TRABZON - Türk Sesi gazetesi yazarı Karaağaçlı Trabzon Ayasofya Müzesi’nin, müze olarak kalmasının Turizm açısından yararlı olacağını belirten TÜRSAB BYK Başkanı Suat Gürkök’ün görüşlerine katıldığını yazdı.
Karaağaçlı’nın “Tursab’dan Ayasofya” başlıklı yazısı şöyle:
Tursab’dan Ayasofya
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Karadeniz Bölgesi Yürütme Kurulu Başkanı Suat Gürkök, basına yaptığı açıklamasında…
Trabzon Ayasofya Müzesi’nin, müze olarak kalmasının
Turizm açısından yararlı olacağını söylüyordu.
Gürkök, “ Hassas bir dönemden geçiyoruz. Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin gündemden çıkarılması için gerekli başvuruları yaptık,
Şu an bir turizm sezonunda bunun daha anılmaması, lazım gelen haberlerde, bunun böyle olmadığını, Ayasofya’nın yine müze olarak devam edeceğini, programımız içinde yer aldığını söylüyoruz…
Eğer Trabzon’da turizmin gelişmesini istiyorsak, Ayasofya, Sümela gibi kültür varlıklarımızı korumamız lazım.” Diyerek noktaladığı açıklamasında özetle şöyle diyordu:
Biz,Ayasofya, Sümela’nın yanında atıl kalmış diğer tarihi kültürel değerlerimizi turizme katmak için çaba sarfediyoruz…Trabzon’un değeri olan 2 tane, Ayasofya ve Sümela gibi yerlerin artışını beklerken daha fazla kültürel değerler katmak yerine, Ayasofya’nın kaybedilmesi bize eksi puan kazandıracaktır. Bunun şimdi ne zamanı, ne de yeridir. Çünkü turizm sezonuna giriyoruz…”
*
TÜRSAB’ın Yürütme Kurulu Başkanı Gürkök’ün Ayasofya konusundaki görüşüne, aynen katılıyorum.
Bu konuda, geçtiğimiz günlerde de, döviz kaynağı turizm ve gelirlerinden satır açarak, tartışmaları yersiz bulmuştuk.
Camilerimiz yeterli iken, bir kilisede namaz kılmak, acaba bizlere daha mı çok, sevap kazandıracaktır?
Ayasofya, kilise olarak yapılmıştır. Dinimizce Allah’ın evi camilerimizdir. O da yettiğince vardır.
Gelişmeleri, yersiz boyutlara çekmenin ne anlamı vardır?
Birilerinin, dinimize sığınarak açıklama yapması, hangi mantığa ayar?