İSTANBUL- Almanca profesyonel turist rehberleri seyahat acentelerine karşı sosyal güvence olmak üzere çalışma güvencesi isteyerek eyleme başlıyor. Bakanlığın yıllardanberi denetim yapmayışı sonucu giderek tırmanan sorunlar ve sektördeki başıbozukluğa karşı çare arayışı içinde olan rehberler çözüm bulunmayınca direniş kararı aldılar.
Meslek kimliklerinin oluşmayışı, ücret politikalarının kontrolsüzluğu ve çalışma güvencelerinin bulunmayışı Almanca rehberleri ayaklandırdı.
Almanca Rehberler Birliği Platformu altında buluşarak direnmekten başka çare göremeyen Almanca rehberler geçtiğimiz günlerde birlikte çalıştıkları seyahat acentelerine uyarı mektubu göndererek eylem kararını bildirmişlerdi.
Rehberler gönderdikleri yazıda rehberlik yövmiyeleri, maaş, sosyal güvence, sözleşme, genel giderler, rehberlik tipleri üzerine taleplerini bildirdiler.
Almanca Rehberler Birliği Platformu tarafından yapılan duyuruda “Bu bağlamda gerekli hak, istek, değişiklik ve düzeltmeler, rehberlerin sadece olması gereken maddi durumuna olumlu katkı sağlamayacak, aynı zamanda tüm turistlerin memnuniyetini artıracaktır” denildi.
Almanca profesyonel turist rehberlerinin duyurusu şöyle:
Rehberlik mesleği açısından 1980’lerden, 1990’lı yılların ortalarına kadar devam eden zaman aralığı, mesleğin amacı, içeriği ve kazancı açısından altın yıllarıydı.
Bunu takip eden süreçte ise ülkemizde, özellikle Körfez krizi sonrasında yavaş yavaş oluşmaya başlayan olumsuz kabuk değişimi, başta fiyatların sürekli aşağıya çekilmesi; buna bağlı olarak düşen müşteri kalitesi, turizmin sonraki yıllarda mantığını ve sistemini oluşturmuştur.
Minimum fiyatlarla, özellikle Almanya ve başka bazı ülkelerde her kesimden büyük kitlelere hitap etmesi planlanan ve bu amaçla satılmaya başlanan bu sistemdeki organize turlar, o zamana kadarki normal ve olması gereken fiyatlarla satan birçok tur operatörünün bu fiyatlarla rekabet edememesine ve ne acıdır ki, Türkiye pazarından çekilmelerine sebebiyet vermiştir.
Bunun sonucunda bu büyük pasta birkaç tekelde toplanmış ve onları birçok önemli konuda karar verici konumuna getirmiştir. Hemen arkasından oluşturulan sistemde eksi maliyetlerle yapılan fiyatlandırmalar işini daha düzgün ve ciddi yapan birçok acentanın kapanmasına ya da mağaza destekli ortaya çıkmalarına neden olmuştur.
Yabancı tur operatörlerinin “Satamıyorum” ya da “Falanca piyasada daha düşük fiyatla çıkmış satıyor, rekabet için fiyatını aşağıya çek” gibi mantık ve yaptırımlar sistemin son yıllarda en önemli parçası olmuştur.
Sonuca gelindiğinde ise kazanan hep ama hep onlar olmuş ve gönderdikleri kendi ülke vatandaşlarının çoğu, alışverişin “a” ‘sına bile yanaşmayan turistlerde bu sakat sistemle rahat rahat tatil yapma ve durumu rahatça sömürme imkânına sahip olmuşlardır. Bu ülke televizyonlarının da sık sık ülkemizdeki bu sistem aleyhine yaptıkları sonu gelmeyen yayınların olumsuz yankı ve sonuçlarını düzeltmek ise hep rehberlere düşmüştür.
“Kış Operasyonları” tabir ettiğimiz bu yeni zihniyet ve konsept her geçen gün fiyatların daha da aşağıya çekilmesine ve turist kalitesinin daha da düşmesine yol açmıştır.
Bütün bu sayılan konular maalesef zaman içerisinde adet halini almış, yurt dışındaki tur operatörlerine verilen düşük fiyatlar sürekli rehberin yövmiyesi üzerinden pazarlık konusu yapılmış ve aşağıya çekilmiştir.
Bunun sonucunda birçok rehber, yaşamanın asgari standartları olan kira, telefon, ev giderleri, aile geçindirme gibi elzem kalemleri bile karşılayamayacak hale düşmüştür. Bu da ister istemez birçok rehberin turda grubuyla -oluşan stresin de etkisiyle- nahoş olaylar yaşamasına maalesef imkân tanımıştır.
Bu kadar sene özellikle yurt dışında, hep daha fazlasını isteyen yabancı tur operatörlerinin, minimum ücretlerle işlerini yaptırıp onlara milyarlarla Euro para kazandıran sistemin artık dayanacak gücü kalmamıştır. Bu kapitülasyon zihniyetiyle işleyen sistem, ucu görünmeyen bir tünele girmiştir. Seni, bana; bir acenteyi, başka bir acenteye kırdıran; işimi istediğim şekil ve şartlarla yapmazsan başkasına yaptırırım diyen bu acımasız sistemi değiştirmek üzere biz rehberler harekete geçmeye karar verdik.
Senelerce sürekli içi oyulan ve yerine getirilmeyen, bunun da rehberler camiasında sadece mutsuzluk ve huzursuzluk yaşanmasına neden olan yanlışlıkların ve hak ihlallerinin bir an önce yapılacak değişiklik ve düzeltmelerle icraata konulması konusunda hem fikir olduğumuzu bildiririz.
Bu bağlamda gerekli hak, istek, değişiklik ve düzeltmeler, rehberlerin sadece olması gereken maddi durumuna olumlu katkı sağlamayacak, aynı zamanda tüm turistlerin memnuniyetini artıracaktır.
Bütün bu değerlendirmeler ve saptamalar ışığında, aşağıda maddelerle belirtilen konuların içeriği ve doğrultusunda çalışacağımızı Türkiye turizminde yetkili muhataplarımıza bildirmek isteriz.
1.REHBERLİK YÖVMİYELERİ: Rehberlik yövmiyeleri, tüm birim ve detayları, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı,TURSAB ve meslek örgütleri tarafından belirlenmiş olan asgari ücretler olmalıdır.
2.MAAŞ: Rehber acenta bünyesinde maaşlı ve sigortalı çalıştırılacaksa, aylık maaşı 4.000 TL’nin altında olmamalıdır. Bordrosunda rehber olarak çalıştığı belirtilmeli ve sigorta primi de maaşı üzerinden hesaplanmalıdır.
3.SOSYAL GÜVENCE: Tüm rehberler çalıştığı acente tarafından sigortalanmalı ve primleri de çalıştıkları acenta tarafından ödenmelidir.
4.SÖZLEŞME: Acenta ve rehber arasında her tur için sözleşme yapılmalıdır.
5.GENEL GİDERLER: Acenteler tur için yapılan her türlü yol, haberleşme vb masrafları üstlenmelidir.
6.REHBERLİK TİPLERİ: Yurt dışındaki tur operatörleri ve Türk acentelerinin, müşterilerine verdikleri seyahat belgeleri arasında yer alan her türlü müdaheleleri kaldırılmalıdır. Örneğin, tur programları içinde yazılan tip önerileri.
Tüm bu taleplerin ortalama büyüklükte olan bir grupta, kişi başı bazında hesaplandığı zaman 20-€ gibi bir ek maliyete denk gelmesinin, acente için çok sarsıcı bir durum olmayacağı malumdur.
Tarihi, kültürü, mutfağı, insanı ve tur boyunca anlatılan her türlü konuda turistin ülkemiz hakkındaki fikirlerinin olumlu anlamda değişmesine ve sonra da defalarca Türkiye’ye gelmesine büyük katkıda bulunan Türk rehberlerinin en önemli maddi konularında devre dışı bırakılması hakkaniyetli bir sistem değildir.
Ülkesini, turizmi ve uzun vadede maddi ve manevi çıkarlarını düşünen her Türk acentesi ve rehberinin, aklı selimle düşünüp karar vermesini diliyor ve bunun Türk Turizmine büyük katkılarda bulunacağına inanıyoruz.
1 Eylül 2011 tarihi itibariyle, tüm bu taleplerimizin kabul edildiğine dair beyanınızı, ilgili mail adresimize 07 Nisan 2011 tarihine kadar göndermenizi bekliyoruz.
Saygılarımızla,
Almanca Rehberler Birliği Platformu