• BIST 9006.55
  • Altın 3060.438
  • Dolar 34.2719
  • Euro 37.2152
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 14 °C
  • Antalya 23 °C

Sadece ormanları, çevreyi değil turizmi de tüketiyoruz!

Sadece ormanları, çevreyi değil turizmi de tüketiyoruz!
Ülkemizin döviz gelirine çok büyük ihtiyacı var. O maden rezervi dövize dönüştürülebilir. Bu bir tercih meselesi...  Muğla’da Turizmden vazgeçer madencilik yaparsınız... Ancak Madencilik ve turizm birlikte yapılamaz...

Sadece ormanları, çevreyi değil turizmi de tüketiyoruz!

Muğla Hamle Gazetesi'nde Özcan Özgür "Turizm mi, madencilik mi?" başlıklı yazısında Muğla turizmini şöyle yazdı.

Önce bir düzeltme yapalım.

Dünkü yazımda “ Muğla’nın yakıla yakıla tüketilemeyen ve coğrafyasının yüzde 68’ini kaplayan, kıyılarda denizle sarmaş dolaş adeta öpüşen ormanları var. Bu turizmimiz için çok kıymetli...” derken, “Buna karşılık aynı coğrafyanın yüzde 65’ine maden arama ruhsatı verilmiş bulunuyor.” ifadesinde bulunmuştum...

“Muğla’nın yüzde 65’ine maden arama ruhsatı verilmesi” demek “cennet Muğla’nın cehenneme dönmesi” anlamına gelir... Doğru olan, Muğla’nın yüzde 68’ini kaplayan orman alanlarının yüzde 65’ine maden arama ruhsatı verilmiş olmasıdır.

Tabii dünkü hatamızdan sonra bu düzeltmeye sevinecek de değiliz. Cennet Muğla böylece de cehenneme dönecektir... Cehennemde ise turizm yapamazsınız...

Peki o madenler orada toprağın altında mı kalsın?

Hayır, ülkemizin döviz gelirine çok büyük ihtiyacı var. O maden rezervi dövize dönüştürülebilir. Bu bir tercih meselesi... Muğla’da Turizmden vazgeçer madencilik yaparsınız... Ancak Madencilik ve turizm birlikte yapılamaz...

Ya da adam gibi turizm yapar madenciliğin sağladığı dövizin kat kat fazlasını kazanırsınız.

xx xx xx

Yine dünkü yazımda Bodrumlu meslektaşlarım Fatih Bozoğlu ve Alp Arbak ikilisinin medya sitesi “ Bodrum Sokak Haber” de yaptıkları “Bize Göre” programında “Bodrum’un pahalı olduğu” meselesini “lahmacun” üzerinden nasıl incelediklerini ve Bodrum Ticaret Odası (BODTO), Esnaf Odası, TÜRSAB ve BODER gibi sektörün temsilcileri ile sektörle ilintili olan demokratik kitle örgütlerini nasıl eleştirdiklerini paylaştık.

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MUTSO) da onlardan bir farkı yok.

Daha da vahimi BODTO sadece Bodrum’da yetkili iken MUTSO ise Menteşe ile birlikte Yatağan, Kavaklıdere, Ula, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ve Datça’da yetkili... Fatih Bozoğlu ve Alp Arbak’ın “Bize Göre” programında tartıştıkları ile ilgili MUTSO’nun bir tek cümle kurduğunu, bir tek icraatta bulunduğunu gören var mı?

Ben görmedim. Sadece “İnşallah atlamışımdır” diyebiliyorum...

xx xx xx

DOKTOB BAŞKANI GİBİ SORUMLULUK SAHİPLERİ DE VAR

Sektörün elbette olup bitenin farkında, sorumluluk duygusuna sahip, söz söyleme yetki ve yeteneğine sahip olduğu kadar, şikayetlerinin yanına çözümünü de koyabilen temsilcileri var. Azlar, ama onlardan biri de Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Otelciler ve Turizm İşletmeleri Birliği (DOKTOB) Başkanı Yücel Okutur...

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur, Ben Haber’den Çiğdem Özen’e değerlendirmede bulundu.

Verdiği röportajda Muğla Turizminin adeta “swot analizini” çıkarmış.

Muğla’da turizmciler genellikle iki bayramda; Ramazan ve Kurban Bayramlarında bayram ederler... Doluluk zirvesini de sezonun orta yeri Temmuz ayında görürler.

Muğla turizminin iki bayramda ve Temmuz’un orta yerinde yüzde 70-80 ve hatta ender de olsa yüzde 90 doluluğu yakaladığı gazete arşivlerinde kayıtlıdır.

Bu sene o zirve görülmedi. Bakın Yücel Okutur ne demiş:

“Bu sezon doluluk oranlarının yüzde 60-70 arasında olduğunu söyleyebilirim. Bizim bu aylarda dolu olmamız gerekirdi. Şu anki doluluk oranımız da 20 yıllık geçmişimizden kaynaklı. Bunu Dalyan’daki kendi otelimiz için söylüyorum. Tabii ki bu bizim 20 yıla dayanan bir konsept olarak belirli bir misafir portföyümüzün tutulmasına neden oldu. O nedenle biz gerek pandemide gerekse böyle krizlerde ayakta kalmaya devam ediyoruz. Bunu bölgemiz ve Muğla turizmi içinde söylemek isterdim. Üzgünüm.”

xx xx xx

MALİYET-KAZANÇ DENGESİ BOZULMUŞ

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur’a göre, turizmde gelinen noktada “Maliyet-Kazanç Dengesi” bozulmuş durumda.

Yücel Okutur doluluğun tam olarak yakalanamaması ile ilgili olarak da şunları söylemiş:

“En önemli neden enflasyon. Çünkü çok ciddi anlamda otel ve turizm sektörünü etkilemiş durumda. Örnek verecek olursam, geçen sene 380 veya 340 liraya aldığımız kıymayı bu sene 800 TL’ye 1.200 TL’ye, domatesi halen daha 40 liradan 50 liradan alıyoruz. Böyle enflasyonik bir artış bizim oda fiyatlarımızı 2-3 katına satmamıza neden oluyor. Turizmci genelde oda fiyatlarına ancak yüzde 50 civarı zam yapabilmiştir. O nedenle maliyet karşılığı kazanç oranı ciddi anlamda değişmiş durumda ve bu da turizm sektörünü çok zorlamakta. Sektör küçük kar oranlarını sevinme yerine artık zarar etmemeyi sevinir hale geldi. Sezon sonunda kapanan veya el değiştiren otellerle karşılaşabiliriz.”

xx xx xx

KAYIT DIŞI “VİLLA” TURİZM

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur turizmde yaşanan olumsuzluklara değinirken “Kayıt Dışı Turizme” de değinmiş.

Ülkemizde hemen her şeyin “kayıt dışı” halini görmeye başladık.

Mesela her hangi bir ameliyat operasyonu için özel doktora gidiyorsunuz. Konumuz turizm olduğu için “Estetik operasyonu” diyelim.

Doktor size “Ben bu operasyonu 35 bin TL’ye yaparım, ama fatura vermem. Ameliyatı filanca hastanede yaparız. O hastanenin masraflarına karışmam. Fatura isterseniz rakamlar değişir.” diyor.

Bunu Yücel Okutur’un kayıt dışı turizm üzerine anlattıklarının daha anlaşılır olması için anlattım. Yücel Okutur’un anlattıkları ise şöyle:

“ Türkiye’de her zaman kopyacılıkta ve de üretilmiş, yapılmış bir şeyi kendine adapte etmekte, aynısını yapmakta gerçekten üstümüze yoktur. Şimdi de villa turizmi başladı. Son 3-4 yılda Dalyan’da 500 civarında villa yapıldı. Bunların yüzde 99’u kiraya veriliyor. Şimdi bu villalara kim giriyor, kim çıkıyor, kim kalıyor belli değil. Ben üst kalite bir otel olarak durmadan mutfaklarım başta hizmetimizi, personelimizi denetliyorum, havuzlarımı hijyen tutuyorum, müşteri memnuniyetini veya memnuniyetsizliğini dikkate alıyorum. Bunu her ay yapıyoruz. Tabii ki bunu sadece ben yapmıyorum, DOKTOB üyesi otellerimizin tamamı nizami ve doğru çalışan otellerdir. Bu doğru yapılan nedeniyle elbette maddi kayıplarımız var. Ancak otel gibi çalışan villalarda böyle bir şey olmadığı gibi vergi sigorta giderleri de bulunmuyor. Şu anda Türkiye'nin her tarafında bunun kesinlikle denetim altına alınması lazım diye düşünüyorum. Bu durum hem bizi hem devleti zarara uğratıyor.”

Bu villalar çok yaygınlaştı. En çok da Fethiye Ovacık’ta, Ortaca Dalyan’da, Datça’da, Ula Gökova’da görülüyor... Bunların müşterilerinin de daha çok İngilizler olduğu, sorulduğunda villa sahibinin akrabası veya İngiltere’de komşu olduklarını beyan ettikleri söyleniyor...

xx xx xx

TURİST PORTFÖYÜ DEĞİŞMİŞ

DOKTOB Başkanı Yücel Okutur’a göre turist portföyü de değişmiş...

Turizm adına tamamen gerçekleri konuştuğunu söyleyen Okutur, “Son 10 yılda ülkemizde para harcayan, seçkin ve kaliteli turist portföyü tamamen değişti. Avrupa'daki imajımız şu; ‘Nereye gidelim, Türkiye kadar ucuz bir yer yok’... Böyle diyerek Avrupalının emeklisi, çok cüzi birikim sahibi olanları, para harcamayanları geliyor. Ülkemize ve Muğla’ya gelen turist portföyü tamamen değişti. ‘Her şey dahil’ denilen rezil bir sistemle Avrupa’nın yoksuluna üç kuruşa hizmet eder hale geldik.”

Aynen böyle...

Sektör ağlıyor, ama anlaşılmaz biçimde yeni oteller de açılıyor. Her yeni açılan otel ise var olanların rakibi oluyor ve Türkiye Turizmi yabancı tur operatörlerinin elinde oyuncağa dönüşüyor.

Otel, tesis sayısı arttıkça oda fiyatları düşüyor... Fiyat düşerken hizmette ve gelen turistte kalite düşüyor. Kalitesizlik kaliteli ve zengin turisti uzaklaştırıyor. Çıkışı olmayan bir sarmal...

Turizmimiz intihar mı ediyor ne...

xx xx xx

Peki bizim “kaliteli yerli” turistimiz neden Yunan adalarına gidiyor?

Yücel Okutur yerli turistimizin Yunan adalarına sadece “ucuz” diye gitmediklerini söylüyor...

Yarın dinleyelim.

 

Kaynak: Hamle, Özcan Özgür
Bu haber toplam 689 defa okunmuştur
Etiketler: ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.