• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 1 °C
  • Antalya 9 °C

O, sizin hostes dedikleriniz...

Musa Alioğlu

Yıl 2012. Hükümet, ani bir karar alarak THY'ye ve turizme darbe vurmaması için, havacılık iş kolunda grev yapmanın yasak listesine alınacağını açıkladı.

Sendikalı olup grev yapma hakkına sahip olan Türk Hava Yolları'nın çalışanları, üye oldukları Hava-İş'in talimatıyla bu kararı protesto etmek için eyleme başladılar. 

O zamanki THY yönetimi günlerce süren bu eyleme çok sert bir tepki vererek tam 305 işçisini 29 Mayıs gecesi telefonlarına gönderdiği iki satırlık mesajla işten attı. 

Ve ne gariptir ki, iki gün sonra önemli bir bölümü kabin memuru olan bu atılanlar, üyesi oldukları Havayolları Kabin Memurları Derneği, TASSA'nın aldığı kararla 31 Mayıs’larda kutladıkları Dünya Kabin Memurları Günü için protesto için kutlama yapmadılar. 

(305 THY'li daha sonra göreve gelen YK Başkanı İlker Aycı'nın emriyle işe alındı)

Ve şimdilerde bir 31 Mayıs'ı daha geride bıraktık. Başta TASSA olmak üzere Hava-İş ve Hava-Sen Sendikaları, işveren kuruluşları bütün kabin memurlarının bu gününü kutlayıp, onlara güzel günler ve mutlu yarınlar, sağlık ve başarı dilediler. 

Sağ olsunlar, var olsunlar da dilemekle günler güzel olmuyor, işler iyi gitmiyor. 

Türkiye'de şu anda 7 bini THY'de, geri kalanı özel havayolu ve iş jetlerinde olmak üzere toplam 10 bini aşkın kabin memuru görev yapmakta. Her ne kadar, halkımız onlara "Hostes" diyorsa da, onlar böyle nitelendirilmekten hiç hoşnut olmuyor, kendilerine kabin memuru denilmesini istiyor. Neden derseniz, onlar fuarlarda stant hostesleriyle, otobüs ve minibüs hostesleriyle hiç karıştırılmak istemiyor. 

Ülkemizde işsizliğin yüksek boyutlarda olduğu bir gerçek. Böyle bir ortamda da kabin memurluğu en cazip mesleklerin başında geliyor. THY'nin alımlarına her seferde 20 bini aşkın genç başvuruyor. Yabancı havayollarının alım mülakatları da binlerce işsiz insanın umudu oluyor. 

Farklı dallarda eğitim görüp, üniversite bitiren, fakat kendi branşında iş bulması mümkün olmayan bir çok kişi kariyeri için bu işi seçiyorlar. Elbette, THY'nin diğer şirketlere göre daha iyi maaş vermesi ve şirketin marka gücü buraya olan ilginin fazla olmasına neden olmaktadır. Fakat, özel şirketlerde daha da az olan maaşlar yatı parası denilen yurt içi ve yurt dışı harcırahlar, ayrıca içki sigara (Duty Free) ve yiyecek-içecek satışından kazanılan primlerle aradaki fark biraz kapanıyor.  

Eskiden tüm havayolu şirketleri alımlarını kendileri yapar, eğitimi de onlar verirdi. 

Son yıllarda bu iş para kazanma aracı haline geldi. Kurslar ve dershanelerin yanı sıra, bazı üniversite -yüksek okullar bu işin eğitimini vererek rant sağlıyorlar. Bazı şirketler de okullarla iş birliği yapıp aldıkları parayı bölüşüyorlar. Doğrusu gençlere hayal satıyorlar. Binlerce genç yüksek ücretler verip eğitim alıyor, fakat ne yazık ki çok azı işe girebiliyor. Hayalini gerçekleştiremiyor. Bu sistem kırılmalı, bu düzen ortadan hemen kaldırılmalıdır. 

Binlerce kişi kabin memuru olamazken çemberi kırıp, bu mesleğe girenlerin hali pür melali nasıldır diye de bakmalıyız. 

Kabin Memurları Günü'nü kutluyorlarmış. İyi de, kim, neyi, nasıl ve neden kutluyor diye sormak lazım. Dışarıdan bakılınca çok havalı, çok cazip görünen mesleğin mensuplarının ne sıkıntılar çektiklerini ve ne gibi sorunlar yaşadıklarını da en iyi kendileri bilir. Kabin memuru olduğunda dünyayı gezeceğini, en iyi otellerde yatıp en iyi lokantalarda yemek yiyebileceğini düşünenler çok ama çok yanılmaktadır. 

Genç kardeşim, kazın ayağı hiç de öyle değil. Bunları yapabilmek için, önce bol zamanınız, çok paranız ve huzurunuzun da olması lazım. Zamanla yarışan, uyku hasreti çeken, dinlenmeye dahi yeterli vakti olmayan, aldığı parayla evini veya ailesini de geçindirmek zorunda bir çok kabin memurunun "Nereden girdin ben bu işe" dediğini de sakın unutmayınız. Gecenin kör karanlığında, ayazda, karda, kışta, yağmurda, cehennem sıcağında -15 dereceden +30'lara kadar değişen bir iklim coğrafyasında yaşananları siz değil, en iyi onlar bilmektedir. Uçuşlara yetişme telaşıyla, geride kalanlara veda bile etmeye vakit bulunamayan çok olmadık vakitlerde veya döndüğünde bomboş bir evle karşılaşmanın ne demek olduğunu da en iyi onlar bilir. İşte böyle bir iş bu. 

Siz, her ne kadar onları, süslü, püslü "Garsonlar" olarak nitelendirseniz de, onlar size sadece servis yapan robotlar değildir. Onların da, acıları, hüzünleri vardır. Onlar da kalp ve beyin taşıyor. Her şeye rağmen, söze "Buyurun efendim" veya "Peki efendim" diyerek başlayıp ve bitiren bu insanlar, içi kan ağlasa da, hep gülümseyen, haklı olduğu halde, haksız duruma düştükleri durumda bile "Siz haklısınız efendim" demek zorunda kalan bilge tavırlı, muhatabını anlayan kişilerdir. 

Ve unutmayalım ki, onlar da insandır. 

Ve bu insanlar o uçaklarda sizin canınızı, güvenliğinizi, sağlığınızı, huzurunuzu ve de konforunuzu da sağlayan kişilerdir. 

Evimize üç beş misafir geldiğinde, nasıl ağırlarız diye elimiz ayağımız dolaşır. Ama bu arkadaşlar 300 kişilik uçaktaki tüm yolcuları yedirir, içirir ve de olur olmaz tüm kaprislerine katlanırlar. Şımarık, zengin kokonalar, para bende ama görgüsüzüm diye bağıran kırolar, çok bilmiş enteller, bilmediği konularda ahkam kesen cahil cühela takımı hep bu insanlara hava atıp ego tatmininden büyük zevk duyar ve bir dövmedikleri kalır. Ki bunu da yapan olur. 

"Bu iş çok kolay, ben de yaparım" diyene derim ki, "Siz, CCM (Cabin Crev Manuel) denen Kabin El Kitabı nedir bilir misiniz? Siz bu kitabı hatmettiniz mi? Beyninize satır satır nakşettiniz mi? Siz acaba hiç nefessiz kalan bir bebeği uçakta hayata döndürdünüz mü? Suni teneffüsle bir insanın hayatını kurtardınız mı? Kural tanımaz uyumsuz bir yolcuyu ikna edip, olası tehlikeyi önlemeyi başardınız mı? 

Yani kısaca siz kabin memurlarının aldığı bu eğitimleri almadığınız için, bu işi öyle kolay yapamazsınız. Çünkü bu iş öyle kolay ve herkesin yapacağı bir iş değildir. 

Öyleyse, siz siz olun ve çoğu kez hor ve hakir gördüğünüz bu genç insanlara karşı daha insanca ve sevgiyle yaklaşın. 31 Mayıs Dünya Kabin Memurları Günü geçti ama, yapacağınız ilk uçuşta onların Kabin Memurları Günü'nü kutlayın, sonraki tüm uçuşlarda onlara, onların size yaptığı gibi saygılı ve nazik davranın. Yüzlerinden hiç eksik olmayan o güzel tebessümüne de tebessümle karşılık verin. Ve yaptıkları için teşekkür edip, iyi günler dilemeyi de sakın ihmal etmeyin. Böyle yaptığınızda onlar da tüm sıkıntılarını ve yorgunluklarının unutur ve çok mutlu olurlar bilesiniz. 

İyi uçuşlar Cabin Crew. 

İyi uçuşlar Türkiye.

Bu yazı toplam 1654 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2005 Türkiye Turizm | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.