İSTANBUL- KalDer'in ulusal "kalite" bilincinin geliştirilmesi amacıyla başlattığı Ulusal Kalite Hareketi’n Polat Renaissance İstanbul Hotel’i de katıldı. Böylece Polat Renaissance kalite hareketinin içinde yer alarak mükemmelliği hedeflediğini gösterdi.
Polat Renaissance İstanbul Hotel, Ulusal Kalite Hareketi'ne katılarak kendi öz değerlendirmelerini yaparak "İyi Niyet Bildirgesi"ni imzalayan ve Ulusal Kalite Hareketine katılan ilk otel oldu.
Kalder ile imza törenine Polat Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Songül Sel, Polat Holding Turizm Grup Başkanı Serdar Alp Turan ve KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu katıldı.
KalDer'in uyguladığı ve Avrupa'da ve birçok ülke tarafından kullanılmakta olan "EFQM Mükemmellik Modeli" ile kurumlara kendi "öz değerlendirmelerini" yaptırarak bir kuruluşun güçlü yanlarının, iyileştirmeye açık alanlarının belirlenebilmesi ve gerçekleşen ilerlemeyi periyodik olarak ölçebilmesi sağlıyor. Öz değerlendirme ile kuruluşlar mükemmelliğin ne anlama geldiğini, mükemmele yolculukta ne kadar yol kat ettiklerini, diğer yolcularla kıyaslandığında ne durumda olduklarını öğrenme fırsatı buluyor.
KalDer Başkanı Çetin Nuhoğlu, imza töreninde şöyle konuştu:
"Ulusal Kalite Hareketi'nin temelinde yatan felsefe; 'yaşam kalitesi'nin sürekli zenginleştirilmesi, yükseltilmesi ve yenilenmesidir. Belirli aşamalarla ilerleyen bir süreç olan Ulusal Kalite Hareketi, ülke çapında kalite bilincini ve örnek kuruluşları her sektörde ortaya çıkartmayı ve artırmayı ve bu sayede ulusal düzeyde zincirleme bir etki yaratmayı hedeflemektedir."
Polat Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Songül Sel şunları söyledi: "Misafir memnuniyeti konusunda yerli yabancı pek çok ödüle layık görülen Polat Renaissance İstanbul Hotel'in Ulusal Kalite Hareketi'ne katılma sebeplerinden en önemlisi kendi öz değerlendirmesini yaparak mükemmelliğe ulaşma hedefidir" dedi. Törende daha sonra işletmelerin bu harekete katılmasıyla birlikte ne gibi avantajları olacağı slayt gösterisiyle anlatıldı.
Polat Holding Turizm Grup Başkanı Serdar Alp Turan, ise Ulusal Kalite Hareketi'ne konaklama endüstrisinde kalite politikalarının oluşması için kurumların altyapılarının belli bir şekilde desteklenmeye ihtiyaçları olduğu için katıldıklarını belirterek şunları anlattı: “Toplam Kalite Yönetimi, bizim için bir moda değil, stratejilerimize ve hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak önemli bir süreç olarak bakıyoruz. Bunları yaparken, çalışanlardan yönetim kuruluna kadar herkesin projeye inanması ve hayatının bir parçası haline getirmesi gerekiyor. Bunlar yapıldığı taktirde, kalite yönetiminin her kurumda başarılı olacağına inanıyorum. KalDer üyeliğiyle, aslında kalite yönetim sistemini bir amaç olarak algıladığımızı ve bunu da stratejilerimizin içine aktardığımızı ifade edebiliriz. Kalite bizim için bir araç değil, yaşamımızın bir parçasıdır. KalDer ile başlattığımız bu üyelikle birlikte 2008 yılı içinde logomuzu alma hedefini taşıyoruz. Eğer süreç yeterli olmazsa, 2009 içinde logoyla birlikte gerekli süreçleri tamamlayarak ulusal başarı ödüllerine talip olmak üzere yola çıkmak istiyoruz. Amacımız önce bu otelimizde daha sonra da şirketimizin diğer otellerinde bu sistemi yaygınlaştırmaya çalışmaktır”
