Futbol takımının birinde sorun yaşandığı zaman taraftarların sorduğu soru buydu.
Ne olacak bizim takımın durumu?
Bugünlerde Korona krizinden etkilenenler durumlarının ne olacağını soruyor ve umut verici cevaplar almayı bekliyorlar.
ve söylenenlerin bir kısmı bazı şartların olması durumunda 2020 yılından umut verici. İşletmeler şartların devlet tarafından oluşturulacağı beklentisi içindeler.
Bir kısmında ise Yurt dışından misafirlerin gelmeyeceğini ve iç turizme ağırlık verilmesi ile krizin yaralarının bir kısmının sarılacağını söylüyor.
Tatil yapmak isteyenlerin büyük kısmının kriz döneminde gelirleri azaldığı için kamu bankaları 36 ay vadeli ve düşük faizli tatil kredisi teklif ediyor. İşi devam edenler ve eski borçlarından dolayı karar listeye alınmayanlar bu krediyi alabiliyor. Bu kişilerin büyük kısmının normal düzene geçildiğinde tatil yapma olanağı olursa kısa sürelide olsa tatil yapacakları tahmin ediliyor.
Sektörün sorunlarını yakından bilenler özet olarak sektörün uygulanan politikalardaki hataları tespit etmeleri ve mevcut şartlara göre yeni Turizm Politikasının oluşturulması gerektiğini, aksi halde her şey eskisi gibi olursa krizden doğan zararı sektörün karşılayamayacağını söylüyorlar.
Sermaye birikiminin çok az olduğu ve faaliyetleri için kredi kullanmak zorunda olan sektörün 2020 yılında geliri azaldığı takdirde krizden doğmuş zararını karşılayamadığı gibi ticari faaliyetini verimli şekilde yürütemez. Hatta verileceği söylenen kredilerin faizlerini bile ödeyemez. Daha büyük finansal krize girmeleri olasıdır.
Mevcut duruma göre sektörün yeniden yapılandırılmasını sağlayacak Turizm Politikasını kim ve nasıl oluşturacak? Devlet mi? Sektörün STK yöneticileri bir araya gelerek mi? Buna kara vererek en kısa zamanda gerekenler yapılmalıdır.
Krizden sektörün bileşenlerinin ne kadar zarar ettiğinin hesaplandığı gerçekçi bir çalışma ortada değil. Kişisel olarak zarar tahminleri söyleniyor. Tek gerçekçi tahmin sektörün 2020 yılında cirosunun 30 Milyar $ azalacağıdır. Bu tutarın sektörü büyük mali krize sokacağı ortadadır.
Sektör bileşenleri, kendilerinin en fazla zarara uğradığını ve en fazla desteğin kendilerine yapılmasını istiyorlar. Belki de bu nedenle STK yöneticileri bir araya gelip çözüm aramıyorlar.
Bir musibet bin tavsiyeden evladır diye özdeyiş vardır.
Sektör STK yöneticilerinin bir araya gelerek bu musibetin verdiği zararı tespit edip geçmiş hataları tekrarlamayan ve sektörü uygun sigortalar ile güvence altına alan yeni bir Turizm Politikası oluşturmadıkları takdirde bu soruyu sormaya devam ederiz.
Kalın sağlıcakla,
