GEÇENLERDE TV'lerdeki dizilerin tahtını hızla sallayan yarışma programlarından söz etmiştim.Gözüme takılan para ödüllü bu yarışmaları zaman zaman, evimde eşimle birlikte ben de izlemiyor değilim doğrusu.
Akşamları yemek sonrası, klasik her Türk ailesi gibi televizyonun karşısına geçip, yarışmalarda sorulan soruların yanıtlarını bildikçe eşime dönüp, kasıla kasıla "Bak gördün mü, bu soruyu da bildim. Orada yarışmacı eğer ben olsaydım ne kadar çok para kazanmıştım şimdi" diyorum. Karım da bana alaylı alaylı "Hadi öyleyse ne duruyorsun, katıl da kazan, biraz rahat nefes alalım bari" gibilerden yanıt veriyor.Aramızdaki bu tantana yarışma boyunca böylecene sürüp gidiyor.
Yarışmacı olmak için bu programlardan birine başvurduğumu düşünün hele bir benim...Adımı diğer başvuru yapan adaylar arasında gören televizyoncular eminim ki cin çarpmışa dönerler!
Benim televizyon kanallarında yarışmacı olabilmem bir kenara; oldukça başarılı olduğuma inandığım yazma konusunda bile; büyük bir olasılıkla, taşımış olduğum soyadı nedeniyle, pazarı ellerinde tutanlar, büyük medyamızın kıyıcığında kalem oynatmamı dahi çok görüyorlar bana!..
Şimdi gelelim asıl konumuza. 1 Nisan akşamı; kanallarımızdan birinde uzun süredir yayınlanan ve herkes tarafından bilinen bir yarışma programına, Bilgi Üniversitesi mezunu, genç bir bayan katıldı. Bu yarışmacı bayan, uzun bir süredir gazetecilik yaptığını, son işinin de bir TV kanalına belgeseller hazırlamak olduğunu belirtti.
Buraya kadar her şey iyi güzel de bundan sonrası tam bir çapanoğlu, gazetecilik adına gerçekten düşündürücü, yürekler acısı bir durum sergiliyor. Yarışmacı bu kızımız kendisine yöneltilen " Kuşadası ve Didim hangi ilimize bağlıdır" sorusuna, büyük bir bilgiçlikle hemen" Aaa, hiç bilmez olur muyum, kaç kez de gidip, gördüm" deyip, dört cevap şıkkından biri olan Antalya yanıtını anında yapıştırıverdi. Ünlü sunucu Kenan Işık, hem yarışmacıyı düştüğü zor durumdan hem de gazetecilik mesleğinin onurunu kurtarmak adına vermiş olduğu yanıtın yanlış olduğunu bazı sözlerle gülümseyerek belli etti.
Belki de cebinde bir sarı basın kartı bile taşıyan belgeselci bu genç gazetecinin imdatına sonunda; sorunun doğru yanıtı Aydın'ı veren salondaki izleyiciler yetişmiş oldu!..
***
Meraklısı soruyor
Hacca gidecek vatandaşların kura ile belirleneceğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Kura ayrı, piyango ayrı" demiş.
Kaçın kurası der gibi eğer piyangoya da kaçın piyangosu denseydi aynı olurlar mıydı?..
***
Dilek
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, "Kazdağları'nı ancak Allah düzeltebilir " demiş
Yarabbim bu ülkenin dağlarını düzeltirken bir de kazlarını düzeltsen ne iyi olur ülkemiz için!
***
İşin kötüsü
Fenerbahçe Avrupa'yı sallamış
Ne yazık ki Avrupa, koca Türkiye'yi sallamıyor ama!
***
Önce sağlık
Şarkıcı Seda Sayan, gözaltı torbaları yüzünden sokağa çıkamaz hale geldiğini söylemiş.
Allah'ım para bazen nelere kadir değil ki?
***
Laf ola...
"Benim oyum, dağdaki çobanla bir olmaz" diyen manken Aysun Kayacı kullandığı oy pusulasını acaba seçim sandığına imzalıyarak mı atıyor?