İSTANBUL - İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından depremzedeler için düzenlenen 'Bir Kira Bir Yuva' kampanyasında "Kızlarım Lina ve Mina adına 50 milyon TL bağışlıyorum" diyen Savaş Ateş isimli vatandaşın Sedat Peker olduğu iddiası sosyal medyada gündem yaratmıştı. İddialara yanıt veren Sedat Peker'in eşi Özge Peker "Bu yardım eşime ait değildir" ifadelerini kullanırken, eşinin bir video çekerek deprem ile ilgili düşüncelerini paylaşabilmek adına BAE makamlarına müracaatta bulunduğunu söyledi.
Halk TV özel yayınıyla gerçekleştirilen kampanyada 33 bin 98 aileye kira desteği için 330 milyon lira toplandı. Kampanyaya 50 milyon TL bağış yapan Savaş Ateş isimli bir vatandaş ise kısa sürede gündem oldu. KKTC'den yayına bağlandığını ifade eden Savaş Ateş, "Aile şirketi olarak, Yunanistan'dan 50 milyon TL bağışlamak istiyoruz" dedi.
Konuşmasının devamında ise "Kızlarım Lina ve diğer kızım Mina, onların adına bu bağışı yapıyorum. Biz her zaman Türküz, Türkiye'nin yanındayız. Tekrardan Türkiye'de ölen aileler için onların acısı bizim acımız" ifadelerini kullandı.
BAĞIŞI YAPAN KİŞİNİN SEDAT PEKER OLDUĞU İDDİA EDİLDİ
Bu gelişmenin ardından sosyal medyada ses getiren bir iddia ortaya atıldı. Kullanıcılar bağışı yapan kişinin andığı Line ve Mina'nın isimlerinin Sedat Peker ile aynı olmasına dikkat çekti. "Savaş Ateş" ismiyle kampanyaya 50 milyon TL bağışlayan kişinin Sedat Peker olduğu iddiası sosyal medyada çok sayıda kullanıcı tarafından da dile getirildi.
ÖZGE PEKER'DEN İDDİALARA YANIT
İddialara yanıt ise Sedat Peker'in eşi Özge Peker'den geldi. Özge Peker açıklamasında, "Dün akşam saatlerinde Halk TV kanalında yapılan çok değerli bir yardım organizasyonunda bir bağışın aslında eşim tarafından yapıldığı sosyal medyada, bazı haber sitelerinde yer almıştır. Bu yardım eşime ait değildir" ifadelerine yer verdi.
"VİDEO ÇEKMEK İÇİN MÜRACAATTA BULUNDU"
Özge Peker'in Instagram hesabından yaptığı açıklamanın tamamı şöyle; "Eşim avukatları vasıtasıyla bir video çekerek deprem ile ilgili düşüncelerini belirtip üzüntülerini paylaşabilmek adına Birleşik Arap Emirlikleri makamlarına müracaatta bulundu. Ancak süreç biraz uzadığı için bazı kafa karışıklıklarını gidermek adına ben bu paylaşımı yapmayı uygun gördüm. Depremin ilk gününden itibaren eşim tüm yakınlarını organize edip depremle ilgili çeşitli yardım çalışmalarını yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Eşimin ismi geçen yardım organizasyonlarına katılan bütün herkes (TIR şoförleri dahil) gözaltına alınmış, haklarında ağır ceza mahkemelerinde davalar açılmıştır. Bu mahkemeler halen devam etmektedir.
"BU YARDIM EŞİME AİT DEĞİLDİR"
Eşim yapmış olduğu çalışmaların kesintiye uğramaması için ismini görünür şekilde hiçbir yardım faaliyetinde kullanmamıştır. Yaşam alanına çevrilmiş konteyner, seyyar tuvaletler, ısıtıcılar, mevsim şartlarına uygun kıyafetler, deprem bölgesindeki bazı havalimanları dahil birçok yerde sıcak yemek dağıtımı ve ayrıca deprem bölgesinde yaşayan güvendiği insanlar vasıtasıyla depremzedelere nakdi olarak para yardımı halen devam etmektedir. Dün akşam saatlerinde Halk TV kanalında yapılan çok değerli bir yardım organizasyonunda bir bağışın aslında eşim tarafından yapıldığı sosyal medyada, bazı haber sitelerinde yer almıştır. Bu yardım eşime ait değildir. Ayrıca iyi niyetli de olsa bu yönde yapılan haberler gerekçe gösterilerek yapılan yardım organizasyonu ile ilgili savcılık tarafından araştırma yapılıp yardım paralarına tedbir koyma yoluna gidebilirler (Şaka yapmıyorum. Bir bilseniz nelerle uğraşıyoruz).
"İÇİMİZ YANGIN YERİ VE HALA RUHEN KENDİMİ TOPARLAYABİLMİŞ DEĞİLİM"
Eşimin deprem ile ilgili video çekme müracaatına olumlu cevap gelmesi halinde kendisinin daha detaylı anlatacağını düşünüyorum. Dün gece gerçekleşen değerli yardım organizasyonundan dolayı çok mutlu oldum. Ancak içimiz yangın yeri ve hâlâ ruhen kendimi toparlayabilmiş değilim. Depremde hayatını kaybeden canlarımızın ailelerine tekrardan sabırlar diliyorum."