Türkiyede sivil havacılığın gelişmesi için tüm desteğini veren nadir internet sitelerinden birini yönetiyorum. İstanbul Havayolları kapandığı zaman içim cız etmişti...
Özel havayolları bitiyor, rekabet bitiyor, havacılık bitiyor diye üzülmüştüm. Ama arka arkaya diğer havayolları kurulunca rahat bir nefes alarak göklerdeki rekabetin Türk halkına yarayacağını düşünmüştüm. Nitekim haksız çıkmadım. Havayolları çalışıyordu.
Rusyada köylere bile insanların uçakla gittiğini biliyordum. Uçağın önünde insanlar, arkada tavuklar yolculuk ediyordu.
Yumurta şeklinde Antanov uçakların tarlalara bile inerek Rusyada taşımacılık yaptığını ve insanların havayolunu kullandıkları görüyor ve gıpta ediyordum.
Çok şükür o günler geride kaldı. Ama nedendir bilinmez özel havayolları sıkıntılarla geldi. Gün geçmiyor ki özel havayolları ile ilgili kötü bir haber yapmayalım...
Onur Havayolları hafta sonu yolcularla alay edercesine, herkesi çılgına çeviren Atatürk Havalimanı ve Antalya Havalimanındaki gecikmeleriyle son yılların rötar rekorunu kırdı.
Onur Havayolları bindiğim uçağa azizlik yaparak bir saatte gideceğim Antalyaya beni 4 saatte... Pardon 7 saatte götürdü...
Dönüştede yolcuları çılığına çeviren 4 saatlik bir rekorla son yılların en başarısız özel havayolu olduğunu kanıtladı.
Benim bindiğim uçak 45 dakika rötar yaptı. Ama en acısı bizim arkamızdan gelen kafileyi 4 saatlik rötürle Antalya Havalilmanında bekletereç 'eziyet havayolu' ünvannı aldı.
Bizce Onur Havayolları bu anlayışla kendi geleceğini tehlikeye atıyor.
Başımıza gelenleri anlatayım.
Antalyada Türk-Alman medyasının bir araya geleceği Belek Lykia World Golf otelde ki seminere devatliydim. Uçak 024 sefer sayılı 16.45te kalkacaktı. İstanbulun trafik korkusu içinde Kozyatağından Havaş otubüsüne 14.00te bindim. Otobüs havalimanına 15.00te vardı.
Güvenlik kontrolünü geçerek Onur Airin bilet kontrolünü yapan Çelebi Hava Servisi görevlilerinin önüne gittim. Nazik bir görevli biniş kartımı verdi. Yanımdaki koltuğuda ricam üzerine havalimanına varmak üzere olan ve birlikte uçacağım Antik Otelin Genel Müdürü Sevda Yılgaz için ayırdı.
Çok geçmeden Sevda Yılgaz geldi ve bilet kontrol bankosuna gittik. Önümüzde bir bey vardı. Onun işlemi bitince sıra bize geldi. Tam işlemi yapıyorduk görevli arkadaş Bilgisayar sistemleri kesiliyor. Galiba sizleri bekleteceğiz. Uyarı geldi dedi.
Demeye kalmadı bilgisayarlar kapandı. Görevli arkadaş Beni aşağıdan çağırıyorlar. Uçak tipi değişiyormuş. Yer numaralarınız değişecek diyerek bize başka bir görevlinin önüne götürdü.
Beklemeye başladık. Uçağımızın tipi A320 idi, A340 olacağı söyleniyordu. Görevliler arkalarına yaslanıp bilgisayar ekranlarının acılmasını beklemeye başladılar. Bizde banko önünde bekliyorduk. Arkamdaki kuyruk uzadıkça uzuyordu. Antalya ve Dalaman yolcuları bekliyorduk. Yaklaşık yarım saat öylece bekledik. Birden Antalya yolcuları için ekran açıldı denildi. Hemen işlemimizi yapıp biniş kartlarımızı aldık. Kurtulduk sanıyorduk. Ama daha henüz sıkıntı bitmemişti.
Güvenlik kontorlünden geçerek içeri girdik. 401 numaralı kapıdan içeri alacaklardı. Aşağı indiğimizde görevliler ikinci bir anons yaparak uçağın bir saat rötarlı olduğunu bildirdi. Ayrıca otomatik anonslara değil, kendi yapacakları ananoslara dikkat etmemizi öğütlediler.
Bizde çaresiz bir kaç bir şey yiyelim diyerek salondaki kafelerden birine çıkarak oturduk. Bir yandan anonsları dinliyor bir yandan bekliyorduk. Bir ara panoya baktığımızda rötarın iki saate çıktığını öğrendik.
Beklemeye başladık. Bize mazeret olarak DHMİnin smart sistemine geçişini gösterdiler. Ancak bu arada diğer havayollarının uçakları vızır vızır işliyordu. Yani bu smart yalanı fos çıkmıştı.
Daha sonra uçağa biniş için salona çağrıldık. Ama uçağa alan yoktu. Görevlilerin başına yolcular yığılmış Onur Air'e kızgınlıklarını anlardan çıkarıyorlardı.
Bir saat kadar daha orada kaldık. Neden sonra çağrıldık. Uçağa alınırken biniş kartlarımızı alan görevli uçağın üçüncü kez değiştiğini ve yer numaralarımızında değiştiğini belirterek yeni etiketler yapıştırdı. Neden sonra uçağa alındık. Yerimize oturduk. Ama uçak bir türlü kalkmıyordu. Bilmediğimiz nedenlerle Our Air sürekli zaman kazanıyordu.
Uçağın içi pisti ve kokuyordu. Önümdeki Onur Air dergisi'nin üzerine ciklet yapıştırılmıştı. Uçağın içi perişandı. Nereden geldiyse temizlenmeden yolcular alınmıştı.
Uçak pistten tekerlek kestiğinde 16.45 uçağının saati 20.45 olmuştu...
Yolcular sıkıntıdan patlamış ve açtı. Onur Air ise sadece bir kraker veya kekle ayıbını örtmekten uzak ikram yaptı.
Dönüşte ise Antalya-İstanbul 12.45 uçağım 45 dakika rötarla kalktı. 18.15 uçağı ise 22.00de kalktı.
Onur Airin yolculara saygısız tutumunun turizm sezonu öncesi yaptığı rezaletler kara bir leke olarak alacaktır.
- 12:00 - Bütün leylekler göç etti, 2 tanesi kaldı
- 11:00 - 2025'te turistlerin gitmemesi gereken kentler
- 10:00 - Havayolunda yolcu sayısı 5 milyarı, gelir 1 trilyon doları aşacak!
- 09:00 - 16 yaşında Türkiye’nin en genç kadın pilot adayı oldu
- 20:00 - Mübadele çocukları Demre Belediyesi'nde ağırlandı
- 19:00 - Atina'daki en iyi restoranlar
- 18:00 - Dünyanın en engelli dostu havayolu Air New Zealand
- 17:00 - Murat Muratoğlu: Kazıkların şahı havalimanları!
- 15:00 - Avrupa ve Asya arasında bulunan minik ada
- 14:00 - Floransa’nın gizli geçidi Vasari Koridoru, halka açıldı
- 13:00 - Almanya'dan başka ülkelere göç mutlu ediyor
- 12:00 - Paris ve Berlin yüksek hızlı tren ile 59 avrodan bağlandı
- 11:00 - Muğla'da helikopter hastaneye çarptı: dört ölü
- 10:00 - Archer Aviation hava taksileri için üretim tesisini tamamladı
- 09:00 - Uçakta öfkeli yolcuyu sakinleştirme LEAP tekniği
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.