ABDURRAHMAN BÜYÜKKESKIN
SIDE-MANAVGAT/ANTALYA -Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Antalya Milletvekili Avukat Cavit Arı, sürdürülebilir turizmin temelinde üretime bağlı tarımın olduğunu söyledi.
CHP Antalya Milletvekili Meclis Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Cavit Arı partisinin Manavgat İlçe Başkanı Avukat Aliye Coşar , İlçe Başkan Yardımcısı Atilla Duran ile birlikte Manavgat Ziraat Odası(MZO) Başkanı Rasim Metin’i ziyaret ederek çiftçilerin sorunları hakkında bilgi aldı.
TURIZM VE TARıM
Antalya ekonomisinin en önemli gelir kaynağı nın tarım ve turizm olduğunu belirten Milletvekili Cavit Arı, ' Tarım olmadan sürdürülebilir turizmden söz edemeyiz. Pandemi öncesi Antalya'da 16,5 milyon yabancı turisti ağırlıyordu. Antalya 680 bin yatak kapasitesi ile Türkiye turizminin önemli şehiridir. Bu nedenle Antalya'da 2T çok önemli. Bunlar turizm ve tarım.
Antalya'da 423 beş yıldızlı otel var. Bu otellerimizin mutfağını ve kilerini çiftçimizin yetiştirdiği ürünlerle donatmazsak bir anlamı olmaz. Mercimek çorbasını Meksika'dan gelen ithal mercimekle yapılması yerli üretim adına ne kadar üzüntü verici bir durum.
ÇIFTÇIMIZDE KAZANMıŞ OLUR
Otellere gelen yabancı misafirlerimize Antalya'da yetiştirilen ürünleri sunarsak turizm kentinde turizm herkesin hayatına dokunan gerçek anlamda bacasız bir sanayi olur. Otellerimizde tüketilen kırmızı et, beyaz et, balık, yumurta, tereyağı, süt ve süt mamülleri, zeytinyağı, bal, kaymak, sebze olarak domates, patlıcan, biber, fasulye, patates, soğan, kabak, barbunya, bamya ile meyve ürünleri elma, armut, şeftali, erik, yeni dünya(muşmula), çilek, kayısı, kiraz , vişne, ayva, nektarin, dut, karpuz ve kavun çiftçimizin ürettiği ürünler otel mutfağına girerse çiftçimizde kazanmış olur.
GIRDI MALIYETLERI DESTEKLENSIN
İthal ürünler sunarak Türk mutfağı oluşturulmaz. Turizmle ile tarım birbirini tamamlayan unsur. Tıpkı tahin ile pekmez gibi. Otel mutfaklarında gelen misafirlere ve açık büfe yemek, tatlı ve meyve ve sebze ikramı çiftçimizin ürettikleri takdim edilirse ülkemize oteller vasıtası giren döviz ülkeden dışarı çıkmamış olur. Yeterki çiftçimizin üretimde girdi maliyetleri desteklensin ve üretim yapsın.
DıŞA BAĞLı ÜLKE OLUYORUZ
Maalesef ülkemizde tarım girdi maliyetleri çok yüksek. Mazotun litresi 22 lirayı geçmiş durumda, fenni gübreye vir yıl içinde yüzde 400 zam geldi.Hakeza elektriğe ise yüzde 127 zam geldi. Böylesi girdi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle ülkemizde verimli tarım arazileri ekilmiyor. Buda tarımda ithalatın önünü açarak tarımda dışa bağlı bir ülke haline gelmiş oluyoruz.''
TURIZMIN BIR ANLAMı OLMAZ
Hamasi nutuk ve söylemler ile yerli ve milli olamayacağını söyleyen Cavit Arı , konuşmasını şu sözlerle tamamladı: ‘Antalya’ya gelen misafirlere Korkuteli, Elmalı'nın elması yerine Şili'nin ithal elmasını, Manavgat Belenobası yerine İran'ın İthal karpuzu veriyoruz. Finike Portakalı yerine İspanya ve Portekiz Portakalı, Kars Kaşar peyniri yerine toprak büyüklüğü Konya kadar olan Hollanda'nın değişik türdeki kaşar peyniri veriliyor. Alanya, Manavgat, Anamur ve Gazipaşa muzu yerine ithal muz verilecekse otel mutfaklarında yerli ve milli ürün ikram edilmezse turizmin bir anlamı olmaz.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.