10 milyonluk Yunanistan'ın 38 yangın uçağı var;Türkiye'nin hiç yok!

Yangın bölgesinde incelemelerde bulunan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, ondan fazla mahallenin haritadan silindiğini söyledi.

Abdurrahman Büyükkeskin
Manavgat/Antalya -
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, 10 milyon nüfuslu Yunanistan'ın bile kayıtlı 38 yangın söndürme uçağı bulunurken, başta Manavgat olmak üzere ülke genelinde çıkan yangınlara Rusya'dan günlüğü 1,3 milyon liraya kiralanan kiralık uçaklarla müdahale edilmesinin ülke adına utanç verici bir tablo olduğunu söyledi. 
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, '' Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli kendisi açıkladı envanterimizde kayıtlı bir tek yangın söndürme uçağımız yok. diyor. Var olanlarda kiralamaymış. Böylesi bir anlayışa sahip bakanlık ve iktidarda olanlar yangın söndürmede eksiklik ve beceriksizliklerini başkalarının üzerine atarak yada hedef saptırıyorlar.'' dedi. Antalya'nın Manavgat ilçesinde 28 Temmuz'da ormanlık alanda başlayıp yerleşim yerlerine sıçrayan yangın 5'nci gününde de devam ediyor.
Yangın bölgesinde incelemelerde bulunan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, ondan fazla mahallenin haritadan silindiğini söyledi. Yangında   can kayıplarının da yaşandığını aktaran Budak, şunları söyledi: ''Yedi  vatandaşımızı, binlerce besi hayvanımızı ve yaban hayvanını, tarları, seraları ve ormanlarımızı kaybettik. Devlet yangınlarla baş edemedi, bu iktidar devleti aciz düşürdü. Vatandaşımız yanında sadece CHP'li belediyeleri gördü. Belediyelerimiz olağanüstü bir çaba harcadılar, ama maalesef belediyelerimizin de sınırlı imkanları merkezi hükümetin eksikliklerini kapatmaya yetmedi” diye konuştu.

HER KRİZDE HEDEF SAPTIRIYORLAR
İktidarda bulunanların kenfi konforlarından taviz vermemeye  bağlı   uçan sarayları olanların yangını söndürmede uçak gönderildiklerini   vurgulayan Çetin Osman Budak, ''Yangınla baş edemediniz, bari yaraları sarın. O da yok. Cumhurbaşkanı mağdurların vergi ve kredi ödemelerini ertelediklerini sözde müjdeledi!!! Tam anlamıyla bir yıkımla karşı karşıya olan vatandaşlarımızın ellerinden tutacaklarına, borç erteliyorlar. Manavgat halkı iktidarın ülkeyi ve krizleri yönetilmesinin bedelini çok ağır ödüyor. İlk andan itibaren böylesi bir felakete devletin ne kadar hazırlıksız yakalandığı ortaya çıktı. Makam uçakları, uçan saraylar almaktan, devlete tek bir tane yangın uçağı almaya fırsat bulamamışlar. 19 yıldır iktidarlar, sanki dün iktidara gelmiş gibi her krizde hedef saptırarak beceriksizliklerini örtmeye çalışıyorlar. Bunu Manavgat'ta yaşanan felaketle bir kez daha çok acı bir şekilde deneyimledik.Sahada kimle konuştuysak yanlarında devleti göremediklerini, her şeyi kendi çabaları ile kurtarmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Zaten birçok görüntü de var. Alev dalgaları içerisinde insanlar canlarını, hayvanlarını kovalarla su taşıyarak kurtarmak zorunda kaldılar. Devlet ortada yok. Belediyelerimiz olağanüstü çabalarla sürece katkı sundular, ancak hiçbiri merkezi hükümetin eksikliklerini doğal olarak telafi edemedi. Yangın başlar başlamaz müdahale edilmekte çok geç kalındı.'' ifadesinde bulundu


BAKAN İTİRAF ETTİ, UÇAĞIMIZ YOK
Poyraz ve hava sıcaklığının etkisiyle bu geç kalmanın faturası ağır olduğunun altını çizen Budak,, '' İlk olarak dört mahalleyi boşaltma kararı aldılar. Mahalleri yangından korumak akıllarına bile gelmedi. Sonradan anladık ki mahalleleri koruyacak ekipman ellerinde yokmuş. İnsanları tüm birikimlerini geride bırakarak mahallerini boşaltmak zorunda bıraktılar. Tüm dünyada bu tür yangınlara müdahale lerde en temel kullanılan araçlar yangın uçakları dır. 10 milyon nüfuslu Yunanistan'ın 38 adet yangın söndürme uçağı var. Bakan itiraf etti. Bizim envanterimize kayıtlı tek bir yangın söndürme uçağımız yok. İki tane kiralık uçakla yangına müdahale yetersiz kaldı.İkinci gün boşaltılan mahalle sayısı 18'e çıktı. İkinci gün uçaklar Manavgat'ta görünmez oldu. Ya başka bir yere sevk ettiler ya da başka bir şey oldu. İkinci günden beri Manavgat'ta yalnızca helikopterlerle havadan yangın söndürme çabaları sürüyor. Halbuki helikopterlerin soğutma yapmak için kullanıldığını, yangın söndürmede çok yeterli olmadıkları biliniyor. Üçüncü günden sonra ne helikopterleri ve uçakları doğru düzgün gören oldu. Arazi dağlık olduğu için belediyelerimizin karadan müdahale çabaları yangını kontrol altına almaya yetmedi. Yangını kendi haline bırakan bir iktidar var. Herhalde yaşanacak yerler bitince yangın söner diye düşünüyorlar. Çok açık söylüyorum bu hem bir felakettir hem de bir cinayettir. Dördüncü günde akıllarına Rusya, Ukrayna, Azerbaycan ve İran'dan destek istemek geldi. Bu ülkelerin bize uçak gönderiyor olmaları, iktidarın devleti ne kadar aciz bir duruma düşürdüğünün çok açık göstergesidir. Bu gelişme yangını söndürmeyi biz başaramadık, söndürürse diğer ülkeler söndürür anlamına geliyor. Neye kahrolacağımızı şaşırdık. Vatandaşlarımızın yaşadıkları felakete mi, devletin bu kadar aciz duruma düşürülmesine mi kahrolalım, bilemiyoruz.''

Manşetler

British Museum'a şimdiye kadarki en değerli bağışı yapıldı
THY transit yolcularını İstanbul'da ücretsiz gezdiriyor
Antalya’nın 25 yıl sonraki iklim krizi 'Kıyamet' filminde
Esas Holding'ten Pegasus'ta hisse satışı
THY, AJet'in sermayesini 15 milyar lira artırdı
Sabiha Gökçen CEO'su Alp Er Tunga Ersoy istifa etti
Asya-Pasifik Bölgesi’nde en başarılı kadın girişimci seçildi
Karadeniz’de 20 bin mersin balığı çiple izleniyor
İş Bankası ilk turizm şubesini Antalya’da açtı
Suudi Arabistan turizme 500 milyar dolar akıtacak