Kafkas dağlarına giden yürüyüş parkurlarının yanı sıra Kınalık ve Laza gibi eşsiz köylerde muhteşem manzara ve endemik kuş türleri sunan kuş gözlemciliği alanları geliştirdik. Tüm bu deneyimlerin yanı sıra turistler köylerde yerel kültürleri de yakından tanımış olacaklar.
Kız Kulesi
Ayrıca Azerbaycan’ı ziyaret eden herkesi ülkenin bir diğer mühim varlığı olan, Bakü’den bir saate kadar sürüş mesafesinde yerleşençamur volkanlarını görmeye davet etmek isteriz. Buradaki deneyimi zenginleştirecek olan Çamur Volkanları Turizm Kompleksi'nin de temeli atılmış bulunmakta.
Turizm ve seyahat deneyimi hakkında konuşurken Azerbaycan’ın lezzetli yemeklerini de unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. En lezzetli meyve ve sebzelerin organik olarak yetiştirilmesine imkan sağlayan iklime sahip olması Azerbaycan mutfağının birçok nefis tatlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Azerbaycan'ın her bölgesi en az bir ürünle ünlüdür. Mesela, en lezzetli elmayı Guba’da, en iyi limonu Lenkeran’da, en iyi patatesleri Gedebey’de veya en iyi fındığı Zakatala’da bulabilirsiniz. Artık turistler, Azerbaycan mutfağının temel turizm ürünlerinden biri olarak sunulduğu, kırsal alanlardaki değer zincirini geliştirmek ve bu alanlarda yerel gastronomi ve ekonomik yenilenmenin önemini vurgulamak için katıldığımız ve Avrupa Birliyi tarafından finanse edilen ‘Slow Food Travel’ konseptinde çiftçilik ve yemek pişirme konusunda ilk elden deneyim kazanma şansına sahip olacaklar.
Lasa, Gusar
Bir Türk turist Azerbaycan’a neden gelmeli?
Hepimizin bildiği gibi ne Azerbaycanlılar, ne de Türkler bir-birlerini ziyaret ederken kendilerini yabancı bir ülkeye gitmiş gibi hiss edebilir. Ortak tarihi ve kültürel mirasın yanı sıra dil benzerliklerini de göz önünde bulundurarak Türk ziyaretçilerin Azerbaycan’da kendilerini evlerinde hissettiklerini düşünüyorum. Bunun en iyi tecessümünü geçtiğimizgünlerde UEFA Avrupa Şampiyonluğunda Türkiye milli takımı için Azerbaycanlı taraftarların tezahüratlarında, Türk taraftaşların nasıl ağırlandığında gördüğümüzü söyleyebiliriz. Diğer taraftan, Türk turistlerin tüm benzerliklere rağmen aynı zamanda Doğu ve Batı'dan gelen kültürel ve mimari unsurların mükemmel birleşimini yansıtan Bakü'de yepyeni deneyimler bulacaklarından eminim. Az önce bahsettiğim deneyimlerin, pasaportsuz seyahatin ve Karabağ bölgesinin Azerbaycan’ın can kardeş diye nitelendirdiği Türk gezginlerin ilgisini çekeceğini ve zengin anılarla Türkiye’yegeri döneceklerini düşünüyorum.
Türkiye’den Azerbaycan’a kaç turist geldi?
Azerbaycan 2019 yılında 3.2 milyon uluslararası ziyaretçi sayısıyla 2018 ile kıyasta %11,4'lük rekor bir artış elde etti. Aynı yıl ülke 316.000'den fazla Türk ziyaretçiyi ağırlayarak önceki yıla nispette %8,6 artışa şahit oldu.
Pasaportsuz seyahat ve birçok şehirden günlük uçuş sayının artırılması, kültür ve dil benzerlikleri ve tabii ki Azerbaycan ve Türkiye arasında devam eden kardeşlik bağları ile yeni dönemde de olumlu sonuçlar alacağamıza eminim. Bölgesel işbirliğinin önemli olacağını varsayarsak, bölge genelinde ortak seyahat rotalarının oluşturulması, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu, yeni Zangezur ulaşım koridoru ve diğer projeler aracılığıyla iki kardeş ülke arasındaki bağlantının artırılmasıyla, Türkiye’den Azerbaycan’ın turizm fırsatlarını keşfetmek isteyen ziyaretçi sayısının kesinlikle artacağına inanıyorum. Tüm bunların stratejik işbirliğimizi büyütmemize yardımcı olacağını düşünüyoruz ve bu, kesinlikle her iki tarafa da fayda sağlayacaktır.
5.İşgalden kurtarılan Karabağ bölgesinin turizme açılması için neler yapıyorsunuz?
İşgalden kurtarılan Karabağ zengin tarihsel ve kültürel mirasa sahip bir bölge. Bu yıl Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ülkenin tarihi, kültürel, sosyo-politik hayatının önemli merkezlerinden biri olan Şuşa’yı Azerbaycan’ın kültürel başkenti ilan etti. Aynı zamanda burada “Harı Bülbül” müzik festivali düzenlendi. Bu bölgenin hem altyapı, hem de kültürel yönden restore edilmesi Azerbaycan’ın en önemli önceliklerinden biri şu anda.
Tüm bunlar tabii ki turizm endüstrisi için de yeni ufuklar açtı. Bu bölgenin son teknoloji tesis ve altyapıya sahip, uluslararası çapta seyahat ve kongre turizmi destinasyonu olarak geliştirilmesi yönünde projeler artık hazırlandı. Fuzuli ilinde inşa edilmekte olan uluslararası hava limanının Ekim ayında açılışının yapılması planlanıyor. Karabağ bölgesinde daha 2 hava limanının kullanıma sunulması için işler devam ediyor.
Karabağ bölgesinin turizme açılması için diğer bir önemli şart tabii ki artık bu bölgenin hem yerel, hem de yabancı turistler için tehlikesiz bir destinasyon olmasının herkese uygun şekilde iletildiğinden emin olmak.
6.Türk halkına mesajınız?
Tüm dünyanın zorlu bir dönemden geçtiği, herkesin desteğe ihtiyacı olduğu bir zamanda “Bir millet, iki devlet” anlayışıyla Türkiye ve Azerbaycan’ın her daim bir-birinin yanında olduğunu bilmek gurur verici. Türkiye’nin kültürü, tarihi ve güncel haberleri ile yakından ilgilenen, tarihsel ve geleneksel anlamda ortak ilişkilere sahip olan Azerbaycan Türk halkının ikinci evidir diyebiliriz. Kendi evinizdeymiş gibi hissederken aynı zamanda farklı deneyimler elde etmek büyük bir lüks. Bu yüzden en kısa zamanda Türk kardeşlerimizi Azerbaycan’da krallar gibi ağırlamaktan ve zengin kültürel, tarihi, doğa deneyimleri ile harika bir tatil geçirmelerini sağlamaktan mutluluk duyarız.