• BIST 9321.64
  • Altın 4222.364
  • Dolar 38.218
  • Euro 43.9872
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 12 °C
  • Antalya 16 °C

Sardunya Adası'na ultra lüks proje: Bill Gates de ilgileniyor!

Sardunya Adası'na ultra lüks proje: Bill Gates de ilgileniyor!
İtalya’nın Akdeniz’deki gözde adası Sardunya’da Servotel’in danışmanlığını üstlendiği ultra lüks resort projesi, milyarderlerin gözdesi oldu.

İSTANBUL  - İtalya’nın Akdeniz’deki gözde adası Sardunya’da Servotel’in danışmanlığını üstlendiği ultra lüks resort projesi, milyarderlerin gözdesi oldu. Kuruluşu Londra’da; ofisleri Londra, İstanbul ve Dubai'de bulunan, şimdiye kadar 43 ülkede 560’tan fazla projeyi geliştiren, küresel konaklama ve gayrimenkul geliştirme danışmanlığı şirketi Servotel, 40 yılı aşkın süredir yatırımcılar, geliştiriciler, otel şirketleri ve finansal kurumlara danışmanlık hizmeti veriyor.

-sardunya’da-servotel’.jpgYeni nesil iş başında
40 yılda global bir marka haline gelen Servotel, 2024 yılında Ömer İsvan ve Ayla Heyfegil liderliğinde genç neslin önünü açmak amacıyla ‘Yeni Jenerasyon’ yönetim ekibi oluşturdu.
Ömer İsvan ve Ayla Heyfegil’in mentorluk yaptığı yönetim ve "partner" ekibinde Robin Kestek Strateji ve İş Geliştirme Direktörü, Deniz Hanif Konsept Geliştirme Direktörü, Merve Heyfegil de Kıdemli Mimari ve Tasarım Koordinatörü olarak yer alıyor.
Şirketin operasyonları 40 kişilik üst düzey danışman kadrosu ile, Batı Avrupa ve Amerika’yı kapsayan Londra ofisi ve Doğu Avrupa, Afrika, BDT ve Güneydoğu Asya’yı kapsayan İstanbul ofisi ve Ortadoğu'yu kapsayan Dubai ofisi tarafından yürütülüyor.

Masterplandan küçük ölçeğe turizm, rekreasyon, konut ve ofis projelerinde en iyi kullanım analizi, konsept ve marka oluşturma, iş stratejilerinin ve finansal modellemelerinin geliştirilmesi, tasarım yönetimi, geliştirme koordinasyonu, işletme danışmanlığı hizmetleri sunan Servotel, 2025 yılında 17 farklı destinasyonda 30 yeni projenin danışmanlığını yapıyor.

Lüks kavramının özellikle son 10 yılda ciddi bir dönüşüm geçirdiğini ve geleneksel olarak lüks denince akla gelen ihtişam, gösteriş, ünlü markalar ve abartılı hizmet anlayışının yerini daha rafine ve anlamlı deneyimlere bırakmaya başladığını belirten Servotel Kurucu Başkanı Ömer İsvan, geliştirdikleri projelerde yeni lüks tanımını merkeze aldıklarını kaydetti.

Son yaptıkları projeler arasında yer alan Sardunya projesinin bunun güzel bir örneği olduğunu anlatan İsvan, dünyanın en zengin ve ünlü kişilerine bile gösterişten uzak, doğal bir inziva deneyimi sunmayı hedeflediklerini belirtti.

Sardunya Adası'na ultra lüks proje

İtalya’nın Akdeniz’deki gözde adası Sardunya’da Servotel’in danışmanlığını üstlendiği ultra lüks resort projesinin, sürdürülebilirlik ve otantik deneyimi en üst düzeyde harmanlayan bir konsept sunduğunu anlatan İsvan, projeyi yaklaşık 2,5 milyon metrekareye yakın genişlikte bir arazi üzerinde, villa ve suitlerden oluşan sadece 96 otel anahtarı barındıracak şekilde planladıklarını söyledi.

Yaklaşık 280 milyon Euro’luk bir yatırım olan projeye İtalya hükümetinin de büyük önem verdiğini ifade eden İsvan, "Proje, ülkenin ‘öncelikli turizm yatırımı’ kategorisine alınmış durumda. Projenin tamamlanıp hizmete açılmasıyla birlikte Sardunya’nın sadece Akdeniz’in değil, dünyanın en iddialı resort destinasyonlarından biri haline geleceği öngörülüyor" dedi.

Adaya paparazzilerin giremiyeceğini kaydeden İsvan, projenin yatırımcısının küresel ölçekte varlık yöneten bir fon olduğunu ve fonun uzun vadeli bakış açısıyla projeyi finanse ettiğini belirtti.

101 milyar dolar servetiyle dünyanın en zenginleri arasında yer alan Micosoft'un kurucusu Bill Gates'e kapalı bir oturumda Sardunya Adası'na ultra lüks projeden bahsettiklerini söyleyen İsvan, "Bill Gates proje ile yakından ilgilendi. 'Ben de burada kalmak isterim' dedi. Hatta 'Buradan nasıl hisse alabilirim' diye sordu" şeklinde konuştu.

Bahamalar’a 700 milyon dolarlık ada projesi

Servotel’in 40’ıncı yılındaki en ses getiren uluslararası hamlelerinden birinin de dünyaca ünlü lüks markası Bvlgari iş birliğiyle Bahamalar takımadalarından Exuma bölgesindeki özel bir adada geliştirilen Bvlgari Resort&Mansions Cave Cay projesi olduğunu belirten İsvan, şunları anlattı:

“Projenin gerçekleşeceği ada, yaklaşık 1 milyon metrekare büyüklüğünde ve bakir bir cennet parçası niteliğinde. Tamamlandığında adada 64 anahtar kapasiteli ultra lüks bir otel ve 48 özel rezidans villa yer alacak. Toplam yapılaşma, adanın doğal güzelliğini maksimum koruma hedefiyle sınırlı tutuluyor. Bvlgari Resort&Mansions Cave Cay projesinin yatırım tutarının 700 milyon doları aşması bekleniyor. Bu dev yatırım, tek bir kaynaktan değil, uluslararası bir konsorsiyum tarafından finanse ediliyor. Projenin arkasında, birden fazla aile fonunun bir araya gelmesiyle oluşan küresel bir yatırım ortaklığı bulunuyor. Bu proje Servotel için şirketin birikimini sergilemesi açısından önemli bir vitrin işlevi görüyor ve aynı zamanda Karayipler’den Orta Doğu’ya uzanan coğrafyada bir Türk danışmanlık firmasının küresel başarısı olarak dikkat çekiyor."

Türkiye’de hala keşfedilmeyi bekleyen büyük bir potansiyel var

Türkiye’nin de lüks turizmde önemli bir yer edindiğine ve artık Bodrum gibi destinasyonların dünya sosyetesinin radarına girdiğine dikkat çeken Servotel Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil ise, doğru yatırımlar yapıldığında Türkiye'nin pek çok bölgesinin birer cazibe merkezi haline gelebileceğine işaret etti. Servotel olarak Türkiye’de hala keşfedilmeyi bekleyen büyük bir potansiyel olduğuna inandıklarının altını çizerken, "Örneğin Antalya ve Kapadokya bölgeleri, dünyadaki tarihi ve doğal atraksiyonlar arasında üst liglerde oynayabilecek kalibredeler. Ancak bu avantajları henüz tam anlamıyla değerlendirilemiyor. Benzer şekilde, Kaş gibi Akdeniz sahillerinin veya Karadeniz’in bakir koylarının da yüksek gelir grubuna hitap edecek sürdürülebilir projelerle dünya turizmine kazandırılabileceği öngörülüyor" dedi.

Türkiye'ye yatırım yapacak yabancılar arasında kurumsal yatırımcıların yanı sıra bireysel ve aile fonu olmak üzere iki tip profil olduğunu kaydeden Ömer İsvan ise, ekonomi ile ilgili katı risk değerlendirmelerine bağlı kalan kurumsal yatırımcıların biraz çekimser kaldığını belirtti. Bireysel veya aile fonu yatırımcılarının ise daha duygusal ve uzun vadeli bakabildiğini anlatti. İsvan,  "Türkiye bugüne kadar aldığı tüm kredileri ödemiş ve iflas riski yaşamamış bir ülke. Bu nedenle 'Türkiye’ye bir şey olmaz, ben koyarım parayı’ diyecek yatırımcılar her zaman var. Ancak bunlar genellikle Türkiye’yi yakından tanıyan, burada geçmişi veya bağlantıları olan, risk alabilen kişiler oluyor. Kurumsal yapıdaki yöneticiler ise başkasının parasını yönetirken bu tip riskleri almaktan kaçınabiliyor. Buna bağlı olarak da son dönemde büyük kurumsal yatırımlardansa öz sermayeye dayalı bireysel yatırımlar veya küçük konsorsiyumlar daha çok görülüyor" diye konuştu.

Bu haber toplam 317 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.