Ünal Başusta-Türkiye Turizm
ANTALYA/ DENVER- Kontrolörler uçağın ineceği havaalanına uğramadan Pasifiğe doğru uzaklaşması ayrıca radyo mesajlarına cevap verilmemesi üzerine korkuya kapıldı. Bu arada yolcular ve mürettebat kaygısız bir şekilde emin ellerde olduklarını düşünürken otomatik pilottaki uçağın pilotları ise mışıl mışıl uyuyordu?
Geçen hafta Honolulu’dan kalkan Go havayollarına ait bir Bombardier 900 tipi uçak inmesi gereken Hilo havalanını pas geçerek Pasifik okyanusunun sonsuzluklarına doğru uzaklaşmaya başladı. Bu kadar kısa süreli bir uçuşta pilotların uçuş irtifasına çıkar çıkmaz uçağı otomatik pilota sokup hemen uykuya dalması çok olağan dışı bir olay. Uçağın havalimanına yaklaşırken bulunduğu 21000 feet’ten Hiloya yaklaşırken alçalmaması üzerine hava trafik kontrolörleri pilotları uyarmak için radyo ile aramaya başladılar. Durum uçak havaalanını geçip uzaklaşmaya başlayınca daha da ciddileşti. Şirketin operasyon bölümüne bu durum aktarılınca telaşa kapılan şirket personelide kendi frekanslarında pilotları aramaya başladı.
KAPTAN UYANANA KADAR UÇAK SAHİPSİZ UÇTU
Uçak Hilo’yu 15 mil geçipde uzaklaşmaya başlayınca hoperlörlerden gelen sesler yüzünden uyanan kaptanın kendine gelerek arayanlara cevap vermesine kadar sürdü. Copilotunuda uyandıran kaptan yerden verilen talimatlara uyarak normal bir iniş yaparak olayları takip eden herkeze rahat bir nefes aldırdı. Sabah 9.20de Honolulu’dan kalkan uçak 214 millik mesafeyi katederek 10.05 de Hilo alanına inecekti.
UÇAKTA TEKNİK ARIZA YOK
Yolcuların ve kabin görevlilerin bütün bu olanlardan hiç haberi olmadı. FAA Amerikan havacılık teşkilatı pilotların niye havalimanını yüksekten pasgeçerek yollarına devam etiğine mantıklı bir sebep bulamıyor. Yer istasyonlarıyla radyo teması 25 dakika kesilen uçakla ilgili hiçbir teknik arıza rapor edilmedi. Eğer pilotlar bu olay hakkında geçerli bir mazeret bulamazlar ise onların uçuş lisanslarını geçici bir süre veya ebediyen kaybetme ihtimalleri var.
Böyle bir durumun oluşması ancak şu şekilde olabilir.
GAZ ZEHİRLENMESİ
1-Arıza veya pilot hatası nedeniyle basınç sistemi çalışmadı, yüksek irtifadaki oksijen azlığı nedeniyle pilotlar bilinç kaybına uğradı. Bu tip kazalar oldukça fazla olup aynen gaz zehirlenmesi gibi yavaşça ve hiç farkettirmeden bilinç kaybına ve ölüme sebep olabilir. Bunların en sonuncusu ise Kıbrıs Helio havayollarına ait B-737 uçağı pilotlarının basınç sistemini doğru kullanmamaları nedeniyle Atinada düşmesidir.
Pilotlar sabaha kadar alem yaptı ve uykularını alamadı. Kalkıştan sonra otomatik pilotu devreye sokar sokmaz üzerlerine bir ağırlık bastı ve uyudular.
Geçenlerde haber yaptığımız Londraya iniş yaparken piste kısa kalıp parçalanan uçağın kaptanının gençliğinde hosteslerle yaptığı alemlerin resimleri.
"Later Peter took one of the girls back to his room. He s*****d himself senseless," said Gary, 39 .
Twice-married Capt Burkhill was hailed a hero by the Prime Minister for averting disaster when flight BA038 lost power on its descent.
The captain oversaw proceedings as his co-pilot John Coward landed the jet on grass. Later Capt Burkhill said: "We are trained to deal with emergency situations."
Like when you get chocolate all over your boxers, for instance.
HEPSİ BİRDEN NEDEN UYUDU?
2-Okyanus üzerinde uçuş yapan uçaklarda pilotların uyuması için tasarlanmış kabinler bulunuyor. Uzun uçuşlarda kokpitte güvenli bir uçuş için yeterli pilotlar uçuşu devam ettirirken geride kalanların bu kabinlerde veya kokpitte kestirmeleri uygulamasıda mevcut fakat görevli bütün pilotların hepsinin aynı zamanda uykuya dalmaları ise olması düşünülmeyecek kadar nadir bir durum. Bilindiği kadar iki pilotun birden uykuya dalması yalnızca bir kere olmuş.
Bu olay hakkında edindiğimiz bilgilere göre 2004 yılının Mart ayında Denver hava alanına inmesi gereken bir A-319 uçağı uçuş yolu üzerindeki rapor verme noktasına geldiğinde radarlar tarafından olması gereken yükseklik ve suratte olmadığı tesbit edilmiş. Pilotların bu noktada radio teması kurarak hava trafik kontrolörlerine pozisyon raporu vermesi gerekiyordu.. Uçağın başına birşey geldiğini düşünen radar kontrolörleri uçağın durumunu öğrenmek için pilotları devamlı olarak telsizle aramaya başladılar. Uçaktan kaçırıldığına dair kodlu bir sinyalde gelmedi.. Uçak rapor noktasında 19 000 feet irtifada ve 250 Knots süratle uçması gerekirken 35000 feet irtifada ve 590 mph süratle Denver hava alanının kalabalık uçuş kontrol bölgesine yaklaşmaktaydı.
DENVER’E SALİMEN İNDİLER
Kaptan pilot kokpitdeki radyolardan kontrolörlerin heyecanla onları aradıklarını nihayet duymuş ve uyanmıştı. Kendini toparlar toparlamaz arayanlara uçağın kontrol altında olduğunu rapor ederken diğer taraftan copilotunu uyandırdı. Ardından aldıkları talimatlar uyarınca Denver’e salimen iniş yaptılar.
Olayla ilgili rapor olaya karışan pilotlar tarafından kendilerinin ve şirketlerinin ismi gizlenerek rapor edildi. Raporun verildiği organizasyon Amerikadaki NASA ismi verilen ve havacılkta uçuş güvenliğini artırmak için kurulan bir organizasyon olup olaylara karışanlar hakkında onları zora sokabilecek üçüncü sahısları bilgilendirme yetkisi yok. Bu nedenle hiç bir zaman rapor edilemeyecek olaylar bile açığa çıkarak gerekli kuruluşların alacakları tedbirlerle bu gibi tehlikelerin tekrarı önlenmeye çalışılıyor
Bu gibi tehlikeli durumların ortaya çıkma sebebi ise pilotların uçuş programlarının onların uykularını normal bir şekilde almalarına mani olacak bir şekilde planlanması ve bu haldeyken sabaha karşı uzun saatler uçuş yapmaları.
BÖYLE OLAYLAR ÇOK OLMUŞ
NASA’nın 8000 pilot üzerinde yaptığı araştırmada pilotların FAA’ye kanunen bildirmeleri gereken tehlikelerin sayısının rapor edilenlerin iki misli olduğunu gösteriyor.
Türkiyede’de eğer kimse tarafından bilinmiyorsa ve gizleme potansiyeli varsa çeşitli nedenler sebebiyle hiçkimse gönüllü olarak uçuş güvenliğindeki aksaklıklar hakkında bilgi vermeye ve rapor tutmaya yanaşmıyor. Uçuş güvenliğimizin bulunduğu durumdan ileriye gitmesi için havacıların kimliklerini gizleyerek yaşadıkları aksaklıkları yapılan yanlışlıkları rapor edebilecekleri bir organizasyona ihtiyaç vardır. Ancak kimsenin başı derde girmesin şartları yerine getirildiği taktirde bir grup olarak herkezin bildiği fakat o grup harici kimseyle paylaşılmayan aksaklıklar ortaya çıkacak yapılagelen yanlışlıkların ve eksikliklerin düzeltilmesi sağlanacaktır..
Nasa yapılan araştırmaların neticelerini pilotlar haricinde kimseyle paylaşmak niyetinde değil sebebide zaten havacılık hakkında fazla bilmeyen ve herşeyden korkan yolcuların boşuboşuna korkmamalarını sağlamak, yapılan yanlışlıkların dava konusu olmalarını önlemek..
PİLOT İSTİFA ETMİŞ
British hava yollarının 534 pilot arasında yaptığı bir araştırma sonucunda uçuculardan 4/5 inin kronik olarak yorgunluk hissetiği , bazen bir saniye gibi düşündükleri şekerlemenin aslında 10 dakika süren ağır bir uyku olduğu açığa çıktı.
Bahama’dan Florida’ya uçan küçük bir çarrter uçağında yolcular kaptanın kısa aralıklarla kestirdiğini en sonunda da derin bir uykuya daldığını görünce onu filme aldı. Bu sırada uçak ikinci pilot tarafından güvenli bir şekilde uçurulyordu. İçinde 15 yolcusu olan uçağı uçuran uyanık pilot kaptanın uykusunun filme alındığını görünce onu dürterek uyandırdı. OLayın FAA ve şirket tarafından duyulması üzerine ikinci pilotun kaptanı destekleyerek onu uyurken görmediğini söylemesine rağmen vidyodaki görüntüler açığa çıkınca çaresiz kalan kaptan işinden istifa etti
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.