50 yıl önce bu tadı yaşadım...
Bugün de TV de Cumhurbaşkanlığı Bisiklet yarışına takıldım. Sempatim 50 yıl öncesine dayanır. Dünya gazetesinde çalışırken 1971yılında bu yarışı takip ettim.
Mersin Antalya arasındaki etapları büyük bir zevk ve coşkuyla takip ettim. Doğa inanılmaz güzel, Toros Dağlarının zirvesindeki köyler muhteşemdi. O köylerden geçerken insanlar yarışmacılara zakkum çiçekleri atardı.
TRT Spor2 sporun bu güzelliklerini veren tek kanal. Pandemi de ilaç gibi geldi. Bu yarışı seyrederken o günleri yaşadım.
Federasyonun şu andaki Başkanı olan Erol Küçükbakırcı , o dönemin yarışmacılarındandı. Basın Müşaviri Orhan Suda abimizdi. Bir dönemin ünlü kadın yazarlarından Pakize Suda’nın babası. Bizlerin tüm sıkıntılarını hallederdi.
Yarışı takip eden gazeteciler bir elin parmakları kadardı. Gördüğünüz fotoğraf ta ise verilen aradan fırsat bulan bizler bir mağara gezisi sırasındayız.
Sol baştan sırasıyla Cem Buba, Tercüman Foto Muhabiri Erdal Aydın, Hürriyet Muhabiri Nazif Oturgan, Tercüman Muhabiri daha sonra da sanırım Federasyon Başkanı oldu Ergun Hiçyılmaz. Tabi fotoğrafı ben çektiğim için o karede yokum.
Bugün kü yarışı takdim eden ise ulusal Voleybol Maçlarımızı büyük bir coşkuyla anlatan muhteşem İngilizcesiyle yabancıları bile kendisine hayran bırakan Başak Koç.
Anlıyacağınız başka kanallar vermese bile seyredilmesi insana huzur veriyor.Bu etabın birincisine madalyadan başka verilen muz hevenkleri de ayrı bir güzellik. Her ne kadar Alanya ve Anamur’da bir çok muz bahçesi imha edilip arsaya çevrildiyse de düşünülmesi güzel.
Son not sahi bugüne kadar TRT’de tüm bisiklet yarışmalarını takip eden, tüm spor hayatına bisiklete adayan Muhabir Ömer Yavru nerede?
Emekli mi oldu yoksa?