İSTANBUL- İnsanlık tarihinde hüzünlü, korkunç olaylarla dolu ülkenin ya da şehrin kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline mekanlar günümüzde seyahat etmek isteyenlerin ziyaret yerleri haline geldi. Herkes merakla ‘karanlık” döremlerin geçtiği bu yerleri görmek istiyor.
Hatta Ortadoğu Savaşı sırasında İngiltere’de bir seyahat acentesi “savaş turizmi” adı altında tur yaparak konuklarını çatışmaların olduğu yerlere götürmüştü. Bu ve bunun gibi acıların üzerine kurulu mekanları herhalde gezip görmek isteyenler ve heyecanın içinde yer almak, belki de yaşamak için buralara gidiyorlardır. Örnek vermek gerekirse Hitler’in Auschwitz-Birkenau kampı, İran Şahı’nın Tahran’daki “İşkence Müzesi”, Romanya’da “Drakula” adlı “Kazıklı Voyvoda’nın işkence sarayı hala önemli sayıda turist çekiyor.
Bunun benzerleri başta Sinop Cezaevi olmak üzere Türkiye’de de var.
Müzelerini geziyor, orada doğmuş ünlü sanatçılarının eserlerini yakından görüyor, mimari simgelerini, tarihi yapılarını ziyaret ediyoruz. Aslında tam da bu yüzden, belki farkında bile olmadan, son yılların öne çıkan trendi 'dark tourism' kapsamında aktiviteler yapıyoruz.
Çünkü insanlık tarihi, kimisi son derece hüzünlü kimisi ise gerçekten korkunç olaylarla dolu ve bu olaylar da bir ülkenin ya da şehrin kimliğinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Bu nedenle de herhangi bir yere seyahat ettiğimizde gerek tarihi gerekse daha güncel trajedilerin izini sürmüş oluyoruz.
Türkçe'de 'hüzün turizmi', 'karanlık turizm' ya da 'kara turizm' gibi isimlerle anılan bu kavram ilk kez 1996 Glasgowlu akademisyenler Lennon ve Foley’in akademik incelemelerinde yer aldı. Ancak aslında insanlığın karanlık turizm aktivitelerine merakı çok daha eskilere dayanıyor.
ÇERNOBİL'İ ZİYARET ETMEK NE KADAR GÜVENLİ?
İtalya’nın en popüler destinasyonlarından olan, bir yanardağ patlaması sonucu küllerle kaplanan ve yüzlerce kişinin ölümle buluştuğu antik kent Pompei de de karanlık turizme güzel bir örnek.
Daha güncel bir örnek de 11 Eylül terör saldırılarıyla yerle bir olan İkiz Kuleler’in yerine yapılan Ground Zero Anıtı ve Müzesi.
TÜRKİYE'DEKİ KARANLIK TURİZM NOKTALARI
Türkiye’deki karanlık turizm noktaları arasında ise Kayaköy'ü, Gelibolu Milli Parkı’nı ve Sinop Cezaevi'ni sayabiliriz.
Elbette bu işin gerçek meraklıları bu popüler noktaların çok daha ötesine geçip, daha ekstrem deneyimler yaşamayı da seçebiliyor. Özel ayinlere, törenlere katılmak, tehlikeli bölgelere seyahat etmek ve hatta bir gemi ya da uçak enkazını yakından görmek gibi uç deneyimlerin peşinde koşanlar da yok değil.