• BIST 9724.5
  • Altın 2975.528
  • Dolar 35.0159
  • Euro 36.7713
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 4 °C
  • Antalya 12 °C

Peygamberin mektupları

Peygamberin mektupları
Topkapı Sarayı Müze Müdürü Aydın: "Peygamberimizin ceylan derisine yazma mektuplarını her sene Ramazan ayında teşhir ediyoruz" dedi

İSTANBUL -Topkapı Sarayı Müze Müdürü Hilmi Aydın, Hz. Muhammed'e (sav) ait ceylan derisine yazılı mektupların her sene sadece Ramazan ayında teşhir edildiğini ve Ramazan bayramı bitiminde diğer eserlerle birlikte depoda saklandığını söyledi. Modern müzecilikte bu tür eserlerin yıl boyunca sergilenmesinin mümkün olmadığını ifade eden Aydın, ceylan derisine yazılı mektuplarda herhangi bir yıpranma bulunmadığını ifade etti.




Mektupları 1997 yılından beri Kur'an-ı Kerim'in ilk vahiy örnekleri ile birlikte Ramazan ayı içinde sergiye çıkardıklarını belirten Topkapı Sarayı Müze Müdürü Hilmi Aydın, mektupların her sene olduğu gibi bu sene de Topkapı Sarayı içinde bulunan "Kutsal Emanetler" bölümünde teşhir edildiğini ve Ramazan bayramı ile birlikte diğer eserlerle birlikte depoya kaldırıldığını söyledi.
Aydın, "Bu tür organik ve inorganik eserleri her sene Ramazan ayında olmak üzere teşhire koyup, Ramazan ayı bitiriminde muhafaza edildikleri ortama tekar geri döndürüyoruz. Bu modern müzecilikte de böyledir. Bu tür eserlerin sürekli sergilenmesi mümkün değildir. Gerek Peygamberimizin mektupları, gerek diğer eserler de en güzel bir şekilde muhafaza altına alınmışlardır. Bizden sonraki nesillere de bizlere Peygamber Efendimiz'in kokusunu, güzeliklerini hatırlatan bu eserleri bizden sonraki nesillere de sağlam olarak ulaştırmak mecburiyetindeyiz." ifadeleRini kullandı.

Mektupların uygun şartlarda korunduğunu dile getiren Hilmi Aydın, herhangi bir yıpranma söz konusu olmadığını da söyledi. Aydın, "Son 40 yılın en kapsamlı yapılan restorasyon, teşhir ve tanzim çalışmalarında mektuplarla ilgili en ufak bir tespit çalışma veya konservasyonda bulunulmadığını belirtmem gerekiyor." şeklinde konuştu.

Hilmi Aydın, kutsal emanetler bölümünde 4 adet ceylan derisine yazılı Hz. Muhammed'e (sav) ait mektup ve 4 adet de Kur'an-ı Kerim'in ilk vahiy örneklerinden bulunduğunu sözlerine ekledi.



MISIR'DA BULUNDU, ABDÜLMECİD'E YOLLANDI

Kutsal Emanetler Bölümü’nde Peygamber’e ait olduğu düşünülen dört mektup bulunuyor. Bunlardan 627 yılında Kıpt kavminin reisi Mukavkıs’a gönderilen mektup, 1850’de Mısır’da bir Kıpt Manastırı’nda eski bir Kıpt İncili’nin kabının içinde bulunmuş. Hz. Muhammed’in mektubu olduğu anlaşılınca Sultan Abdülmecid’e yollanmış. Padişah da etrafına altın bir çerçeve yaptırarak süslü altın bir kutu içine koydurup Kutsal Emanetler arasına aldırmış. Deri üzerine yazılı mektubun orta kısmında bazı yerler çürüyüp dökülmüş durumda. Hz. Muhammed, mektupta Mısır’da yaşayan eski bir Hıristiyan topluluk olan Kıpt kavmini İslamiyet’e katılmaya davet ediyor: ‘Ey Ehl-i Kitap, gelin, aramızda müşterek olan bir kelime üzerine birleşelim. Allah’tan başkasına ibadet etmeyelim...’

Ayrıca, Ahsa Valisi el Münzir bin Sava’ya yazılmış bir mektup bulunuyor. Geri kalan iki mektuptan biri ‘yalancı Müseylime’yi

tövbe etmeye, sonuncusu ise Gassanilerin hükümdarı Haris bin Ebi Şemir’i İslamiyet’i kabul etmeye çağırıyor.

YALANCI PEYGAMBERE YAZILAN MEKTUP
Peygamberimiz, hicretin 7. senesinde, başta Dogu Roma (Bizans) imparatorluğu olmak üzere dünyanın en büyük devletlerine tebliğ mektuplari göndermiş ve kendilerini islâmiyete dâvet etmişti.
Peygamberin girişimi sonucu insanlar, akın akın müslüman olmaya basladı.
 Bu amaç ile Medine'ye gelen Benî Hanife kabilesinin temsilcileri arasında, Müseylime adinda birisi vardı. Edebî yönü oldukça kuvvetli olan bu kişi, Müslümanlari gördükten sonra onlara karşı duyduğu kıskançlığı, kendisini büyük bir felâkete sürükleyecek şekilde gösterdi.

Peygamber olduğunu ileri sürerek, kavminin kendisine tâbi olmasını istedi.

Müseylime'nin bu iddiası bazı kişilerin yardımıyla kuvvet buldu vee Benî Hanife kabilesinin bir çoğunu dininden döndürdü.
Yalancı Peygamber Müseylime, sonraları daha da ileri giderek Hazreti Muhammed’e  (S.A.V.) şu meâlde bir mektup yazdı:

"Allah'in Resulü Müseylime'den, yine Allah'in Resulü Muhammed'e, Sana selam olsun. Ben, seninle biriíkte peygamberlik vazifesine ortağım. Yeryüzünün yarısı bize, yarısı da Kureyş Kabilesine aittir. Ancak Kureyş haddini aşan bir kavimdir."

Peygamberimiz bu satırları okuyunca, onu getiren elçilere:

"Eğer elçilerin öldürülmeyeceğine dair bir kaide olmasaydı, sizin boynunuzu vurdururdum" demiş ve Ubeyy bin Kaab'a yazdırdığı aşağıdaki mektubu, Müseylime'ye göndermiştir. (Mektubun son cümlesi, tam olarak okunamamıştır.)

 

"Rahman ve Rahim olan Allah' in adiyla; Allah'in Resulü Muhammed'den, yalancı peygamber Müseylime-tül-Kezzab'a . Selâm, hidayete tâbi kimseler üzerine olsun. Bundan sonra bilesin ki, yeryüzü Allah' ındır. Onu, kullarından dilediğine ihsan eder. Hüsn-ü akibet ise, müttakilerindir. (Allah'tan korkan mümin kullara aittir.) Sen ve beraberindekiler eğer tövbe eder seniz, Allah da seni ve seninle beraber tövbe edenleri affeder."

···

MÜSEYLIME' NIN SONU:

Uhud harbinde Hz. Hamza'yi şehid eden Hz. Vahşi, sonradan müslüman olmuş ve Hz. Ebubekir zamanında Halid Bin Velid komutasındaki bir orduda yer alarak Müseylime' nin askerleri ile çarpışmıştı.  Hz. Vahşi, bu savaşta Hz. Hamza' yi şehid ettiği mızrağı kullanarak Müseylime'yi öldürmüs ve Hz. Hamza'ya mukabil olmasını istediği bu hareketiyle Allah'tan affını istemiştir.

Bu haber toplam 0 defa okunmuştur
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.