TRABZON- Trabzon'un Akçaabat ilçesinde sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere restore edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülen 700 yıllık St. Michael Kilisesi, müze olarak kullanılmak üzere yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunulacak.
Trabzon'un Akçaabat ilçesinde sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere restore edilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müzeye dönüştürülen 700 yıllık St. Michael Kilisesi, müze olarak kullanılmak üzere yerli ve yabancı turistlerin hizmetine sunulacak.
Akçaabat Belediyesi tarafından restorasyonu 1,5 milyon liraya ihale edilen bina, bahçe düzenlemesiyle birlikte önümüzdeki yeni turizm sezonuna yetiştirilmeye çalışılıyor.
İçerisinde hem arkeoloji hem de etnografik eserleri barındıracak olan tarihi bina, önümüzdeki aylarda "Ortamahalle Müzesi" olarak geleceğe ışık tutacak.
Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, kilisenin 11. ve 12. yüzyıllardan günümüze kadar geldiğini söyledi.
Ekim, restorasyon çalışmalarının önceki dönem belediye başkanı Şefik Türkmen zamanında başladığını ifade ederek, "Bizim zamanımızda da tamamen bitirilmesi nasip oldu. 1,5 milyon sözleşme bedeliyle birlikte ihalesini yapmıştık." dedi.
Binanın etrafının geçmiş yıllarda tamamen gecekondu ile kaplı olduğunu dile getiren Ekim, "Biraz meşakkatli oldu ama sonunda güzel bir yapı ortaya çıktı. İhaleden sonra binanın restorasyon işlemleri 2 yıl sürdü. Kilisenin içindeki restorasyon tamamen bitti" diye konuştu.
"Ortamahalle'de bir nokta daha turizme hitap edecek"
Ekim, binanın müzeye dönüştürülmesiyle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığıyla birlikte ortak bir proje yürüttüklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Şu anda binaya giriş için gişeler yaptırıyoruz. 2021 yılı içinde müze olarak hizmete açmış olacağız. Böylelikle Ortamahalle'de bir nokta daha turizme hitap edecek. O bölgede bizim kiliseyle birlikte konaklamalarımız, günübirlik tesislerimizde var. Mevcut restorasyon planları içerisinde o bölgede bir iki tane daha şapel var. Onların da ileriyle dönük restorasyonlarını yapıp, turizme katkı sağlayacak bir şekilde turizme ve turistlere sunmuş olacağız."
Özellikle kültür turizminde Ortamahalle bölgesi olarak söz sahibi bölgelerden biri olmak için çalıştıklarını ifade eden Ekim, "Kilise, sokak sağlıklaştırması, günübirlik tesislerimiz, ulaşım ve teleferiğimizle birlikte bunların hepsinin hem ülke turizmine hem de bu bölge turizmine katkı sağlaması için belediye olarak elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
Ekim, tarihi binanın içerisinde o döneme ait bazı figürler ve objelerin de olduğunu belirterek, "Onları da sergileyeceğiz. Bir müze olduğu için bunları çeşitlendirebiliriz. Ama ilk aşamada o döneme ait onun içerisinden alınmış ve kültür varlıklarında saklanan, korunan objeler var. Onları sergileyeceğiz. Detayları çok vermek istemiyorum. İnsanlar merak etsinler ve gelip baksınlar. Salgın el verdiği sürece o bölgeyi bu yıl ki turizm sezonuna açmayı planlıyoruz." dedi.
"Çok özel ve cezbedici bir yapıya sahip"
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Doç. Dr. Coşkun Erüz ise müze olarak hizmet verecek olan binanın, Bizans döneminin özgün mimarisi, dış cephe işlemeleri ve zemin mozaikleri ile çok özel ve cezbedici bir yapıya sahip olduğunu ifade etti.
Erüz, müze bahçesinin de sosyal ve kültürel faaliyetler açısından kullanılmasına uygun olduğunu da vurguladı.