ÇAVDARHİSAR -Kütahya Çavdarhisar'daki Aizanoi Antik Kenti'nde turizmin canlandırılması amacıyla yöresel ürünlerin satılacağı pazar ile atölyeler kurulacak, golf araçları ve kayıklarla turlar düzenlenecek.
Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti'nde turizmin canlandırılması amacıyla yürütülecek projeler için basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Vali Yardımcısı Aydın Börü, AK Parti Kütahya milletvekilleri Ahmet Tan, İshak Gazel ve Ceyda Çetin Erenler, MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Kütahya Belediye Başkanı Alim Işık, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı, Zafer Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Veli Oğuz ile kazı ekibi katıldı.
Aizanoi’de yeni bir dönemin başladığını ifade eden Vali Yardımcısı Aydın Börü, 'Eskilerin bir sözü vardır; ‘Taş üstüne taş koyanın yanında olmak gerekir’ diye. Aizanoi’de taş üstüne taş konuluyor. Yeni halini hayal etmek gerekiyor. Bu bir sabır istiyor. İnşallah çalışmalar tamamlandığında Penkalas Çayı’nda kayıklar yüzecek, Kütahya’mız Türkiye’de önemli bir turizm destinasyonu olacak. Dumlupınar, Domaniç, Frig Vadisi, Hisar Kalesi, tarihi konaklarıyla kültür turları düzenlenecek' diye konuştu.
Sanal gerçeklik gözlükleriyle tarihte yolculuk
Zafer Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle Aizanoi’de hayata geçirilecek projeler hakkında bilgi veren Koordinatör Kutlu Eser, bölgeye hediyelik eşya, tekstil ve çini atölyeleri ile yöresel ürünlerin satılacağı bir pazarın kurulacağını belirterek, 'Kayıkların yüzeceği Penkalas Çayı’nın peyzajı gerçekleştirilecek. Elektrikli golf araçlarıyla gezinti yapılabilecek. Ayrıca 7 mekanda 20 farklı senaryo canlandırılacak, ziyaretçiler bu hikayeleri sanal gerçeklik gözlükleriyle tarihte yolculuğa çıkacak' dedi.
Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Gökhan Yazgı ise, kazı ekibinin 12 ay boyunca çalışmalarını yürüteceğini belirterek, 'Valiliğimizin önderliğinde bir siyasi birlikteliğin örneği olarak özel bir çalışma stratejisi güdüyoruz. Biz hayal ettik. Kütahya’nın, Çavdarhisar’ın, Aizanoi’nin kültür turizmi anlamında çok önemli bir destinasyon merkezi olması için tüm bakanlıklar olarak bu çalışmaya imza atmak istiyoruz. Yeni bir kazı ekibimiz var. 12 ay boyunca burada çalışacaklar' ifadelerini kullandı.
Frigya sınırlarında yer alan Aizanoi’nin bilinen ilk sakinleri Aizanistler’dir. Bu ismin ise Frigya’nın mitolojik kahramanı Azan’dan geldiği düşünülüyor.
Efsanevi Kral Arkas, mitolojiye göre su perisi Erato’ya aşık olur. Erato, Tanrı Zeus’un Mnemosyne’den olma 9 ilham perisi kızlarından biridir. Lirik şiirlerin perisi, romantik ve erotik şiirlerin öncüsü olarak kabul edilen Erato, Kral Arkas’a gönlünü kaptırır. Kral Arkas, Erato için bir şehir kurmak ister, İşte bu şehrin Aizanoi olduğu söylenir.
Nihayetinde Kral Arkas ve su perisi Erato’nun beraberliğinden Azan isimli oğulları doğar. Aizanistler kelimesi buradan türer. Aizanoi kenti de ismini almış olur. Kısaca diyebiliriz ki Kral Arkas ile Erato’nun aşkından doğan kenttir Aizanoi.
Roma İmparatoru Augustus döneminde sikkeler basılır. O sikkelerin üzerinde ise kentin ismi “Ezeaniton” olarak yazılıdır.
AIZANOI ANTİK KENTİ HAKKINDA
Aizanoi Antik Kenti geçmişi M.Ö. 3000li yıllara dayanıyor. Aizanoi, antik Frigya’ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis’lerin ana yerleşim yeriydi. Helenistik dönemde, bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithinya’ya bağlı iken M.Ö. 133’te Roma egemenliğine girmiştir. Roma imparatorluk döneminde; tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde zenginleşmiş ve ünü bölge sınırlarını aşmış olan Aizanoi’de kesin kentleşme bulgularına ancak 1.yy’ın sonlarına doğru rastlanmaktadır. Aizanoi kentinin görkemli yapılarına Zeus Tapınağı ile başlanıldığı aktarılıyor.
Yuvarlak Yapı (Macellum) ve Geç Antik Sütunlu Cadde, daha güneyde M.S. 2. yüzyılın 2. yarısında, olasılıkla gıda pazarı olarak kullanılmış yuvarlak bir yapı (Macellum) vardır. Burası 1971’de kazılmış ve kısmen onarılan duvarlarına, M.S. 4. yüzyılın başlarında İmparator Diocletian’ın 301 yılında enflasyonla mücadele için yaptığı ücret tespitlerinin bir kopyası konmuştur. Bu yazıtta, İmparatorluk pazarlarında satılan tüm malların satış ücretleri yer almaktaydı. Buna göre, örnek olarak; kuvvetli bir köle, iki eşeğin ücretine, yani 30.000 dinara; bir at ise üç köle ücretine eşitti. Yuvarlak yapıyı kuzeydoğudan sınırlayan köy evinin arkası 1992 ila 1995 yılları arasında kazıldı. Burada, sütunlu galerilerle çevrili olan ve buluntulara göre M.S. 400 yıllarına tarihlenen bir cadde ortaya çıkarıldı. Sütun ve kiriş parçaları neredeyse bütünüyle ele geçtiğinden, mermer tamamlamaları az miktarda yapılarak yeniden ayağa kaldırıldı. Ayağa kaldırmada kullanılmayan mimari parçalar, galerilerin arka duvarlarına yerleştirildi. Ayrıca, malların satışa sunulduğu dükkânların girişi de buradaydı.
Günümüzde Arkaslar gibi, insanı yağmur ve güneşten koruyan bir çatının yapılması için diğer antik yapılardan malzeme sağlanmıştır. Değişikliğe uğratılıp kullanılan yalnız mimari parçalar değil, aynı zamanda terk edilmiş yapılardaki heykeller de yerlerinden alınarak buraya konmuştur. Böylece, kuzeydoğu galerinin sütunları önünde bir yazıt kaidesinde, soylu bayan Markia Tateis’in onur yazıtı ve flüt çalan panter postlu çıplak bir Satyr’in mermerden heykeli bir araya getirilmiştir. Heykel bugün Kütahya Müzesi’nde sergilenmektedir. Onur yazıtı ile Satyr heykeli arasındaki ilişki, Geç Antik dönem dekor anlayışında içerik endişesi olmadığını ve burada sütunlu bir caddenin çeşitli unsurlarla süslenmesi gayesinin güdülmüş olduğunu göstermektedir. Sütunlu caddenin yapılması için, ortadan kaldırılan en önemli yapı Artemis tapınağı idi. Volütlerın altlıklarında dik duran akant yaprakları ile bezeli zengin süslemeleri dikkati çeken kuzeydoğu galerinin görkemli İon başlıkları bu tapınağa aittir. Başlıkların üzerindeki aynı binaya ait arşitravlarda Tanrıça Artemis’in ve tapınağı vakfeden Asklepiades’in adı geçen uzun bir yazıt vardır. Bu yazıtla tapınağın İmparator Claudius (M.S. 41-54) Döneminde inşa edildiğini söylemek mümkün olmaktadır. Kuzeydoğu galerinin tabanında döşeli olarak ele geçen iki plaka, aslında tapınağın alınlık üçgenindendir. Bunlardan birinde Artemis’in atribüsü olan geyik, alçak kabartma olarak işlenmiştir. Geç Antik dönem sütunlu caddesinde kullanılan Artemis tapınağı parçaları sayesinde sekiz sütunlu tapınağın ön cephesinin rekonstrüksiyonu mümkün olmaktadır. Yapımı için tapınak yıkılan sütunlu cadde, 6. yüzyıla kadar varlığını korumuş olup bir deprem neticesinde yıkılmış olmalıdır.
Mozaikli Hamam ise M.S. 3.yy’ın 2. yarısında şehrin kuzeydoğusunda aslında var olan büyük kireçtaşı bloklardan oluşan bir bina içine ikinci büyük bir hamam inşa edilmiştir. Hamam mekânlarından birinde, ortada Satyr ve Menad betimli kaliteli bir mozaik taban vardır. M.S. 4. veya 5.yy.’dan sonra bu hamamın ana mekânı düzenlenmiş ve Aizanoi’nin erken Hristiyan cemaatinin yöneticiliğine atanan piskoposluk merkezi işlevini görmüştür.
Ve Köprüler Antik dönemde Penkalas denilen Kocaçay’ın her iki yakasında, Aizanoi’den günümüze kalan yapı kalıntılarının büyük bir kısmı Roma İmparatorluk Dönemi eserleridir.
İlkbaharda bugün dahi kabaran sulardan korunmak için her iki kıyıda iri kesme taşlardan yapılmış koruma duvarları bulunmaktaydı. Antik dönemde iki yakayı birbirine bağlayan dört köprüden ikisi bugün bile geçişe hizmet etmektedir. Üst taraftaki alçak ahşap köprü yaya geçidi amaçlı kullanılmaktaydı. Onu takip eden beş kemerli taş köprü günümüze dek koruna gelmiştir. Yıkılmış olan üç kemerli köprüyü ise günümüzde de bütün trafik yükünü beş kemerli yapısıyla taşıyan şehrin ana köprüsü izler. Köprü korkuluğunun bir kaidesi üzerindeki yazıttan, açılış merasiminin M.S. 157 yılının eylül ayında yapıldığı anlaşılmaktadır. Yazıt ve kabartmalı iki korkuluk taşı bugün dördüncü köprünün önünde sergilenmektedir. Kabartmada, köprüyü bağışlayan M. Apuleius Eurykles’in deniz yolculuğu gösterilmektedir. Eurykles, İmparator Hadrian tarafından kurulan, Panhellenion denilen Hellen Birliği’nde, M.S. 153 ve 157 yılları arasında Aizanoi’u Atina’da temsil etmiştir ve M.S. 157 yılının sonbaharında Aizanoi’e geri dönmüştür. Köprüye 1990 yılında karayolları tarafından yeni korkuluklar konmuş ve yeniden kaplanmıştır.
Gökler Köyündeki Anıt Ağacı ise İlçe sınırları içerisindeki Gökler Köyünün girişinde yeşil rengin değişik tonları arasında yapacağınız kısa bir yolculuğun ardından ulaşacağınız anıtsal nitelikteki yaşlı çam ağacı meraklı ziyaretçilerini bekliyor. 500 yaşında olduğu tahmin edilen ve son derece ilginç bir şekilde gelişmiş olan çam ağacının şemsiye görünümündeki dalları oldukça etkileyicidir. Ağacın gövde kısmı ise görülmeye değer güzelliktedir. Doğa meraklılarının kaçırmaması gereken bu güzellik misafirlerini beklemektedir.
Antik Baraj ve Taş Ocakları Sel felaketinden korunmak için Penkalas Nehri (Bedir Dere) üzerinde, iki evrede inşa edildiği anlaşılan, günümüze iyi koruna gelmiş bir baraj duvarı vardır. Bu iki yapı evresi, çoğu oturma basamağı olan devşirme mermer parçalarla birbirinden ayrılmaktadır. Baraj duvarının üst kesimlerindeki kayalıklarda, antik dönemde buranın taş ocağı olarak kullanıldığına işaret eden izler bulunmaktadır.
Aizanoi, 1824 yılında Avrupalı gezginlerce yeniden keşfedilmiş, 1830/40’lı yıllarda incelenmiş ve tanımlanmıştır. 1926 yılında M. Schede ve D. Krencker başkanlığında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün kısa süreli kazıları başlamıştır. 1970 yılından 2010 yılına kadar aynı Enstitü çalışmalara devam etmiş, 2011 yılından itibaren çalışmaları Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü devralmıştır.
Peki kültürel yapısıyla sanat çevreleri tarafından ikinci Efes olarak bahsedilen Aizanoi ye nasıl gidilir; Aizanoi Antik Kenti Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde Kütahya’ya 40 dakika, Zafer bölgesel hava alanına 30 dakika, Ankara ve İstanbul ve İzmir’e 4 saatlik mesafededir.
Kütahya Seyahatinizde gezip görmekten keyif duyacağınıza inandığım; Kütahya Kalesi, Ulu Cami, Çinili Cami, 1000 yıllık kestane ağacı, Mızık Çamı, Hayme Ana Türbesi, Frigya Vadisi, Seyitömer Höyük Arkeolojik Kazıları da Kütahya gezilecek görülecek yerler arasındadır.