20 bin aile sebze kurutuyor

NAZİLLİ - Kış sofralarına yaz lezzetlerini taşıyan kuru sebzeleri ihracatta ve turizm sektöründe değerlendiren girişimciler, ekonomiye döviz girdisi sağlıyor.
Yollarda, çatılarda, balkonlarda sıra sıra dizilmiş yeşil, kırmızı, kahverengi rengarenk kurumayı bekleyen patlıcanlar, biberler, kabaklar, insanların da üretkenliğini temsil ediyor. Balkonlarda, çatılarda kurumayı bekleyen çamaşırların yerini içleri oyulmuş patlıcanlar, kırmızı kırmızı kızartmalık, dolmalık biberler almış durumda.



Kış sofralarını yaz sebzeleriyle çeşitlendirmek ve yaz tatlarını her zaman masada görmek isteyenler, önceki yıllarda kendi ihtiyaçları için kuruttukları sebzeleri, artık gelir elde etmek için kurutuyor, bu yolla geçimlerini sağlıyor. Yıkayıp temizledikleri ve ipe dizerek kurutma işlemi için beklettikleri patlıcan, biber, bamya gibi sebzeleri daha sonra kutulara yerleştiren kadınlar, satış için gönderiyor.



Kuru sebzeciliğin zamanla bir sektör oluşturduğunu belirten Nazilli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı A.Gültekin Kılıç, ilçede halen 5 firmanın kurumsal olarak, patlıcan, biber ve diğer sebze kurutmacılığı işini yaptığını ifade etti. 20 bin ailenin sebze kurutmacılığıyla hayatını kazandığını dile getiren Kılıç, ş unları söyledi:
"Türk insanının vazgeçilmez gıdası olan kuru sebzelerin ihraç ürünü haline getirilmesiyle 20 bin aileye geçim kapısı açıldı. Kurutulmuş olarak 2009 yılında 100 ton ürün ihraç edildi. Kilogram başına kuru sebzelerin 60 kuruş civarında ihracat fiyatı var. En iyi patlıcan kurutması Nazilli'de, Nazilli'nin bir mahallesinde ve bir koridorda sağlanıyor. Diğer bölgelerimizde sebze ve meyve kurutmacılığı var, ama bu koridordaki patlıcan kurutmacılığı diğer yerlerden biraz daha farklı."
Üreticilerin kısıtlı imkanlarla bu işe başladıkların ı ve belli bir düzeye geldiklerini belirten Kılıç, bu işi yapan kişilerin desteklenmesi gerektiğini bildirdi. Bu kişilere uzun vadeli kredi kullandırılması gerektiğini, özel sebze kurutma alanları açılmasını ve mevcut alanların ıslah edilmesinin şart olduğunu ifade eden Kılıç, "Bu işlem kurumsal boyutta ve desteklenerek yapılırsa çok daha iyi noktalara taşınır" dedi.
Kuru sebze alıp ve satan Abdullah Karaefe, ürünleri tarladan alıp birtakım işlemlerden geçirdikten sonra satışa sunduklarını belirterek, ürünlerin doğal olmasının pazar payını arttırdığını vurguladı. İç pazarda kurutulmuş sebzeleri başta İstanbul olmak zere Ankara, İzmir ve çeşitli illere gönderdiklerini ifade eden Karaefe, "Ürünlerimiz güneşte kurutulduğu için daha lezzetli oluyor. Patlıcanla başladık, dolmalık kapak, dilimlenmiş patlıcan kurusu, kızartmalık biber kurusu, dolmalık biber kurusu, fasulyeye kadar ulaştık. Yurt dışında da Hollanda, Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine, Ortadoğu ülkelerine ve hatta Amerika'ya bu ürünleri ihraç ediyoruz" diye konuştu.
Elli yıldır sebze kurutan Abdullah Kandak (85) kuru sebze üretiminin büyük hızla ilerlediğini dile getirerek, "Daha önceleri sadece kendim yapıyordum. Sonra çocuklar büyüdü, torunlar yetişti. Sadece yurt içine gönderdiğimiz sebzelerimiz artık yabancı ülkelere de satılıyor. Kazançlı olduğunu görünce bu işi yapanların da sayısı arttı.
Şennur Küçük de çocukluğundan beri bu işi yaptığını belirterek, ev ekonomisine katkı sağladıklarını bildirdi.