İSTANBUL - Pandemi, ekonomik kriz ve depremin etkilediği sektörlerin en başında müzik sektörü geliyor. Yapımcı ve menajer Esat Kaba, müzik sektörünün aldığı yaraların önüne geçmek isteniyorsa sektöre bakış açının değişmesi gerektiğini ve "Müzik durmasın" dedi. Yapımcı Esat Kaba, her olayda müziğin yasaklanmasını karşı çıkarak ‘Anadolu insanı yas tutarken ağıt yakmıştır. Müziğe sadece eğlenme aracı olarak bakılırsa sanat ve sanatçının sonu olur” dedi.
Ferhat Göçer, Deniz Seki, Ayla Çelik, Gökhan Tepe, İkilem, Gece Yolcuları’nın menajeri, Kafadar grubunun yapımcısı Esat Kaba, Türkiye’yi derinden sarsan felaketlerin ardından müzik sektörünün sorunlar yaşadığını söyledi.
Bir konser aşamasının sadece sanatçıyla anlaşarak bitmediğini her sanatçı için çalışan teknik ekibinden tutun, organizasyon ekipleri dâhil en az elli kişi olduğunu belirten Kaba, ‘Aslında sektörün ne kadar büyük olduğunun ve çok fazla kişinin de bu sektörden ekmek yediğini anlamak lazım” dedi.
DEPREMIN ACıSı DENIZLI’DE AĞıT OLDU
Denizli’de Anadolu Folk Rock Yorumcusu Hurşit Türkay ve Grup S.İ.S, tarafından yaşanan depremin acısı ağıta dönüştürüldü. Bu güne kadar birçok beste yapan sanatçı Türkay, tarafından kaleme alınan ‘Deprem Ağıt Türküsü’ Gurup S.İ.S sanatçıları tarafından notaya dökülüp seslendirildi.
Samsun’da bir özel okulun müzik öğretmeni öğrencileriyle birlikte hazırladığı klip ile pandemi sürecinde zorlu şartlarda çalışan sağlık çalışanlarına destek verdi.
ANDREA BOCELLI COVID’DEN ÖLENLER IÇIN KONSER VERDI
Dünyaca ünlü İtalyan tenor Andrea Bocelli, corona virüs salgınında en çok can kaybı yaşanan Lombardia bölgesindeki Milano'da ünlü Duomo Katedrali'nde ölenler için konser verdi. Andrea Bocelli konserde "sevgi, şifa ve umut" temasını ön plana çıkaran şarkılar söyledi.
MÜZIK SADECE BIR EĞLENCE ARACı DEĞILDIR
Türkiye’de sektörün yaşadığı sıkıntının temelinde müziğe bakış açısı olduğunu da ifade eden Esat Kaba, müziğe sadece eğlence gözüyle bakılmasının temel hata olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Müzik, tüm duyguların ezgilerle dile gelişidir. Duygularımız sadece mutluluk ve aşk değildir. Hüzün, yas, melankoli de insanoğlunun temel duyguları arasında yer alır. Bakın Anadolu türkülerine ağırlıklı olarak ağıtlar vardır. Anadolu insanları kayıplarını, acılarını ağıtlar yakarak anlatmıştır.
Hal böyleyken2023 yılında hala müziğe eğlence gözüyle bakarak her felaket sonrası sanki suçlusu müzikmiş gibi sektörümüzü cezalandırıyoruz. Konserlerimiz iptal ediliyor, festivaller yasaklanıyor. Sanatçılarımız da aynı duyguları yaşıyor. Müzisyenler duygularını ezgilere dökerler. Müzisyenlerimizin duygularını ifade etmeleri sekteye uğruyor. Tüm kurumsal şirketler hayatlarına devam ederken ve kâr-zarar tablosu çıkarırken bizlere ‘oturun, bekleyin’ deniyor.”
MÜZIĞIN IYILEŞTIRICI GÜCÜ VARDıR
Müzik çalışmalarına deprem felaketinde bir hafta ara verdiklerin belirten Esat Kaba, şunları anlattı: “Dinlenelim, bekleyelim’ dedik. Toplum olarak aynı anda aynı duyguları hissettik. Fakat duyduk, tüm kurumsal şirketler çalışanlarına krizi fırsata çevirme toplantıları yaptı. Daha da çok çalıştırdı. İstifa eden çok fazla beyaz yakalı insan bu şikâyetleri dile getirdi. Orada göstermelik üzüntülerle kâr artırımı yapan sektörler varken burada acılarını paylaşmak, müziğin iyileştirici gücüyle bir araya gelmek isteyen bizler yerimizde saydık.
Türkiye’nin çok değerli sanatçıları Erkan Oğur, Onur Akın, Edip Akbayram, Hüseyin Turan, Ufuk Beydemir gibi isimlerin bir araya gelerek depremin ardından müzikle acılarını dile getirdiklerini söyleyen Esat Kaba “Bu tam yapılması gerekendi. Sanatın ve sanatçının varlığını korumasını istiyorsak müziğin iyileştirici gücüne inanmalıyız”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.