24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara1°C
  • Antalya9°C

VİSKİNİN MUHTEŞEM GERİ DÖNÜŞÜ

Gusto'nun son sayısında "Viskinin muhteşem dönüşü" başlığıyla viskiyi kapak yapmış. Viski'de son gelişmelerle ilgili ilginç tespitler var dergide...

Viskinin muhteşem geri dönüşü

06 Nisan 2009 Pazartesi 19:00

Kağan Gökalp

İSTANBUL- Aylardır viski ile ilgili eğitici yazılar yer alıyor basında. Viski Türkiye'de belki hâlâ halka inemedi ama birçoğumuz malt viskilerin buzlu içilmeyeceğini, yine de suyla temas arzu ediliyorsa çiğ damlacıkları kadar bir iki damlacığın viskiye eklenebileceğini biliyor. Viskiyi buzla değil, buzlukta soğutulmuş granitle soğutmanın en doğru yol olduğu bugün birçok gazete okuyucusu için sır değil. Bir köşe yazarımızın siyasetle de harmanlanmış yazısından hafızamda yer eden "Talisker'e buz koyulamayacağını bildiğim halde, Talisker'i buzlu içtim" yazısının ardından Mehmet Yalçın'ın isli Talisker'in içeni nasıl bir cesuryüreğe dönüştürdüğünü, vahşi ve aykırı doğasını kuduz geçirir gibi insana nasıl geçirdiğini çarpıcı bir dille anlatan enfes yazısını okudum. Gusto'nun viski kurslarında da viskinin dünya çapında yeniden yükselen bir değer olduğunu, hatta yemek öncesi aperitif içki olarak bilinen viskinin bugün tıpkı şarap gibi birçok eşlikçisinin bulunduğunu öğrendim.

Viskinin muhteşem dönüşü
Nitekim Gusto son sayısında "Viskinin muhteşem dönüşü" başlığıyla viskiyi kapak yapmış. Viski dünyasındaki son gelişmelerle ilgili ilginç tespitler var dergide...
İskoçya'nın Islay Adası'nın ünlü füme malt viskisi Laphroaig'un (Prens Charles'ın en sevdiği viski) Quarter Cask'ı 12 yıl boyunca 250-300 litrelik normal meşe fıçılarda yıllandırıldıktan sonra iki yıl da 50 litrelik küçük meşe fıçılarda dinlendirilmiş. Küçük fıçıda viskinin tahtayla teması daha fazla olmuş, iki yılda en az 5-6 yılda yakalanabilecek bir olgunlaşma elde edilmiş.
İskoç dağ köylülerinin atlarına veya öküzlerine asarak taşımak için viskilerini koydukları geleneksel fıçılar, asırlar sonra hatırlanıp yeni bir lezzet konseptine öncülük etmişlerdi.
Laphroaig gibi diğer damıtımevleri de fıçı konusunda liberal davranmıştı. Romdan Calvados'a, ale birasından Chenin Blanc şarabına, konyaktan Madeira'ya, Cote d'or kırmızılarından Chardonnayler'e onlarca içki ve şarabın fıçısını yıllandırmada kullanmışlar. Kiminin macerası hüsranla sonuçlanmış, kimi üretici de mükemmeli yakalamış.

Yeni akım 'sıfır fıçı'
Glenmorangie, bu konuda en radikal kararı alan damıtımevi olmuş. Dünyanın en iyi şaraplarından Chateau d'Yquem ve Chateau Margaux fıçılarında bile viski yıllandırmış. Geçen yıl iki düzineyi geçen deneyleri analiz etti ve Porto, Şeri ve Sauternes fıçılarının en uygunları olduğunu açıkladı.
Ancak viski dünyasında lezzet yaratmak için kullanılanlar sadece eski fıçılar değil. İlk kez doldurulan "sıfır" fıçılar da ayrı bir akım. Amerika'dan getirtilen bu tür fıçılarda dinlenen Glenmorangie'nin Astar'ı, biraz pahalıya mal olsa da sıfır fıçı kullanmanın erdemini kanıtlıyor.
Viski, son dönemde suşi barlarında da gözde. Buralarda özellikle buzla içilen harman viskiler, hem suşinin batırıldığı soya sosunun tuzunu dengeliyor, hem de yeşil wasabi hardalının yangınını söndürüyor. Çiğ balığın daha öne çıktığı saşimiler ise, sek veya az sulu malt viskiyle çok seviliyor.
Füme somon ile isli viski eşleşmesi ise benim favorim.
Viski dünyasına yolculuk hiç bitmez. Birbirinden kaliteli viskilerin tadını çıkarmanız dileğiyle...
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA