ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKİN-MANAVGAT/ANTALYA - Türkiye turizminin büyük turizm destinasyonu yürekleri yakan deprem sonrası depremzedeleri ağırlıyor. Antalya'da otel sahipleri 52 bin 500 depremzedeyi ağırlama taahhüdünde bulunmasına karşı bu rakam 72 bin 800'e ulaştı.
Antalya'da bu sene 2022 yılı turizm sezonunun çok iyi geçmesi nedeni ile 2023 turizm sezonunu 10 Nisan'da açmayı hedefliyor. 300 bin yatak kapasitesi ile konaklamada Türkiye'nin en büyük turizm destinasyonu olan Manavgat-Side'de bazı otellerin Alman, İngiliz ve İskandinav turistlerin rezervasyonları bulunuyor.
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat’ta yaşanan ve 10 kenti yerle bir eden depremlerin ardından AFAD tarafından Antalya'daki otellere yerleştirilen depremzedeler 20 gün sonra sokakta kalma riskiyle karşı karşıya. CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, otellerle bir aylık anlaşma imzaladığını öğrendiklerini ve yaklaşan turizm sezonu yüzünden bir kriz yaşanabileceğini ifade etti.
“AFAD tarafından Antalya’daki otellere yerleştirilen depremzedeleri bekleyen en önemli sorun 20 gün sonra otellerden çıkarılma ihtimallerinin olması. Buradaki otellerle bir aylık anlaşma imzalanmış. Bunun 10 günü geçti, geriye kaldı 20 gün. 20 gün sonra oteller turizm sezonuna hazırlanmak için depremzedelere çıkın demeye başlayabilir.
Antalya’ya deprem bölgesinden gelen kayıtlı depremzede sayısı valilik tarafından yapılan son açıklamaya göre 140 bini buldu. İl genelindeki otel, apart otel, otel lojmanı ve pansiyon gibi yerlerde 75 bin kişi misafir edilirken, bu depremzedelerden 4 bini misafirhanelerde, 8 bini de KYK yurtlarında kalıyor. Yakınlarının yanında kalanların sayısı ise 50 binin üzerinde.”
Deprem bölgesindeki depremzedeler insani ve temel yardımlarla mücadelesini sürdürürken; yakınlarını, evlerini, anılarını kaybederek bölgeden ayrılma kararı veren depremzedeler de başka kentlerde yeni bir hayat kurma mücadelesine girişti.
Antalya’daki koordinasyon merkezlerini ziyaret ettik. Burada görüştüğümüz birçok depremzede; ‘Biz burada duruyoruz, devlet bize bakıyor ama biz kendimizi sorumlu hissediyoruz, iş bulmamız lazım’ diyor. Hayatlarını bundan sonra nasıl sürdüreceklerinin değerlendirilmesi lazım, çünkü eğer bunu yapmazsak depremzedenin sokakta kalmasıyla karşı karşıya kalabiliriz.”