Gezetede haberi okuyunca çok gerilere gittim. Borsanın yeni başladığı 1985 yılı zannedersem. Borsayı küçük de olsa Babali yokuşunda Ziraat Bankası’nın yan tarafında açmısız ve ilk çanıda çalmışız.
Giderek oyuncular türemeğe başlamış. Hakem var, seyirci var. Ama top yok. Yani herşey hazır ama oynayacak top yok. Şirketler nazlı. Borsaya gelmiyorlar.
Herkeste bir bekleyip görelim havası var. Bizde o günlerde aracı kurum olarak harıl harıl firmaları dolaşıp onları halka açılmağa ikna etmeğe çalışıyoruz.
Bende rahmetli Sakıp Sabancı’dan bir randevu kopardım. Konu malum. Sabancı grubunun borsaya ilgisini çekmek. Türk özel sektörünün seçilmiş firmaları onlarda. Bu konuda önderlik etmeleri gerektiğini dilimin döndüğünce anlatmaya çalışıyorum.
Rahmetli dinledi dinledi ve sonunda “Bizim için daha erken” dedi. Ben dişimle tırnağımla çalışıp didinip kurdum bu şirketleri. Üçbeş kuruşa satamam” dedi. Tabi çok konuştuk ama özeti bu. Sonra fazla geçikmeden Sabancı grubuda borsaya geldi ama yavaş yavaş geldi. Buğün Avivasa’yı duyunca ayrıca memnun oldum.
O toplantımızda rahmetli ile başka konularıda konuştuk. O günlerde Sabancı grubu lastikte Bridge ile görüşmeler yapıyordu. Ona özellikle değindi. Biliyorsun biz aramızda birer yaş olan erkek kardeşleriz. Allah geçinden versin ama gitmeğe başlayınca arka arkaya gideceğiz. Geride kalan çocuklar bu imparatorluğu yönetemezler. Onun için politika olarak yabancılarla evliliği seçtik. İleride yabancılar yönetsin. Bizim çocuklarda oturup temettülerini alsınlar” demişti.Zaman rahmetliyi haksız çıkardı. Maşallah ikinci jenerasyon gayet iyi götürüyor işleri.
Gelişmiş borsalara sahip olmak, her bakımdan çok önemli. Batıda özelllikle Amerikada şirketler hiçbir zaman orjinal sahiplerinde kalmamış. Halka açılmışlar. Zamanlada hisseler erimiş. Kontrolleri kaybetmişler.
Bizim gibi mülkiyet mefhumunun çok kuvvetli olduğu aile şirketlerini borsaya ikna etmek gerçekten zor. Ancak başka da yolu yok. Jenerasyon konusunda her zaman şanslı olmak mümkün değil.
Er veya geç o yolu denemek zorundalar.
- 22:00 - Voyager Station adlı uzay oteli geliyor
- 21:00 - Notre-Dame Katedrali, yangın sonrası yeniden hayata döndü
- 20:00 - Japonya çorapları nasıl en havalı hediyelik eşya oldu?
- 19:00 - Yaratıcı sektörlerin OpenAI-Disney anlaşması endişesi!
- 18:00 - Seyahat dünyası en sevilen geleneğini kurtarabilir mi?
- 17:00 - Rusya, Ukrayna limanındaki Türk gemisini vurdu
- 16:00 - Turizm bölgeleri İspanyol ekonomisinin itici gücü oldu
- 15:00 - Dünya yenilikçi ve dijital turizme doğru hızla gidiyor
- 14:00 - Uçakta kavga çıkaran dokuz kişi gözaltına alındı .
- 13:00 - Alanyalı kadınlar hayallerine pedal çeviriyor!
- 12:00 - Büyük Britanya Demiryolları yenilendi ve rengarenk oldu
- 11:00 - 11. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi gelece yön veriyor
- 10:00 - İstanbul Skal, 2026’yi "Tequila" şarkısı ile karşıladı
- 09:00 - Van Müzesi'ne ziyaretçi akını başladı
- 16:00 - Ryanair, vergiler yüzünden1 milyon koltuğu iptal ediyor.
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.




























