İSTANBUL- Söz yazarı ve bestecilerin telif haklarını korumak için kurulan MESAM ve MSG, uzun kavgaların ardından barışıp ortak hareket etme kararı aldı. İki kurumun işbirliği bundan böyle gelirleri artırarak müzik sektörünün yüzünü güldürecek.
Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği (MSG) ile Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) arasında yıllardır süren bir çatışma ortamı vardı. Her ikisi de söz yazarı ve bestecilerin telif haklarını korumak üzere kurulmuş birlikler arasındaki gerginlik sürekli tırmanış gösterdi hatta bu rekabetin sonucunda hoş olmayan karşılıklı suçlamalar ve davalar da yaşandı. MESAM'ın işleyişinden memnun olmayan üyelerin ayrılarak 1999 yılında MSG'yi kurması ve MSG'nin şimdiki başkanı Garo Mafyan'ın deyişine göre iki meslek birliğinin yönetimsel yapıları ile fikir ve kafa yapılarının farklı olması bu anlaşmazlığın sebepleri arasında gösterilebilir. Bütün bu kavga ortamının içinde eleştirmenler ve hatta her iki birliğin üyeleri arasında da birleşme isteği, aksi halde eser sahiplerinin haklarının tam anlamıyla korunamayacağı sesleri de zaman zaman yükseldi.
UZUN ZAMANDIR BEKLENEN ANLAŞMA SAĞLANDI
Eser sahiplerinin mağduriyetine sebep olan sürece ‘dur' diyecek ilk adım ise Garo Mafyan ile MESAM Başkanı Arif Sağ'ın bir araya gelerek ‘Ne yapabiliriz?' sorusunu sorması ve müzik eserlerinin telif haklarını alabilmeleri için ortak lisanslama kararını vermeleriyle atıldı. Geçtiğimiz yılın ilk aylarında ilk somut adımlar atıldı ve eylül ayında imzalanan “Lisanslama, Dokümantasyon ve Dağıtım Ortak Protokolü” ile telif haklarında uzun zamandır beklenen anlaşma sağlanmış oldu. İmzalanan protokol ile ortak veri tabanı, ortak lisanslama ve ortak dağıtıma karar veren iki birlik şeklen birleşmiyor. Yine MESAM ve MSG olarak yollarına iki ayrı birlik olarak kendi kurumsal kimlikleriyle devam edecekler. Yürütülecek ortak çalışma için ise iki birliğin yönetiminden bir icra kurulu oluşturuldu. Bu icra kurulunda MESAM ve MSG'nin başkanları, ikişer yönetim kurulu üyesi ve iki de genel sekreter bulunuyor.
Garo Mafyan, iki meslek birliğinin birlikte hareketinin önceleri çok zor olduğunu söylüyor. Bunun için sürece ve belli bir prosedüre ihtiyaç duyulduğunu, ortak hareket kararının bu kadar geç verilebilmesinde ise ayak direyen tarafın MESAM olduğunu dile getiriyor. Mafyan, “Onların yönetimsel ve süregelen hataları en sonunda MESAM'ı zor durumda bıraktı. MSG yükselirken, MESAM düşüş yaşadı. Bir ara protokol yaptık, kararlar aldık ama bazı şeyler yürümedi. Yürümeyen şeylerin kaynağı ise kurumsal değil kişisel hatalardan çıktı.” diyor.
Ortak hareketin çok doğru bir karar olduğunu ve bu iradenin çok daha önceleri gösterilebileceğini düşünüyor Mafyan ve ekliyor: “MESAM da, biz de bir şeye giriştiğimiz zaman kolumuz kanadımız kırıktı. Aldığımız kararla birlik ve beraberlik oldu.”
MESAM ve MSG, telif haklarını toplamakta zorluklar yaşıyordu. Ticari işletmeler telif ücretlerini ödemek istemiyor yahut ücret bölündüğü için eserlere hakkını ödemiyordu. Telif konusunda dünya rakamlarına ulaşmak şimdilik pek mümkün olmasa da, bu anlaşmayla hiç olmazsa dünyanın uyguladığı kuralları tutturmak mümkün olabilecek.
YURTDIŞINDAN GELEN TELİF, 7 KAT ARTTI
Lisanslama çalışmalarının tek merkezden yürütülmesiyle birlikte oteller, restoranlar gibi müzik kullanıcılarının tek muhataba ödeme yapması, sadece yurtiçinden alınan telif ücretlerini yukarıya çekmeyecek. Türk eserlerinin en fazla kullanıldığı Almanya'dan bile beklenilenin çok altında ödeme alınırken yeni uygulamayla birlikte bu rakamlarda da bir artış oldu. Garo Mafyan'ın aktardığına göre, uzun yıllardır Alman meslek birliği GEMA'dan yıl içinde 80 bin Euro telif ücreti alınabilirken, birlikte hareket sayesinde Almanya'dan gelen ilk taksitte 570 bin Euro ödeme alındı.
Zaman
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.