İSTANBUL- Hürriyet'te Cengiz Semercioğlu, Sadettin Saran ile sohbetine yer verdi ve Saran'ın "Kendi otelimde saunaya almadılar" dediğini yazdı. Gengiz Semercioğlu'nun yazısı şöyle:
Sadettin Saran’la Hırvatistan’ın Split kentinde 3 yıl önce satın aldığı otelde bir araya geldik. Le Meridien Lav Split şehir merkezinin 15 dakika dışında, denize sıfır, çok güzel bir otel. Saran’ın ilk turizm yatırımı bu; “Otel sahibi olmak nasıl bir duyguymuş? Personel etrafında pervane mi” diye sordum. Aldığım yanıt ilginç oldu: “Burası Türkiye gibi değil. Ben otele aldıktan 6 ay sonra geldim, daha öncesinde hiç görmedim. Dolayısıyla personel beni tanımıyor. Dün de spordan sonra saunaya girmek istedim. Görevli, ‘Üyeliğiniz yoksa giremezsiniz’ dedi. Ben de ‘sahibiyim’ diyemedim.”
◊ Bu oteli ne zaman aldınız?
- 3 yıl oldu.
◊ Neden Hırvatistan’ı tercih ettiniz?
- Öyle denk geldi diyelim. Biz 67 ülkede iş yapıyoruz. Bu ülkelerden de önümüze değişik fırsatlar geliyor. Hırvatistan’dan da bu fırsat geldiğinde yaklaşık 1 seneye yakın araştırdık. Sonra kafamıza yattı ve oteli aldık.
◊ Kaç milyon dolarlık bir yatırım burası?
- O zamanki rakamları hatırlamıyorum ama aldığımızda burası çok kötü durumdaydı. İçi filan dökülüyordu. Sadece içini yenilemek için 45 milyon dolar para harcadık.
◊ Otelde kaç oda var?
- 380 oda var. Konferans merkezi ve kumarhanesi de bulunuyor. Biz şimdi o kumarhaneyi yıkıp orayı da odaya çevireceğiz. Böylece oda sayısı 400 küsuru geçecek.
◊ Doluluk durumu nasıl?
- Yazları yüzde 98, kışları ise yüzde 60-70’lerde. Uluslararası bir otel olduğu için hep doluluğu var. Konferansa gelen çok olduğu için kışın da doluluk oranı yüksek. Gerçekten iyi bir yatırım oldu.
◊ Otel sahibi olmak nasıl bir duyguymuş? Personel etrafında pervane mi?
- Burası Türkiye gibi değil. Ben otele aldıktan 6 ay sonra geldim, daha öncesinde hiç görmedim. Dolayısıyla personel beni tanımıyor. İlk buraya eski eşimle birlikte geldim. Resepsiyonda sıra vardı, bekledim. Sıra bana gelince ismimi söyledim. Görevli ismimi duyunca sadece kafasını kaldırıp şöyle baktı o kadar. Patron gelmiş, kırmızı halı serelim durumu yok. Sonra buranın bu kadar güzel olacağını tahmin etmemiştik, tatilimizi bir gün daha uzatmak istedik. Resepsiyona inip söyledim. Bana “olmaz, oda yok” dediler. (Gülüyor) Ama hoşuma gitti, öyle demesi.
◊ Ama artık sizi tanıyorlardır...
- Yok mesela dün de spordan sonra saunaya girmek istedim. Görevli, “Üyeliğiniz yoksa giremezsiniz” dedi. Ben de “sahibiyim” diyemedim. (Gülüyor)
Otelciliği çok sevdim büyüme niyetimiz var
◊ Saran Grubu’nun daha önce hiç otel yatırımı var mıydı?
- Otel yatırımımız yoktu. Ama daha önce Çek Cumhuriyeti’nin en büyük ikinci turizm acentasını satın almıştık. 5-6 sene sonra onu başka bir şirkete devrettik. Turizme o yatırımla girmiş olduk.
◊ Neden ilk önce Türkiye’den bir otel almadınız?
- Türkiye’de otel işini rakamsal olarak bir türlü denk getiremedik.
◊ Otelciliği sevdiniz mi?
- Çok sevdim. Şimdi başka yerlerde de otel bakıyoruz. Büyüme niyetimiz var.
Premier Ligi 50 bin dolara almıştık şimdi rakam 50 milyon euro’ya çıktı
◊ Saran Grubu’nun medya sektöründe de eli kuvvetli. Medyada neyi hedefliyorsunuz?
- Grup olarak 6 sektördeyiz, medya da lokomotif işlerimizden biri. Çevrimiçi yayıncılıkla Türkiye dışında Gürcistan ve Azerbaycan’ın aralarında olduğu 10 ülkede büyümeye devam edeceğiz.
Türki Cumhuriyetler’de Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçları hakları bizde. Dolayısıyla hem Türkiye hem de dış ülkelerde o işlere konsantre olacağız.
◊ Başka hangi uluslararası organizasyonların yayın hakları sizde?
- 30 küsur senedir bu işin içerisindeyiz. İngiltere Premier Ligi, Bundesliga, Portekiz Ligi, NBA, Diamond League, Wimbledon, ATP Master Series, F1, MotoGP, UFC gibi birçok dev organizasyon bizde.
◊ Ben medyada kendimi bildim bileli bu liglerin hakları sizde. Hiç rakip çıkmıyor mu karşınıza?
- Çıkıyor aslında ama biz sektörde artık senelerdir tanınıyoruz. Güven ortamı oluştu. Bir de biz Premier Lig’in dünya çapında en büyük ilk dört alıcı içerisindeyiz. Çünkü o maçları sadece Türkiye için satın almıyoruz.
◊ Premier Lig’in yayın haklarını önceden kaça alıyordunuz, şimdi maliyeti ne kadar oldu?
- 15 sene önce 50 bin dolara almıştık. En yüksek aldığımız rakam şimdi 50 milyon euro’lara çıktı.
◊ İnanmıyorum...
- Çok büyüdü bu iş. Bir de Premier Lig’in gerçekten hakkını veriyorlar.
Kötü komşu kanal sahibi yaptı
◊ Eskiden Premier Lig’in haklarını alıp başka kanallara satardınız ama şimdi kendi kanalınız S Sport’ta yayınlanıyor...
- Medya dünyası çok değişti. Biz bu işlere ilk girdiğimizde sadece TRT 1 vardı, TRT 2 kurulsun mu kurulmasın mı diye düşünülüyordu. Ondan sonra özel kanallar, yerel kanallar derken iş patladı. Şimdi platformların gelmesiyle tematik ön plana çıktı. Platform sayısı artınca da rakamlar büyüdü. Mal biraz ortada kaldı. Bir de kanallar maçları almamaya karar verdi. Biz de riskli ve tarihi bir karar alıp daha da büyük para yatırıp kanalı kurduk. Kötü komşu, kanal sahibi yaptı. Böylelikle bir kanalımız oldu.
◊ S Sport 2 kanalınız da var, o ne zaman kuruldu?
- Mart 2019’da kuruldu. S Sport 2 sadece Turkcell TV’de Kanal 78 üzerinden yayın yapıyor. S Sport ise tüm platformlarda var. Turkcell, Digiturk ve Tivibu. Yakında Türksat’ta da yayına başlayacak.
◊ Bir de internet üzerinden kurduğunuz S Sport Plus var...
- Yeni jenerasyonda artık her şey telefonda. Biz de internet üzerinden S Sport Plus’ı kurduk. S Sport Plus’ta aynı anda 10 tane maçı canlı yayınlayabiliyoruz. Üye hangisini izleyeceğini seçiyor.
◊ Abonelik ücreti ne kadar?
- Aylık 17.99 TL. Tanıtımını yapmamamıza rağmen şu an güzel bir ivme yakaladık. Ocaktan sonra tanıtım yapacağız, o zaman daha da büyüyeceğine inanıyorum.
◊ S Sport Plus ne zaman hayata geçti?
- Ağustos 2018, bir yılı devirdi.
◊ Kaç abonesi var?
- Şu anda 200 bine yakın kayıtlı kullanıcı var. Daha çok aylık abonelik üzerinden gittiği için değişim oluyor. Ama ocaktan sonra birtakım bazı gelişmeler olacak.
◊ Ne gibi gelişmeler?
- Smart TV’lere geçeceğiz. Bir de tanıtım yapılacak.
Hedefimiz Süper Lig’in yayın hakkı
◊ Türkiye’de Premier Lig seyircisi ne kadar?
- Rakam vermek zor. Ama Süper Lig’den sonra en çok Premier Lig izleniyor.
◊ Yarın öbür gün Süper Lig’in yayın hakları da size geçer mi?
- O zamanki şartlar ne gösterir bilmiyorum. Ama o zamana kadar teknik yapı olarak o ihaleye girebilecek noktada olacağız. Digiturk’ün iki yıl daha sözleşmesi var. Süper Lig neden olmasın? Hedefimiz iki yıl sonra o ihaleye girebilmek.
Fenerbahçe başkanlığı en büyük hayalim
◊ Radyo Trafik, Radyo Spor gibi kanallarınız da var... Radyoculuk nasıl gidiyor?�
- Bizim radyo kanallarımız tematik. Radyo Trafik’in Türkiye’de 100 binin üstünde gönüllü abonesi var. Eskiden taksiciler Fenerbahçe’den dolayı benimle fotoğraf çektirirlerdi. Şimdi Radyo Trafik’ten dolayı çektirmek istiyorlar. (Gülüyor) Gerçekten çok seviliyor...
◊ Radyo Trafik gibi bir kanal kurmak nereden aklınıza geldi?
- Aslında biz, Radyo Pink diye bir kadın kanalı kurmuştuk. Kadın sorunları ele alınıyordu ama kimse ilgi göstermedi. “Başka ne yapabiliriz” diye düşünürken, “İstanbul’da çok trafik var. Bununla ilgili bir şey yapalım” dedik. Kafamıza yattı. Daha ikinci günde de başarılı olacağını anladık. Çünkü her yerden telefon geliyordu. İstanbul’dan sonra Ankara’da ardından da İzmir’de kurduk. Sırada Gaziantep var. Radyo Trafik’ten çok memnunuz.
◊ Kişisel olarak en çok hangi kanalı seviyorsunuz?
- Radyo Spor. Tabii bizim hayatımız spor. Bir de biz orada temiz spor yapıyoruz. Radyo Spor yüzünden Fatih Terim de olmak üzere birçok kişi bana küstü. Ama ben yayınlara hiç müdahale etmiyorum. Mesela radyoda yayın yapan Hasan Bek, fazla fanatik Fenerbahçeli. Aziz Yıldırım beni kulüpten haksız yere iki kere ihraç etmesine rağmen benim kanalımda onu övüyor. İşte bizim yayınlarda böyle bir özgürlük var. Sadece ben de iftiraya uğradığım için her konuda taraflara söz hakkı verilmesini istiyorum.
◊ Hâlâ Fenerbahçe Başkanlığı hayaliniz var mı?
- Fenerbahçe benim en büyük hayalim, onu da hiçbir zaman söylemekten sakınmadım. O hayalimi Aziz Bey’e daha önce söylediğimde başıma iş geldi. Şu anda tabii Ali Koç çok özverili çalışıyor, biz de ona destek olmaya devam edeceğiz.
Emina ile güzel bir beraberliğimiz var
◊ Geçenlerde sosyal medyada babana bulmaca çözdürürken çekilen videonu paylaştınız. Babanız da çok yakışıklı.
- Sen onun bir de gençliğini görsen, Hollywood yıldızı gibi.
◊ Anneniz ve babanız kaç yaşındalar?
- Babam 84, annem 87 yaşında.
◊ Nerede yaşıyorlar?
- Onlar şimdi Amerika’dalar. Annem Amerikalı.
Bütün ömrünü Türkiye’de bizimle birlikte geçirdi, “Son yılları Amerika’da yaşamak istiyorum” dedi. Babam da onun peşinden gitti.
◊ Anne ve babanı sık görebiliyor musun eskisi kadar?
- Dört kardeş her fırsatta gidiyoruz. İki ayda bir yanlarındayım.
◊ Babanızın da bu yaştan sonra Amerika’ya gitmesi enteresanmış.
- Büyük aşk var aralarında. Babamı sağlık kontrolleri için getirdik Türkiye’ye, “Hadi oğlum anneni özledim” dedi durdu. Annem de oradan “Baban ne zaman gelecek” diyor. Günümüzde herkes boşanırken onlardaki aşk ümit veriyor.
◊ Aşk demişken sizin Emina (Jahovic) ile ilişkiniz nasıl gidiyor?
- Emina Hanım çok içten, çok samimi ve çok özel bir insan. Çok iyi bir anne, çok mütevazı biri. Çok da güzel bir beraberliğimiz var. Bu kadar söylesem yeter herhalde. (Gülüyor)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.