İSTANBUL- Sabiha Gökçen’e gelen özel ekipler turizm taşımacıların kan kusturuyor, turist taşımamaları için yasadışı caydırma yöntemleri uygulanıyor. Turizmciler "Binbir emekle getirdiğimiz turistleri bile bıktırıyorlar.Birilerinin bu yasadışı uygulamalırı çözüme ulaştırmasını bekliyoruz" diyorlar.
Turist taşıyan araçlardan turistleri indiriyor, pasaport kontrolü yapıyor. Ödedikleri paraları nereye ödediklerini soruyor. Bu arada araç şoförleri seyahat acentelerinin yurtdışından bin bir emekle getirdikleri turistleri rahatsız eden görevlilerin bilmedikleri ahret suallerini cevap veremiyorlar. İçerisi seyahat acenteleri tarafından paket programlarla Türkiye’ye getirilen yabancı turist dolu, başlarında bakanlık kokartlı rehber olan ve tüm yasal evrakları bulunan grevliler araçları bağlıyor. Korsan taşımacılık yaptıkları iddiasıyla hem ceza yazıyor hem de turist taşımalarını engelliyor. Mahkemeler ise yapılan işlemi yasadışı görerek araçların geri iadesine karar veriyor.
Görevlilerin “Sabıha Gökçen’i düzeltmeye geldik, sonra Atatürk Havalimanı’nı düzelteceğiz” şeklinde konuştuklarını belirten seyahat acenteleri ve taşıma şirketleri “Bizi turizmden yıldırdılar” dediler.
Turizm sektörünün platformlarında sıkıntılarını diye getiren seyahat acenteleri ve taşıma şirketleri bağlı bulundukları sivil toplum kuruluşları ile bakanlığı “Türk turizmi yara alıyor” diyerek göreve çağırdılar.
BEDİR TOUR - MUSTAFA KIRK: ALLAH HEPİMİZİN YARDIMCISI OLSUN
Sabiha Gökçen’deki görevliler kendilerini Türk mahkemelerinin uzerinde bile görmeye başladılar. Mahkeme kararı ile bağlanan aracımızı aldık. Bir ay sonra aynı gerekçeyle aracımız tekrar bağlandı. Şoför arkadaşımız mahkeme kararını göstrmesine rağmen “Ben anlamam. Ben bağlarım. Siz de tekrar mahkemeye gidersiniz. Mahkeme bırakırsa ben tekrardan bağlarım” diyor.
Mahkeme kararını alıp Kadıköy bölgesindeki C Bölgesi Trafik Müdürlüğüne aracın fak yazısını almaya gittiğimde iki saat kuyrukta bekledikten sonra penceredeki görevli “Gayretepe’den evrak gelmemiş. Daha sonra tekrar gel” dedi.
Bende Gayretepe’yi aradım. Telefonun diyafonunu açtım. Gayretepe’deki gorevli “İki gündür evrak onlarda elimizde teslim alındığına dair teslim yazısı var” dedi;
Görevli de konuşmamızı duyuyor hala bana “Sisteme girilmemiş sonra gel” diyor.
Arkadaşlar düşünebiliyor musunuz. Bu kadar vicdansızlığı… Şoför yatıyor. Maaşı dönüyor. Ara yatıyor. Ben aracım olmasına rağmen araç kiralıyorum ve otoparktaki ücreti de devam ediyor. İkinci katta tek yıldızlı görevliye gittim rica ettim Kendisi benimle beraber aşağıya indi ve bana yardımcı olmalarını emretmesine rağmen iki saat beni orada evrak arıyorlar bahanesiyle beklettiler. Sabiha Gökçen’e artık araçları göndermiyorum. Çözüm olarak firmalardan araç kiralıyorum. Benim aracım otoparkta yatıyor. Çünkü her Sabiha Gökçen transferinde şoförler hırpalanmış şekilde geliyorlar. Araçlar bağlanmaya ramak kala ramak donebiliyrlar. D-2 ve tüm evraklar olmasına rağmen evrakta bir eksik görmeyince yolcuların pasaportları isteniyor. Şoför ve yolcu “Neden pasaport soruluyor?” diye şaşırıyorlar. Çünkü pasaport isteyen görevli sivil giyimli trafik polisi oluyor. Tafik polisi pasaportları kontrol ettikten sonra yolculardan bazılarını araçtan indiriyor ve kırık İngilizceyle yolcuya “Bunlar senden transfer ücreti aldılar mı? Ne kadar aldılar?” diye soruyor. Oysa yolcuların bazıları charter ile bazıları paket programla, bazıları münferit rezervasyonlarla gelmişler. Şimdi bu görevliye şoför ne cevap versin ki? Şoför detayı nereden bilsin ki? Soruyu soran görevli turizm mevzuatını nedene biliyor? Ne evrak isteyeceğini nerene biliyor?
Sabiha Gökçen’deki görevliler Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜRSAB, Maliye ve aklınıza ne gelirse tüm bu kurumların görevlerini öüstlenmişler ki kendilerinde bu hakkı görüyorlar. Sabiha Gökçen’deki görevliler bize hangi gözle bakıyorlar. Bizi nasıl görüyorlar merak ediyorum. Niyetleri bizi bezdirmekse zaten başardılar. Zaten araçlarımı artık Sabiha Gökçen’e göndermiyorum. Bu arada şoförlere de “Biz özel ekibiz, biz özel seçildik, burayı adam ettikten sonra sıra Atatürk Havalimanı’na gelecek” diyorlar. Allah hepimizn yardımcısı olsun. Düşünün arkadaşlar biz nelerle meşgul olmak zorunda kalıyoruz.
AYMAN MASLAMANİ - HEYSEM TURİZM: EMİR VE KANUN DİYORLAR
Bizim arçalarımızda D2, belediyeden yol belgesi , isim listesi ve kokartlı rehber olduğu halde Sabiha Gökçen’de bağlandı. Gerekçe “belediyeden eksik evrak” diyorlar. Belediyeye sorduğumuzda “Vermiş olduğumuz yol belgesi dışında belge vermiyoruz” diyor. Trafik Müdürlüğü “Mahkemeye itiraz edin ve isterseniz bizi de mahkemeye verin” diyorlar. Bu kadar basit. Ayrıca “Her müşteri yurtdışında imzalamış olduğu sözleşmeyi ve transfer parasının banka havale dekontu transfer sırasında bulundurmak zorundadır” diyorlar. Emir ve kanun böyle imiş.
Peki biz Ortadoğu ile çalışıyoruz. Sözleşme ve banka dekontu Arapçadır. Memur arkadaş acaba nasıl okuyacaktır?
Saygılar
SAMİ SARIKAYA: BİZ KORSAN DEĞLİZ
0212 528 11 62, 0532 706 98 18
Uzun bir süredir Sabiha Gökçen Havalimanı’nda emniyet tarafından yapılan yanlış ve haksız uygulamalar neticesinde bir çok taşıma şirketi mağdur durumdadır.
Polislerinde neden olduğunu bilmeden her gün onlarca arabayı bağlıyor ve otoparka çekiyorlar.
Tüm evrakların tam olmasına rağmen D2 -yol belgesi dediğimiz belediyeden alınan belgelerimiz fatura isim listesi ve sözleşme olmasına rağmen araçlar bağlanıyor. Polislerde neden bağladıklarını bilmiyorlar. “Emir böyle” diyorlar.
Örneğin arabayı bağlayan polisler otoparktaki meslektaşları polis ile tartışmaya giriyorlar. “Bu aracın D2 belgesi ve diğer evrakları tamam siz neden bu arabayı buraya getirip bağlıyorsunuz” diye sorularına “Emir böyle” diyorlar.
İş bilen ya da bildiğini sanan memur arkadaşlar
havalimanına giren araçları durdurup yolculara “Transfer için ücret ödediniz mi?” diye soruyorlar.
Yolcu doğal olarak “Ödedik” deyince “Çek parka sen korsansın” diyorlar.
Yok biz hobi olarak yapıyoruz bu işi hayrımıza yapıyoruz. Çünkü biz vergi -stopaj sigorta ödemiyoruz. Bu işi sadece zevk için yapıyoruz sanıyorlar.
Böyle bir uygulama var mı?
Otobüsü, midibüsü kantara çekmeler vesaire vesaire….
Memur arkadaşla telefonda konuşuyorum “Biz insan taşıyoruz. Turist taşıyoruz. Domates mi taşıyoruz.” dediğimde “Yeni yasa böyle” diyor. Ayrıca K1 belgesi soruyorlar. “Bu belge kamyonlar için… “ dediğimde ise “Yeni çıkan kanuna göre K1 belgesi olması lazım” dediler. Güler misin ağlar mısın.
Sabiha Gökçen’deki memurlar “Biz Gayrettepe’den geldik burayı düzelteceğiz Sonra sıra Atatürk Havalimanı’na geliyor” diyorlar.
“Bu işleri Havataş ve taksiciler yapacak siz yapmayacaksınız” diye cevap veriyorlar.
Bu yeni bir rant mıdır nedir? Anlamadık gitti.
Memurlarla konuşmaya çalıştığınızda “Tartışmayı kes polise mukavemet ten işlem yaparız” diyorlar.
İdari mahkemeye başvuran bir çok arkadaşımız var. Bunu yine polislerin tavsiyesine göre yapıyorlar. 61 gün otoparka bağlanan ve 1950 TL trafik cezası kesilen bir çok kişi mahkeme kararı ile 3 yada 5 gün arasında aracını otoparktan çıkartabiliyor.
Şimdi mademki bu yaptıkları yasal. Araçları yasal yollardan dolayı bağlıyorlar. Peki mahkeme neden “Araçları otoparktan alabilirsiniz” diye karar veriyor. Demek ki yapılan uygulamalar yasal değildir. Ancak mahkeme bu kararı verirken trafik cezasını iptal etmiyor
Peki ama neden?
Yazılan cezalar e2 /3 yani korsan taşıma cezasıdır. Bir aracın maliyeti 1950 TL+günlüğü 20 TL den 60 gün oto park ücreti 1200 TL aracın 2 aylık iş kaybını da koyarsak en az 15 bin TL’dir.
Biz korsan değiliz. Vergimizi veren istenen belgeleri alan taşımacı firmalarız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.