24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Ankara1°C
  • Antalya9°C

YENEN'İN İDDİALARI BİTMİYOR

Şerif Yenen'in ARO ve TÜRSAB başkanlarını küçük düşüren "tekme-tokat, küfürlü kavga ettiler" iddialarınin olduğu DVD görüntüsü iyi niyetle hazırlanmış.

Yenen'in iddiaları bitmiyor

04 Mart 2009 Çarşamba 10:30

ÖZKAN ALTINTAŞ-TÜRKİYE TURİZM


İSTANBUL- Geçen gün yazdığımız İRO başkanı Şerif Yenen'in DVD'deki ARO Başkanı Osman Özbuldu ile TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy hakkında "tekme-tokat, küfürlü kavga ettiler" iddiaları ile DVD görüntülerinin yer aldığı haber üzerine açıklama geldi.
Açıklamanın altında TUREB Yönetim kurulu imzası var.

Turist Rehberleri Birliği-TUREB Başkanı Uğur Ayyıldız'ı aradım böyle bir yazı gönderilmediğini söyledi.
Yani Şerif Yenen'in asılsız iddiaları bitmiyor

Aylardır rehberler Turgon, Tursapnet, rehberodasi gibi turizm sektörünü ilgilendiren platformlara yazıyor.
Bizde bu haberlere yer veriyoruz.
Bu haberleri sanırım bir tek Kültür ve Turizm Bakanlığı okumuyor.
Bu okumayış yüzünden turizm sektöründe bir başsızlıktır gidiyor.

TUREB Başkanı Uğur Ayyıldız'dır.
Şerif Yenen TUREB başkanı değildir.
Şerif Yenen İstanbul Rehberler Odası başkanıdır ve kendisi İstanbul Dernekler Masası'na başvurarak 3-5 kişiyi yanına alarak Tureb Derneği adıyla bir dernek kurmuştur.

Tureb derneği, Türkiye'deki rehber dernekleri ve rehber odalarını temsil etmeyen İstanbul'da lokal bir kuruluştur.
Türkiye'de Dernekler Kanunu çok gariptir. Üç beş hamalda bir araya gelerek istediği derneği kurabilir.
Nitekim bizde meslektaşlar olarak İstanbul Gazeteciler Derneği'ni böyle bir girişimden zor kurtardık.

YANDAŞ SİTELER KISKANÇLIĞINI KUSUYOR
Şimdide "yandaş" internet siteleri açıklamaları mal bulmuş nimet gibi yayınlıyorlar.  turkiyeturizm.com'a karşı içlerindeki kini ve kıskançlığı kusuyorlar. Çünkü onlar ticari siteler. Bağımsız özgür yayıncılık yapamıyorlar. Gazeteciliğin gerçek erdemini tadamıyorlar.
Hatta Şerif Yenen'in bantını bile izlemeden "asparagas" adı altında "yağcılık" yapıyorlar. Açaklamaları objektif habercilikle verecekleri yerde çarpıtarak "alabildiğine yaranmak" adına kullanıyorlar.
ARO Başkanı Osman Özbuldu'nun Şerif Yenen'in iddasına karşı gönderdiği olayın olmadığını içeren yazısını bile turkiyeturizm.com'a karşı kullanma gibi basiretsizlik gösteriyorlar.
Turizmde bir kısım "yandaş medya" var.  Kimden çöplenirse ona kuyruk sallıyor. Bir de bağımsız dimdik duran turkiyeturizm.com var. Herkeste bunu biliyor.
Özellikle Mamak Cezaevi'nin koridorlarında bir zamanlar devrimci türküleri söyleyenler birlikte yürüdüklerinin yandaş internet sitelerini hayretle izliyorlar.

TÜRKÇE'DEN TÜRKÇE'YE TERCÜME YAPTIK
Şerif Yenen'in dağıttığı DVD'deki konuşmasını masum bulanlar ve iyi niyetli yaklaşanlar ve ne anlama geldiğini bulumayanlar için çok gerekli olduğunu düşünerek köşemizi ziyan ettik.

(LİNKE TIKLARSANIZ: ŞERİF YENEN'İN KONUŞMASININ TÜRKÇE'DEN TÜRKÇE'YE TERCÜMESİNE ULAŞABİLİRSİNİZ)
https://www.turkiyeturizm.com/author_article_detail.php?id=260

DDV KAYDINA ULLAŞMAK İÇİN AŞAĞIYA TIKLAYABİLİRSİNİZ
http://www.dailymotion.com/search/arastirmaci%252Brehber/video/x8iatb_osmanla-bayaran-birbirlerine-girdil_news

BAKALIM AÇIKLAMADA NELER DİYOR?
Gelelim gönderilen açıklamaya:
Şerif Yenen'in DVD'deki iddialarının yer aldığı haberde TUREB'in adı bile telaffuz edilmedi.
Sadece İRO başkanı denilmiştir.
Yani aşağıdaki yazının muhatabı ben değilim.
Ama yine de satır satır cevap verelim.

03/03/2009

Turkiyeturizm.com İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Sayın Özkan Altıntaş,

İnternet sitenizde yayınlanan "Yenen'in Ulusoy ile Özbuldu tekmeli küfürlü kavga etti iddiası" başlıklı haber tamamen gerçek dışıdır.

(Bunun böyle olduğunu ve Şerif Yenen'in kendisine prim kazandırmak ve yandaş rehberlerin önünde şov yapmaktan öte bir amaç taşımadığını zaten bizde biliyor ve yazıyoruz. O da onun siyasetidir. Karışamayız.
Ancak bugüne kadar esamisi okunmuyordu. Bizim sayemizde konuşulur oldu. Bize reklam ücreti vermesi gerekiyor ki aramızda para ilişkisi olsun. Kendisi böyle diyor. Dernekler, odalar her yere reklam veriyormuş. Vermezse para veriyormuş. Verdikleri yerleri bizde öğrenmek isteriz.)


Haberde yayınlanan videolu görüntü, 28 Kasım 2008 tarihinde İstanbul Rehberler Odası salonunda üyemiz rehberlerle gerçekleştirdiğimiz bilgilendirme toplantısının kayıtlarıdır.

(Toplantının nerede olduğunu biliyoruz. Bilgilendirme toplantısında ARO ve TÜRSAB başkanlarını küçük düşürme bilgilendirmesi olabilir mi? Üyeniz rehberlerle olan bir toplantının DVD kaydı çoğaltılıp neden dağıtıldı?)

Bu toplantının kayıtlarından kısa bir bölüm alarak yazılan haberde TUREB Başkanı Şerif Yenen'in o toplantı sırasında sarf ettiği sözleri çarpıtılarak yorumlanmıştır.

(Toplantı kayıtlarından kısa bir bölüm değil, iki kuruluşu küçük düşüren bölüm. Şerif Yenen'in ağzından çıkanı kulağı duymuyorsa biz nasıl değiştirebiliriz veya çarpıtabiliriz. Konuşmayı herkes gayet açıkça dinliyor. Herhangi bir metin olsa çarpıtılır. Ama ağızdan çıkan söz bir kere söylenir. Bunu en iyi politikacılar bilir.)

Kayıt sitede yayımlandığı kadarıyla bile izlendiğinde bu açıkça görülecek; biraz daha kapsamlı izlenildiğinde ise daha iyi anlaşılacaktır.

(Konuşmanın Türkçe'den Türkçe'ye tercümesini yaptık. Linki yukarıdadır. Bu konu hakkında sadece bu bölümde konuşulmuştur. Diğer bölümlerde ise başka kişiler hakkında çirkin iddilar yer almaktadır. Konuşulanı anlamayanlar için Türkçe'den Türkçe'ye tercümesini yaptık)

Dileyen herkese bu video kaydını vermeye hazırız.

(Bu DVD'nin yeterince çoğaltıp dağıtıldığı görülüyor. Birileri hakkında asılsız ve küçük düşürücü iddialarda bulunarak kayıt altına alınan DVD'lerin izinsiz şekilde çoğaltılarak dağıtılması ve yayınlanması Basın Kanunu'nun ilgili maddesine göre suçtur.
Cumhuriyet Savcılıkları bu şekilde DVD çoğaltıp yayınlayan kişiler hakkında soruşturmalar açmaktadılar.
Polis hergün bu gibi işlemler yapan yerlere baskınlar düzenlemektedir. Sanırım hakkında iddiada bulunulan kuruluşlar bu konuda gerekli yasal girişimlerde bulunacaklardır.)


Bu haberin ne amaçla yapıldığını anlamakta zorlanıyoruz.

(Bir gazeteciye bu haberin hangi amaçla yayınlandığını sormak ve zorlandığını söylemek kadar bilgisizlik olamaz. Bu zihniyette olan kişilerin bakışıyla gazetelerin her gün bembeyaz sayfalarla çıkması gerekir.
Söylediğiniz gibi bu bir haberdir ve haber değeri görülerek yayınlanmıştır. Turizm sektörünün iki saygın kuruluşu ARO ve TÜRSAB hakkında asılsız iddialarda bulunan İRO gibi bir kuruluşun başkanını sözleri haberdir.
Eğer bu kişiler sade birer vatandaş olsaydı, haber değeri olmazdı. Bulundukları tüzel kişilik ve temsil ettikleri camia adına hareket ettikleri için kamuyu ilgilendiren bir haberdir.
Zorlanacak bir şey yok. Gazeteci haberi buldu mu yazar. Gerisi kamu vicdanına kalır. Burada amaç aramak kişilerin sadece herkesi kendilerine gibi görmeleri ve kendilerinden şüphe ettiklerine işaret eden bir unsurdur.)


TUREB, tümü saygın meslek kurumlarından oluşan bir bütündür; bu tür yalan haberlerle yıpratılamaz.

(TUREB saygın bir kuruluştur. Başkanı profesyonel turist rehberlerinin duayeni ve saygın kişi Uğur Ayyıldız'dır. Burada muhatap olunan TUREB değildir. TUREB tümü dernek , İstanbul'da kurulan bir TUREB derneğinin saygın meslek kuruluşlarından oluştuğunu söylemek, Dernekler Kanunu'na aykırıdır. TUREB' Derneği'nin İstanbul dışında şube açma yetkisi yasada açıkça yazılıdır. Kavram karagaşasında bile amaç ve art niyet aramak gerekir.
Burada bizim amacımız İRO'nun saygınlığını korumak ve olur olmaz şekilde, belli amaçlara hizmet edilerek yönetilmesinin doğru olmadığını ortaya koymakgazeteci için kamu görevidir. Gazeteci kamu görevi yapmaktadır.
Kamu adına yani İRO'nun üyelerinin ve muhatap kılınan ARO ile TÜRSAB'ın üyelerinin haklarını koruma adına hareket etmektedir. İRO başkanını ağzından çıkan sözleri deyim yerindeyse "sağır sultan bile duyar."
Bu sözlerin "yalan" değil çirkin iddialar olduğunu tartışıyoruz. Söylediğimiz gibi hiçbir kuruluşu yıpratmıyor, kamu vicdanının ayakta kalması için çaba gösteriyoruz. Atatürk'ün dediği gibi "Basın milletin müşterek sesidir" ilkesine göre hareket ediyoruz. Doğrulardan kaçarak, "yalan" gibi sözlerinin arkasına sığınmak, hata yapanların hatalarını ve gerçekleri gizlemez.)


TÜRSAB gibi sektörün en büyük kurumuyla da mesleğimizin gereği olarak yakın ilişki içinde çalışmamız doğaldır.

(TÜRSAB gibi sektörün en büyük kurumuyla saygı sınırı içinde çalışılırsa bizce de uygundur. Ama burada bu saygın kuruluşun başkanı için "tekme tokatlı", "küfürlü" iddialar ortaya atılır ve bu DVD ile çoğaltılıp dağıtılırsa ortada bir yakın ilişki olduğu şüphe götürür ve başka amaç aranır.)

Haber yapmış olmak için gerçeği yansıtmayan, taraf gösterilen kurum ve kişilerle görüşmeden yayın yapılması etik değerlere aykırıdır.

(İçersinde çirkin iddialar bulunan DVD'yi dağıtırak aleniyete kavuştururken hakkında asılsız iddiada bulunulan kişilerle görüşüp 'etik' kurallara uyulmuş mudur?
Aslında kurumda görev alanların görüşünü almadan böyle bir konuşma yapan kişi kurum adına hata yapmıştır. Kurumun yönetimi ile tüm rehber camiası kendilerini küçük düşüren kişiden hesap sormalıdır.
Türkiye televizyonlarında ekrana çıkıp konuşanlarda aynen DVD'deki Şerif Yenen gibi konuşmaktadırlar ve ertesi gün haberleri gazetelerde yer almaktadır. Kaldı ki Şerif Yenen'e ne sorulacak ki? Kendisi DVD'ye kaydetmiş, kendisi dağıtmış. Adı üzerinde bilgilenme toplantısı. Gazetecilerde bilgilendi ve yazdı. Konuştuklarını biz mi söyledik?
Gazeteci hakim veya savcı değildir. Sanık gelsin,şahit gelsin diyemez... Önüne gelen haberi değerlendirir ve yayınlar. Gerisini kamu vicdanına bırakır.)


TUREB Yönetim Kurulu

(Bu hangi TUREB Yönetim Kurulu anlayamadık. İstanbul'da dernek kuran Türkiye başkanı olup çıkıyor. Bizce bu konuda kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bir aile toplantısı yaparak taşları yerine oturtması gerekir. Yoksa hizip dedikodularının ardı arkası kesilmez.)
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    SON DAKİKA