İSTANBUL, Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, hazır giyim sektöründe yüksek banka faizlerini karşılayacak bir kârlılığın olamayacağını söyledi
Türkiye'de hazır giyimin duayen isimlerinden, Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, sektörün finansmanından Avrupa piyasasına açılma planlarına kadar tüm gelişmeleri Bloomberg HT'den Arzu Maliki'ye anlattı.
Kiğılı, hükümetin sunduğu teşviklerin sektöre nasıl yansıdığı ile ilgili soruya Kredi Garanti Fonu'nun piyasayı canlandırdığını, KDV iadesi ile ilgili beklentilerinde olduğunu ancak sektörün çok büyük bir rahatsızlık içerisinde olmadığını söyledi. Duayen iş adamı banka kredileriyle ilgili de şöyle konuştu:
"Allah kimseyi bankaların kapısına düşürmesin. Ayda yüzde 1,5, yılda yüzde 18 faiz uyguluyorlar. Bir de mallarımı ipotek vereceğim. Tekstilde böyle bir kârlılık yok ki. Yani çalışacaksın çabalayacaksın sonra bunu faize vereceksin, sonra bütün masraflarını çıkaracaksın, sana para kalacak ve böyle bir şey mümkün değil."
Kiğılı'nın diğer değerlendirmeleri ise şöyle:
- Yurt dışında hangi bölgelere yatırım yapmayı düşünüyorsunuz?
Avrupa'da Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere'ye gidersen orada çok marka var ve arada kaybolursun. Bir pazara girmek için uzun süreler lazım. Gözümüzü nereye dikebiliriz? Bizim gidebileceğimiz en doğru yer şu anda Balkan ülkeleri; Mesela Sırbistan, Makedonya, Bosna, Slovakya, Slovenya, Çekya, Romanya, Bulgaristan... Buralarda istediğimiz kadar altyapımızı kurabiliriz. Batı'ya açılırsak ilk bu pazarlara gireceğiz. Altyapıyı, sistemi ve ekibi kurmaya başladık. İlk olarak Belgrad, daha sonra Zagreb'e gireceğiz.
Doğu'ya da yönelebiliriz. Bu durumda ilk hedef Tahran olur. Fakat İran pazarında hâlâ sıkıntı içerisindeyiz çünkü kayıt dışı ekonomi ve ciddi gümrük vergileri ile karşı karşıyayız. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde ilişkiler kuvvetlendirilmeli. Geçenlerde Nevruz'du ve İranlı'lar Van başta olmak üzere, Antalya ve İstanbul'da çok alışveriş yaptı.
Bizim sektörümüz Avrupa ile başa baş mücadele edebilecek bir sektör.
Hazır giyimde 40 yıllık bir geçmişimiz yok. Ancak 30 yılda kendimizi Türkiye'ye tanıttık. Artık Türkiye'nin 80 milyonu markalarımızı tanıyor. Artık bundan sonra düğmeye basıp yurtdışına gitme vaktimiz geldi. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bizde bunu iyi planlayabilirsek, Türkiye'nin zaferini insanlar daha çabuk görecek.
"BİZİ KORKUTAN EKONOMİK KRİZ DEĞİL"
- 2018’in ilk çeyreğini bitirdik, 2017’den daha iyi bir sene bekler misiniz? İlk önce Kiğılı için konuşalım sonra da sektör değerlendirmesi yapalım. Nasıl başladı?
2017’ye göre 2018’e çok daha keyifli ve güzel başladık. Çünkü bir yıl, hatta 12 -15 ay evvel Türkiye ciddi bir terör durumuna gelmişti. İnsanlar akşam sekizden sonra yollarda dolaşmıyorlardı. Bugün geldiğimiz noktada 2018’e çok iyi başladık. Satışlarımızda ciddi artış var. Geçtiğimiz yılın ilk üç ayıyla bu senenin ilk üç ayı arasına baktığımız zaman yüzde 20 büyüme var. Satışlarımızda yüzde 20-22 civarında büyüme var. Bizi korkutan en önemli şey, ekonomik kriz falan değil. Ekonomik krizleri kısa zamanda halledebilecek tecrübeye sahibiyiz. Ama bir tek terör belasını halledemeyiz. Terörün olduğu yerde sistem olduğu gibi çöküyor. Allah'a şükürler olsun ki, 2018’den beri terör ciddi anlamda yenilgiye uğruyor. Bir taraftan Afrin de bir taraftan da Türkiye’nin çeşitli yerlerinde operasyonlar sürüyor. Bu da bize bir güç veriyor. Halk da bu güç sayesinde huzuru buluyor. Huzurun olduğu, moralin olduğu yerde sistem doğru yürüyor. Bu kadar basit.
"YURT İÇİ BİTTİ, HEDEF YURT DIŞI"
- 2018’de İstanbul ve İstanbul dışında ne kadar büyüme hedefi var? Kaç mağaza açacaksınız?
Bizim gibi orta ve büyük ölçekli markalar için bir iki yıl zarfında Türkiye yatırımları bitiyor. Artık biz bundan sonra yeni bir sistemin içerisine girmiş bulunuyoruz. Önümüze hedef koyduk. 2018’in başında Kiğili’yi nerelere taşıyabiliriz? 10 yıllık bir bütçe ve 10 yıllık bir proje belirledik. Alt yapıyı da ona göre hazırlamaya çalışıyoruz. Bundan sonraki hedefimiz de yurt dışı.
Şu anda Türkiye’nin 70 ilinde varız. İstanbul’da 52 mağaza var. Ankara’da 26, İzmir'de yedi, Bursa'da sekiz, Antalya'da altı, Denizli'de dört, Konya'da dört, Kayseri'de dört, Gaziantep'te dört mağazamız var. Geriye 11 il kalıyor. Şu anda yeni yeni ilaveler başlıyor. Bu nedenle Türkiye’deki AVM denizi bitti. Yeni denizlerin arama yeri burası değil, yurt dışı.
"MAĞAZA KAPATMAK ARTIK UMRUMDA DEĞİL"
- Sektörün de bir sürü sıkıntısı var. Mesela AVM kiraları ve dolar. Dolar şu an dalgalı gidiyor. Kurdaki hareketlilik sektöre nasıl yansıyor?
Sektörün en büyük derdi kur. Yani şu anda dolar 4, euro da 5 lira. İnşallah bu böyle artarak gitmez. Kiralardan dolayı en büyük sıkıntımız kurdaki bu dalgalanmalar. AVM’lerde kiralar çok olduğu zaman uzlaşma yoluna giderek kiralarda indirime gidiliyor. Doğru çalışan, doğru yöneten AVM’lerin bir tanesinde indirim yok. Çünkü sen AVM'den çıktığın an yerini dolduracak biri var. Her şehrin çok hızlı çalışan AVM’leri var. Burada en ufak bir kira indirimi yapılmadı. "Kurtarmıyor" dediğiniz zaman "Kurtarmıyorsa çık kardeşim" deniliyor. Çünkü yerine birileri geliyor. O AVM’de sistem bozulmuşsa ya da aynı şehirde birkaç tane daha açıldıysa indirim yoluna gidiyorlar. İndirmese zaten sen çıkacaksın.
Bizim için mağaza kapatmak eskiden çok ciddi kayıptı. O zamanlar imajımıza kötü bir çizgi geliyor diye düşünüyorduk. Şimdi hiç umurumda bile değil. Sabah karar verdim mi, akşam mağazayı kapatıp çıkıyorum. En kötü şey zarar etmek. Buna altı ay ya da bir sene dayanabilirsin. Ama çok güçsüzsen durma kapat. Çok güçlüysen, paran varsa ve aklın yoksa o zaman durma devam et. Mağaza kapatmak çok kolay, mağaza açmak kolay.