Necip Erturk, 8 mart 1931'de Bolu’nun Mengen İlçesi’ne bağlı Çorakmıtırlar köyünde dünyaya geldi.
1944 yılında çırak olarak mesleğe başlayan Necip Ertürk, 1952 yılına kadar mutfağın farklı kademelerinde görev yaptı.
Necip Usta bu süreç içerisinde sırasıyla; Gümüşsuyu Asker Hastanesi, Taksim Belediye Gazinosu, Budak Pastanesi, Devlet Deniz Yolları Dış Hatları, Park Oteli, Kervansaray Gazinosu’nda çalıştı.
1952-1954 yıllarında askere çağrılan Necip Usta, o yılların Genel Kurmay Başkanı Baransel Paşa’nın aşçısı olarak askerliğini tamamladı.
1955-1956 yılları arasında İstanbul Hilton, 1956-1959 yılları arasında Buffet de la Gare Luzern, İsviçre Traiteur Niederman Zurich, Hotel Baur Au Lac Zurich’te çeşitli departmanlarda çalıştı.
Ardından 2002 yılına kadar sırasıyla; Çınar Oteli Yeşilköy, Dünya Fuarı Hilton International Newyork, Bellewue Stratfort ve Adelphia Hotel Philadelphia, Büyük Tarabya Oteli İstanbul, Myrtelbich Hilton Sauth Carolina. Atlanta Hilton USA, Escoffier Restaurant Atlanta New orleans Hilton, Miami Lakes in ve Cuntry Club, renaisance, Cleveland Hotel, Renaisance Down Town Hotel’de çalıştı…
58 yıl aralıksız çalıştıktan sonra Amerikan başkanlarından Truman’ın meşhur “Sıcağa tahammülün yoksa mutfağı terk et” sözüne uyarak 8 mart 2002’de emekli oldu.
58 yıllık meslek tecrübesini yansıtacağı yemek kitabının çalışmalarını sürdüren Necip Usta, halen Amerika’nın Atlanta eyaletinde yaşıyor.
Mengenli aşçı Amerika'da "en kıdemli aşçı" seçildi
Mengen İlçesinden 40 yıl önce ABD'ye giden Türk aşçı, ülkede Most Senior Chef (En Kıdemli Aşçı) ödülüne layık görüldü.
Aşçılarıyla ünlü Bolu'nun Mengen İlçesinden 40 yıl önce ABD'nin New York eyaletine giden aşçı Necip Ertürk, Bolu'da yaşanan 1944 depremi sonrasında yarı aç, yarı tok geçirdiği günlerden sonra, sırtındaki bir bohça ile İstanbul'a gittiğini anlatarak, ''İstanbul'da uzun çabalardan sonra Belediye Gazinosunda iş buldum. Mutfakta ıstakoz temizliyordum. Ustalarım bana, ''Istakoz Necip) adını vermişlerdi.'' dedi.
İstanbulda başarılı bir meslek hayatından sonra askere gittiğini belirten Ertürk, askerlik dönüşü ünlü bir mutfak şefi ile İstanbul-Hilton Otelde birlikte çalışmaya başladığını hatırlatarak şunları söyledi:
''Beraber çalıştığım İsviçreli şef sayesinde, Fransızca öğrendim. Onun tavsiyesi üzerine 25 yaşında İsviçreye gittim ve ülkenin en ünlü mutfak şefi Albert Conrad'la birlikte çalışmaya başladım. Bu ülkdee mutfak şefi olmak için beraber çalıştığınız şefin ölmesi gerekiyordu. Bende bu süreyi beklemeyi göze alamayıp 1964 yılında ABD'nin New York eyaletine gittim. Burada 6 ay süren bir dünya fuarında günde 3 bin kişiye yemek veren bir mutfakta çalıştım. Fuardan sonra, Porto Riko Hilton'da işe başladım. 58 yıldır dünyanın farklı ülkelerindeki mutfaklarda şef olarak görev yaptım. ABD'de Türk mutfağını tanıtmaya çalıştım. Bu amaçla 4 tane kitap yazdım, çalışmalarımdan dolayı 163 madalya ve ödül aldım.''
Ertürk, ABD'de kaldığı süre içerisinde 70'li yılların Nouvelle Cuisine (Yeni Mutfak) akımının öncüsü olan Paul Bocuse gibi şeflerle aynı mutfaklarda görev yaptığını belirterek, ''ABD'de Most Senior Chef (En Kıdemli Aşçı) seçildim. Bu ödülü mutfakta geçen 58 yıldan sonra aldım. ABD'de bu kadar süre hiçbir aşçı mutfakta kalmamış. Türkiye'yi ziyaretimin amacı Türk yemeklerine yönelik yeni bir kitap yazmak'' diye konuştu.Mengenli aşçı Necip Ertürk, yeni kitabı için ziyaret ettiği ilçe, kasaba ve köylerde yaşayan aşçılar tarafından törenlerle karşılanıyor.Most Senior Chef ödüllü Necip Ertürk, Mengen Belediye Başkanı Yurdakul Eröz tarafından 7-8 Ağustos tarihleri arasında Mengen'de yapılacak olan , ''Aşçılık ve yemek Festivali'' ne davet edildi.
Dünyaya yemek yaptı
Kraliçe Elizabeth'ten George Bush'a birçok ünlünün aşçılığını yapan Necip Ertürk, 25 yıl sonra Amerika'dan döndü. 73 yaşındaki Ertürk, beşinci yemek kitabını hazırlıyor
Sadece Mengenli değil, Türkiye'deki aşçıların idolü Necip Ertürk... 13 yaşında geldiği İstanbul'da azmi ve çalışkanlığıyla ismini duyurdu. 14 yaşında dünyanın en büyük otellerinde aşçılık yapmaya ve dünya aşçılarıyla yarışmaya karar veren Ertürk, 1956-1959 yılları arasında İsviçre'nin ünlü otellerinde çalıştı. 1974 yılında gittiği ABD'de günden güne yükselerek adını en önemli aşçıların arasına yazdırdı. 58 yıllık meslek hayatında 42 yıl şef aşçı olarak görev yapan Ertürk, girdiği 163 yarışmanın hepsinden birincilik madalyası aldı. Türk mutfağı üzerine dört kitap yazdı. İki yıl önce emekli olan 73 yaşındaki Ertürk, 'Yeni Türk Mutfağı' adını verdiği beşinci kitabı üzerinde çalışmalarına devam ediyor.
Necip Ertürk, Bolu'nun Mengen ilçesine bağlı Çorakmıtırlar Köyü'nde 1931 yılında dünyaya geldi. Tüm ailesi aşçı olan Ertürk'ün çocukluğundaki tek hayali 'büyüyünce' asker olmaktı. Ancak Ertürk'ün, ilkokulu bitirdiği yıl Bolu'da meydana gelen depremle köyü gibi hayalleri de yerle bir oldu. O günleri "Üstte yok başta yoktu. Köylerin hali haraptı. Durumumuz çok kötüydü" şeklinde anlatan Ertürk, kendisine yeni bir hayat inşa etmek için 13 yaşında İstanbul'un yolunu tuttu. 14 yaşında dünyanın en büyük otellerinde aşçılık yapmaya ve dünya aşçılarıyla yarışmaya karar veren Ertürk, işe Fransızca'dan başladı. Bir yandan kendi kendine Fransızca çalışıyor, bir yandan da aşçılık yapıyordu. 1946 yılında deniz yolları dış hatlarında aşçılık yapmaya başladı ve kendisine meslek aşkını aşılayan Necdet Usta (Dengizer) ile tanıştı.
Dört yıl Dengizer'le Celal Bayar başta olmak üzere dönemin önde gelen devlet adamlarına yemek yaptı. 1952 yılında askerliğini yapmak için Sarıkamış'a giderken bindiği trenden indirilen Ertürk, askerliği boyunca o dönemin Genelkurmay Başkanı Nurettin Baransel'in aşçısıydı. Ertürk, o günü şöyle anlatıyor: "Askerliğim Sarıkamış'a çıktı. Nasıl gideceğim? Oralar soğuk diye düşünürken gitmek üzere trene bindim. Birden tren hareketlendi. Meğer askerler beni arıyorlarmış. Apar topar trenden indirdiler. Sonradan öğrendim ki Baransel Paşa, aşçısı olmamı istemiş. Benim için büyük bir şanstı."
BABA BUSH ÜZÜM SEVER
5. yılında İstanbul Hilton Oteli'nde çalışmaya başlayan Ertürk, birinci yılın sonunda İsviçre'ye gitti. Orada en ünlü otellerde üç yıl çalışan Ertürk şöyle devam ediyor: "İsviçre'de benimle çok ilgilendiler. Disiplinli ve çok çalışıyordum. Orada kalmamı istediler. Ancak üçüncü yılımda Çınar Otel'in sahibi Bektaş Ercan gelerek 'Seni Türkiye'ye götüreceğim' dedi. Onu kıramadım. 1959 yılında tekrar Türkiye'ye döndüm."
1964'te New York'taki dünya fuarına giden ve orada ilk defa şef aşçılık yapan Ertürk, bir yıl sonra Türkiye'ye döndü. 1974 yılına kadar Tarabya Oteli'nde çalıştı. Ertürk, Türkiye'de olduğu sürede Süleyman Demirel'den Bülent Ecevit'e, Kraliçe Elizabeth'den İran Şahı Rıza Pehlevi'ye kadar birçok ünlüye yemek yapma şerefine ulaştığını söylüyor. Her şey yolundaydı ama Ertürk'ün aklı hep yurtdışındaydı. Dünyaca ünlü aşçı olmak için ailesini de alarak ABD'ye gitti. Bu defa hedefe ulaşana kadar dönmek yoktu. 30 yıl içinde Türkiye'ye sadece iki defa geldi.