22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara15°C
  • Antalya17°C

TÜRSAB’TA MUHALEFET KONGREYE ÇAĞIRIYOR

Başaran Ulusoy’un Türsab başkan adaylığından çekilmesi ve kongreyi iptal etmesinin yasadışı olduğunu belirten adaylar 2-3 Aralık'ta kongre çağrısı yaptılar

Türsab’ta muhalefet kongreye çağırıyor

26 Kasım 2017 Pazar 15:00

ÖZKAN ALTINTAŞ- TÜRKİYE TURİZM
İSTANBUL-
Türsab kongresi ertelendi, Başaran Ulusoy adaylıktan çekildi. Ancak kararı yasadışı bulan muhalif adaylar “2-3 Aralık'ta kongreye gelin” çağrısı yaptılar. Erteleme kararının 24 Kasım’da alındığı belirtilerek 26 Kasım’da açıklanmasının hiçbir yasal gerekçeye dayanmadığını belirten muhalefet hakkkını yasal yollardan arayacağını bildirdi. Ertelemeyi “ güvenlik” mazereti ile duyuran Türsab yönetimimin devletin kolluk kuvvetlerinin yerine geçmeye çalışarak onları küçük düşürdüğü belirtildi.

tursab-adaylar-002.jpgTUTANAK TUTULDU KONGRE 2-3 ARALIKTA
Bu arada Türsab Kongresi için yasal tarih olan kongrenin ilk günü 26 Kasım günü yapıldı. Yeterli çoğunluğun sağlanmadığı 2-3 Aralık 2017 tarihine ertelendiği Kültür ve Turizm Bakanlığı Komiseri Yusuf Batur tarafından tutanak altına alınarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bildirildiği belirtildi.

ULUSOY’UN OYUNU MU?
Türkiye Seyahat Acenteleri-TÜRSAB Genel Kurulu yaklaşırken mevcut başkan Başaran Ulusoy’un adaylıktan çekildiğini açıklaması turizm sektörüne bomba gibi düştü. Yaklaşık 20 yıldır “Köyüme dönüyorum” dedikten sonra yerine birini aday gösterdiği halde “Camia beni istiyor” diyerek yeniden aday olan Başaran Ulusoy’un “adaylıktan çekiliyorum” sözü bile inandırıcı olmadı. Dedikodular kesilmedi ve “bu da yeni bir oyun” diyenlerin iddiaları ile ortalık kaynamaya başladı.

İSTİFA ÜZERİNE KONUŞULANLAR
Aslında Başaran Ulusoy’a ilk mesajlar bazı şehirlerde yaptığı toplantılarda Türsab BYK başkanları ve acentelerden gelmiş “Başkan artık çekil” demişlerdi. Ancak bunlara aldırmayan Ulusoy’un en son bakanlık aracılığıyla yukarıdan gelen “Artık yeter” şeklindeki uyarı üzerine tornistan ettiği ileri sürüldü. Hatta uyarıya karşı “Bana 4 yıl daha izin verin. Ortalığı toparlayayım. Çekileceğim” şeklindeki talebi geri çevrilmişti. Bu arada kongreye katılım bildirisinde bulunan acentelerin sayısının 5 bine ulaşması işin üzerine tuz biber ekti. Parası kalmadığı belirtilen Türsab’ın bu kadar acenteyi İstanbul’a getirip götürecek gücü de yoktu.

GÖVDE GÖSTERİSİ FİYASKO OLDU
Panik içinde olan Başaran Ulusoy, İstanbul’da “gövde gösterisi” diye belirtilen Lütfi Kırdar toplantısında bekleneni veremedi. Salona gelen 1500 acentenin üçte ikisi Ulusoy karşıtı idi. Kongrenin provası düşencesi içinde ön sıralara oturttuğu bazı kişiler ise “tetikçilik” görevini yaptılar. Ancak cılız kaldılar. Üstelik Başaran Ulusoy, şimdiye kadar yaptığı konuşmaların en kötüsünü yaptı. Ağzından ik kez çıkan “Ben kenarda durmasını bilirim. Yönetime geleceklere yardım ederim” şeklindeki “veda” mesajlarını salondakiler pek fazla algılayamadı.

TÜRSAB’TA DOLAŞAN KÖSTEBEK KIM?
İşler Ulusoy’un istediği gibi gitmiyordu. Hatta o gün “Çöp tenekelerimi karıştırıp evrak çalıyorlar. Odama girip evrakların fotoğrafını çekiyorlar” diyerek Türsab’ta köstebeğin bulunduğuna dikkat çekmişti.

İBRA KORKUSU
Türsab Başkan Adaylarından Hasan Erdem’in diğer aday Hüseyin Kırk ile İstanbul buluşmasında yaptığı konuşmada “Bu yönetimi ibra etmeyin. İbra ederseniz kendi kendinizi aldatmış olursunuz. Sizleri uyarıyorum. Aksi takirde kendimizle çelişkiye düşeriz. 20’ye yakın şirketin hesaplarını veremeyen yönetimi ibra edemeyiz” şeklindeki sözleri de bu oluşuma etken oldu.
Hatta Hüseyin Kırk’ın başkanı olduğu OTSAD Derneği üyesi Uluslararası Taşımacılar Birliği-İPRU Genel Sekreteri Mevlut Ilgın’ın “Bünyemizde 600 seyahat acentesi var. Hepsinin oyu sizlere”şeklindeki konuşması tahrik edici oldu.

KONGREYE 5 BİN KATILIM KORKUTTU
TÜRSAB Başkan Adaylarından Hasan Erdem “Bu Başaran Ulusoy’un yeni bir oyunu” derken, diğer aday Firuz Bağlıkaya “5000 acentenin kongre katılımını görünce korkudan kaçıyor” dedi. Diğer aday Hüseyin Kırk ise bu davranışını Başaran Ulusoy’un sonu olduğunu belirterek “Erkekliğin 10’da dokuzu kaçmak. Ulusoy adamlıktan bahsediyordu, şimdi madam oldu” diyerek olaya espirili yaklaştı.
Ancak adayların ortak görüşü Başaran Ulusoy’un bu hareketle kongrede kontrol edemeyeceği 5 bin acenteninin katılım sayısını düşürmeyi planladığı şeklinde oldu. Ulusoy’un “Benim bu kadar acenteyi İstanbul’a getirecek gücüm yok” diyerek yan çizmeye çalıştığını ileri sürenler oldu.

ORTALIĞI TOPARLAYACAK BAŞKAN KİM?
Bu arada Ulusoy’un adaylıktan çekilmesinin arkasında hükümetin parmağı olduğunu arayanlar bir çok senaryo üretmeye başladılar. Sözde Ulusoy’a “Artık bu işleri bırak yerine sorun çıkarmayacak ve etrafı toparlayacak biri gelsin. Turizmde sıkıntı yaratıyorsun. Ortamı toparlayacak biri lazım” denildiği söyleniyor.

TOPLANTILAR İPTAL EDİLDİ
Başaran Ulusoy’un son bir hafta içinde Anadolu’da gideceği 6-7 şehirdeki toplantılarını iptal ederek kurmayları ile birlikte Türsab genel merkezine kapanmasının arkasında bu uyarı olduğu ileri sürüldü. Hatta Ulusoy’un evine bile gitmeyerek “çıkış yolu” bulmak için Türsab genel merkezinde yattığı bildirildi.

KÖYE YARDIM KAMYONU
Bu arada bazı hazırlıkların sürdüğü ve Türsab’tan kamyon ile bazı kitaplar ve evrakların bilinmeyin bir adrese gönderildiği iddia edildi. Hatta birileri sorduğu zaman Ulusoy’un “Bunlar kitap… köylere yardım diye göndereceğim” dediği belirtildi.

tursab-adaylar-003.jpg

TÜRSAB BAŞKAN ADAYı HASAN ERDEM: "YASAL HAKLARIMIZI KULLANACAĞIZ"
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 2-3 Aralık tarihinde yapılacak olan 23. Olağan Genel Kurulu'nun ileri bir tarihe ertelenmesini eleştiren TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem, "Genel kurul 1 hafta kala komik gerekçelerle seçim ertelenmesi anti demokratik bir uygulamadır. Mevcut yönetimin etik olmayan kararını tüm yasal haklarımızı kullanarak itiraz edeceğiz" dedi.

TÜRSAB 23. Olağan Genel Kurulu'na adaylığını ilk açıklayan isim olan Güçlü TÜRSAB Platformu Başkanı, TÜRSAB Başkan Adayı Hasan Erdem, ertelenen genel kurul sürecini değerlendirdi. Yaşananların demokrasiye aykırı olduğuna dikkat çeken Erdem, şöyle konuştu:

"TÜRSAB seçimlerine 2 yıl önceden adaylığımızı açıklayarak Güçlü TÜRSAB Platformu altında Türkiye genelinde çalışmalarımızı yaptık. Ülkemizin her karış bölgesinde çalışan tüm meslektaşlarımıza ulaşarak sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi konuştuk. Tüm üyelerimiz "Artık Yeter Söz Acentaların" diyerek genel kurula katılım çağrımıza destek vererek TÜRSAB tarihinin en geniş katılımlı genel kurulunu gerçekleştirmek adına katılım formlarını doldurdu. 2-3 Aralık tarihinde yapılmasını beklediğimiz genel kurula 5 bin acentamız katılım gösterecekti. 20 yıldan bu yana "Böl-Parçala-Yönet" politikasıyla kurumumuzu geriye götüren mevcut yönetim kaybetme psikolojisiyle son dakika hamleleri yaparak hukuka, demokrasiye ve etik değerlere aykırı hareket etmektedir. Genel kurulu komik gerekçelerin arkasına saklanarak ertelemekle hem üyelerimiz nezdinde kendilerini küçük düşürdüler hem de köklü kurumumuzu ayaklar altına aldılar. Yaşanan bu hukuksuzluğu ve adaletsizliği kınıyor ve yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı ifade ediyoruz."

TÜRSAB BAŞKAN ADAYı FIRUZ BAĞLIKAYA: KONGREYE HAKSIZLIK YAPILDI
TÜRSAB tarihinde ilk defa 5000 delegenin katılacağı genel kurul süreci başladıktan sonra, mevcut TÜRSAB Yönetim Kurulu, Genel Kurulu erteleme yönünde karar almıştır. Yönetim kurulu tarafından alınan kararın gerekçe kısmı aynen aşağıdaki gibidir.

“Genel Kurul salonunda ciddi bir kaos yaşanacağı ön görüldüğünden ve Toplantı esnasında huzur ve sükunetin kontrol edilmesinin mümkün olamayacağı anlaşıldığından 23. Olağan Genel Kurulu’nun ertelenmesine oy birliği ile karar verildi.”

TÜRSAB Yönetim Kurulu bu kararı gerekçe göstererek seçimin ileri bir tarihe ertelenmesini Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan talep etmiştir.

TÜRSAB Yönetim Kurulu, güvenlik ile ilgili bir karar alma hakkına sahip değildir.

Güvenlik ile ilgili alınacak kararlarda Kamu otoritesi olan İçişleri Bakanlığı, İl Güvenlik Kurulu, İstanbul Valiliği veya İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nden gelen ve Genel Kurulun yapılmasını engelleyecek herhangi bir tebligat bulunmamaktadır.

Biz Türk turizm sektörünün yılmaz hizmetkarları, Seyahat Acentaları temsilcileri olarak tüm dünyada ülkemizin güvenilir olduğunu anlatma çabalarımızı sürdürürken mevcut yönetimin güvenliğin sağlanamayacağı imajını vererek, seçimi erteletme çabası içerisine girmesi ülke turizmine ve ülke imajımıza ihanettir.

TÜRSAB’da, bu kararın altına imza atanları sektör affetmeyecektir.

Bu söylemler ülkemizin dostu olmayanların söylemleridir.

Kahraman güvenlik güçlerimiz yıllardır ülkemizin huzurunu en üst düzeyde sağlarken, İstanbul’un merkezinde bir kongre salonunun güvenliğini sağlayamayacağını ima etmek en başta fedakar emniyet güçlerimize ve kamu otoritesine yapılmış büyük bir haksızlıktır.

Bu açıklamayı yapanlar kişisel menfaatlerini sektörün menfaatlerinin önünde görmekte ve kişisel çıkarları için ülke turizmini ve mesleğimizi feda etmektedirler.

Üyelerimizin seçimin sükunetle geçmesi konusundaki tavrı nettir ve tüm Seyahat Acentaları temsilcileri bu olgunluğa sahiptir.

Mevcut Başkanın TÜRSAB 23. Olağan Genel Kurulu'nda aday olmayacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Aday olmama nedenlerini doğru bulmamakla beraber kendisine bu güne kadar vermiş olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür ediyoruz. Ancak 20 yıllık Başkanlığı süresince daha önce en az 6 kere aday olmayacağım açıklaması yapan mevcut Başkanın inandırıcılığı da kamuoyu nezdinde yok hükmündedir.

Bildiğiniz üzere Genel Kurulumuzun ilki bugün (26.11.2017) tarihinde gerçekleşti ve çoğunluk sağlanamadığı için Kanun gereği daha önceden duyurulduğu gibi 2-3 Aralık 2017 tarihine ertelendiği Kültür ve Turizm Bakanlığı Komiseri Yusuf Batur tarafından tutanak altına alınmış ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bildirilmiştir.

Seçimi kaybetme korkusu ile yapılan bu girişimi şiddetle kınıyor; üyelerimizi ve birliğimizi kamuoyunda düşürdükleri bu durumdan dolayı üzüntülerimizi dile getiriyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın, TÜRSAB’ın hiçbir hukuki temele dayanmayan bu kararını delegelerin hassasiyetini göz önüne alarak değerlendireceğinden hiçbir şüphemiz yoktur.

Bu vesile ile bizi desteklesin desteklemesin tüm meslektaşlarımı sevgiyle kucaklıyor; önümüzdeki hafta yapılacak TÜRSAB Genel Kurulu’nun ülkemize, sektörümüze, mesleğimize, birliğimize ve tüm üyeler için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Gün birlik olma günüdür, sektörümüzün ve ülkemizin selameti için tüm meslektaşlarımızı seçime bir kez daha davet ediyorum.”

huseyin-kirk-hasan-erdem.jpeg

HÜSEYİN KIRK: ULUSOY, GİDERAYAK ÜLKE TURİZMİNE AĞIR DARBE VURDU
2-3 Aralık'ta İstanbul'da yapılacak olan Türsab 23.Olağan Genel Kuruluna 1 hafta kala"" Güvenlik kaygıları sebebiyle hukuksuz bir şekilde erteleme kararını"" Büyük bir şaşkınlık ile öğrendik.     Bu hukuksuz kararı ve gösterilen gerekçeyi bir turizmci olarak yeniden toparlanmaya ihtiyacı olan ülke Turizmine koyulmuş bomba olarak ifade etmek istiyorum.                   Hükümetimizin hedef olarak koymuş olduğu ""2023 vizyonu ile 50 Milyon Turist ve 50 Milyar Dolar gelir"" hedefine Başaran Ulusoy ve yönetimi olarak ülke turizmine hain Feto darbe girişiminden farkı olmayarak ülke turizmine ""bomba"" koyarak seçimlerde nasıl olsa kaybediyoruz giderayak ülke turizmine en ağırdarbeyi vurarak gidelim demelerini esefle  kınıyoruz.

2015 ve 2016 yıllarında yaşanan Terör ve 15 Temmuz hain feto darbe girişiminin ardından Hepimiz canla başla ülkemizi yurtdışında güvenli bir ülke olduğu konusunda gerek hükümet gerek kurumsal gerek bireysel düzeyde çalışmalar yaparken; şahsi çıkarları uğruna ülkemizi ve ülke turizmini baltalamaya yönelik bu hareketi siz değerli Seyahat Acentalarının takdirlerine bırakıyorum.

huseyin-kirk-hasan-erdem-002.jpegMevcut Türsab Yönetiminin sandık kaygısı ile ülke turizmimizin imajını ve geleceğini zedelemeye yönelik bu erteleme girişiminin ""15 Temmuz daki Ülkemize yapılan darbe girişimi ile  şimdi ise Türk turizmine yapılan darbe den hiçbir farkı yoktur.  Muhalefetin en güçlü adayı olan Hüseyin Kırk ve Hasan Erdem'in in 22 Kasım'da muhalefet kanadında birleşerek muhalefetin oylarınınım arttığını gören mebcut Türsab yönetiminin seçimlerde "kaybettik"diyerek panik içerisinde son hamleyi ülke turizminin geleceğini düşünmeyerek  almış oldukları karar ile ülkemize adeta ihanet etmişlerdir. Mevcut Türsab Başkan ve yönetiminin. Gerek Cumhurbaşkanının ve gerekse bakanların nezdinde itibarlarının  olmadığını zaten kamuoyunda hissedebilen bir durum olduğunu biliyoruz.  Bu hukuksuzluk ve Türsab ı kişisel menfaat kurumu olarak gören mebcut başkan ve yönetimi sandıkta göndermek için 2 ve 3 Aralık'ta yapılacak olan Türsab'ın 23.Genel kuruluna Tüm Seyahat Acentalarını davet ediyorum. Türsab a ve ülke bayrağımıza sahip çıkmak için tüm meslektaşlarıma çağrıda bulunuyorum. ""Biz Türsab'ı yönetmeye değil, hisme etmeye geliyoruz"  Saygılarımla.



CEMAL KIZILTAN: KAOSA DAVETİYE ÇIKARARAK GİTTİ
Geçen genel kurulda divan başkanlığı yapan Tursapnet’in Kurucu Moderatörü Cemal Kızıltan, “Sonunda beklenen açıklama geldi ve TURSAB'da bir devir kapandı. Başaran Ulusoy ardında inanılmaz bir borç yükü, onlarca soru ve ağır bir hasar bırakarak adaylıktan çekildi. Giderayak seçim iptali gibi maksadını ve haddini aşan bir açıklama yaparak ve adeta kaosa davetiye çıkartarak..”

DAHA DUR, KARPUZ KESECEĞİZ
Başaran Ulusoy, hayatı boyunca bir şeyi başardı; Tribünlere oynamayı!. Söylemi ile gündemi birbirini tutmadı, ilgi alanı belliydi, o kadar meşguldü ki, dünyada ve ülkemizde yaşanan terör olayları ile pek çok olumsuzluğun yeni farkına vardı!.. Meslektaşlarının yaşadığı onca meşakkat onu hiç ilgilendirmedi, sorunlara çözüm önerileri kara mizah örneği gibiydi. Pek çok kişiyi üzdü, hatta bir kısmını bunca yıllık mesleğinden vazgeçecek hale getirdi.

Bir kısım yürekli insan, “ona rağmen” mesleği adına uğraş verirken o fikir ayrılıklarını kişisel husumet olarak algıladı, kan davasına dönüştürdü. Sorunları tartışmak ya da ortak akılla çözüm üretmek yerine yokmuş saydı. Çünkü sorunu çözmek için önce işi bilmek gerekirdi, onun da en büyük eksiği buydu!. Turizmi bilmiyordu, öğrenmeye çalışmak gibi bir derdi de yoktu, gündemi belliydi, ötesi teferruattı!.

2015 yılının ikinci yarısından itibaren yarattığı saadet zinciri çökmeye başladı. Bilinen sebeplerle katlanarak büyüyen sorunlar, sektörü beklenen, ama hiç arzu edilmeyen bir girdabın içerisine soktu. Bu durum 2017 yılında, TURSAB’ın önce rekabet kurumu, sonra da bankalarla sorunlar yaşamasına yol açtı. TURSAB’ın bu girdaptan, en az hasarla çıkması filan umurunda değildi, onun için aslolan “Devlet ve Damatla kavga etmeden” iktidarını sürdürmekti!. Ama artık deniz bitmişti!..

Başaran Ulusoy’un yazısında iddia ettiği gibi başa filan dönmedik, zaten 18 senedir hep aynı yerdeydik. Bizler kayıplarımızdan ötürü kaygılanırken, bir tek o kaygısızdı!. Tek motivasyonu TURSAB kalkanı ile kurduğu, katiyen denetlenemeyen şirketlerdi. Zaten en büyük darbeyi de onun TURSAB’ın parası ile giriştiği nafile ticaret faaliyetlerinden yedik. Üzülerek ifade etmeliyiz ki, TURSAB’ın yaşadığı zorluklar yalnızca öz benliklerimizde ve umutlarımızda değil, ticari ve itibar kayıpları olarak sektörde derin tahribatlar yarattı, ama o hiç tınmadı, sadece kendisinin ve şakşakçılarının güldüğü fıkralar anlatmayı tercih etti, çünkü söyleyecek sözü yoktu!.

Meslekte yirmi ve daha uzun yıldır var olan arkadaşlarımız çok iyi bilirler, TÜRSAB Genel Kurullarında, bin türlü artistlik, manevra ve muhalefetin acemiliği sayesinde iktidarını tam 18 sene sürdürdü. Orantısız güç kullanarak muhalefeti sindirme taktikleri Genel Kurul salonları ile sınırlı kalmadı; Her genel kurul sonrası rakiplerini ya bin bir vaatle yanına çekti, ya da onlara dünyayı dar etti. Bu adeta gelenekselleşmiş bir tavırdı. Hatta, geride bıraktığımız yıllarda bu tavır yerini, öyle bir hırs ve nefrete bıraktı ki gerçek dışı beyan ve iddialarla meslektaşlarının belgelerini dahi iptal etti, itibarları, ekmekleri ile oynadı!. Bunu yaparken değil vicdanı, kılı bile kıpırdamadı!.

TURSAB’ın özeline sahip çıkamadı, Birliğin mali ve idari kayıtları elden ele dolaşır hale geldi, haliyle bu evraklar sosyal ve ulusal medyaya taşındı, Başaran Ulusoy suçu kendinde veya yakın çevresinde arayacağına yine başkalarına attı. Birliğin yönetiminde olan kişiler TURSAB ile doğrudan ticari ilişki içine girdi, bunlar belgelendi, “bana mısın” demediler, hep birlikte kulaklarının üzerine yattılar, ölü taklidi yaptılar!.. Binbir entrika ile TURSAB’ı Dallas çiftliğine çevirdiler, sonra da yaşananlara dedikodu dediler!. Asli görevleri Birliğe hizmet etmek olan TURSAB profesyonellerini kendi elemanları gibi kullandılar, çalışanlarına adil davranmadılar. Olmadık kişilere olmadık maaşlar ödenirken müze çalışanı garibanlardan kanuni haklarını dahi esirgediler, yüzlerce aileyi mağdur ettiler!.

Peki bunca entrikaya, düşmanlığa, gaddarlığa değer miydi Başaran Ulusoy?

Asla değmezdi...

Şimdi de kalkmış 2018 yılı ile ilgili kehanetlerde bulunuyorsun, hem dünyada, hem de ülkemizdeki önemli adımlara, belki de köklü değişimlere sahne olacağını söylüyorsun. Bunu hangi bulgulara dayanarak söylüyorsun? Bizim bilmediğimiz senin bildiğin ne varsa söyle biz de bilelim, yoksa yine mi bize ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye çalışıyorsun?. 1999 yılından bu yana geçen 18 yıllık süre içerisinde TURSAB Yönetim Kurulu Başkanı olarak sektöre ve Birliğe hizmet verdiğini belirtmişsin, sanki her şey bitmiş, omuzlarda veda edip, köyüne dönecekmişsin gibi ahkam kesiyorsun. Dur yahu nereye gidiyorsun, daha hesap vermedin, bizim mali ve gönül rızamızı almadan bir yere gidemezsin, önce 18 senenin hesabını vereceksin, sonra da birlikte karpuz keseceğiz, seni öyle uğurlayacağız.

Camiamızda kavgaya, kine ve bölünmeye gönlün yeni mi razı gelmemeye başladı, bunca yıl aldığın ah’lar, kararttığın yürekler, attığın iftiralar kapının önünde seni bekliyor. Birlik ve beraberlik, kenetlenme, dostluk, kardeşlik bunlar senin sözlerin olamaz, zaten ağzına da yakışmıyor!. 18 senedir yaşadığımız ve alışmak zorunda bırakıldığımız bu gergin süreci sen başlattın, her olayı kişiselleştirirken, her faaliyeti şahsın üzerine kurgularken iyiydi de şimdi iş zora girince aniden ömrünün büyük bölümünü bu sektöre hizmet ederek geçiren bir büyüğümüz mü oldun? Hayır değilsin, hiçbir zaman da olmadın!.. Kabullenme sınırını hafife alma, dur daha film yeni başlıyor, kim bilir belki de aşacak daha nice sınırlar vardır. Belli mi olur? Sen hele bir genel kurulda önce bu dönemin, sonra da onsekiz kayıp senemizin hesabını ver, gerekirse helalleşmeyi de biliriz.

Bugüne kadar sana tahammül ettikleri için TURSAB üyelerine teşekkür etmelisin, eminim içimizde sevenin de, konumun nedeniyle saygı gösterenler de vardır, seni iyi niyetle destekleyenleri de tanıyorum, ama “bir kısmını tenzih ederek söylüyorum” sana kötü bir haberim var ; Hani şu çevrende dolanan iyi gün dostların var ya, hah işte onlar, yarından sonra seni tanımayacaklar!. Dua et de bu kadarla kalsınlar, çünkü onlar senin ezeli muhaliflerin kadar iyi niyetli ve adil değiller, saadet zinciri kesilince umarım geçmişin hıncını almaya kalkmazlar, o zaman sen biz bile kurtaramayız!..

MUAMMER GÜNER: ADAM GİBİ SEÇİMİ KAYBEDERSİNİZ
Eltra Turizm’in sahibi Muammer Güner, Başaran Ulusoy'un adaylıktan çekilme haberini okuyunca biraz şaşırmakla birlikte, kendi adına doğru bir karar verdiğini düşünerek sevinmiştim.

Ancak akabinde gelen ikinci haber ile haftaya yapılması gereken Türsab Genel Kurulu ve yönetim kurulu seçiminin ertelenmesi girişiminde bulunmasını okuyunca, bu iş içinde bir iş var dedim ve “Neden?”sorusunu sormaya başladım.

Öncelikle Türsab seçimlerinin, böyle basit, böyle inandırıcılıktan uzak ve aslında utanılacak bir sebepten dolayı ertelenmesini çok yanlış buluyorum. Hukuki bir dayanağı olduğunu da düşünmüyorum. Bu kararın altına imza atan yönetim kurulu üyeleri lütfen biraz samimi olsunlar. Bu karar gerçekten kendi kararları mı? Bu gece uyurken bunu biraz düşünsünler. Neyin güvenliğini sağlayamıyorsunuz sevgili YK. üyeleri? Burası dağ başı mı? Herkes için geçerli... Aday olursunuz... Ya adam gibi seçilirsiniz ya da adam gibi seçimi kaybedersiniz? Bu ayıp bir şey değil, demokratik bir yarıştır.


EMRE PEKIN: YENI BIR BAŞKAN ADAYı ÇıKARACAĞıNı SANıYORUM
Bugün öğle saatlerinde mutlu haberi almış, başaran’ın adaylıktan çekilmiş olduğunu Hürriyet Gazetesinde okumuş, 50 küsur yıllık mesleğim adına son derece sevinmiş, sonunda istemeye-istemeye dahi olsa sağ duyuya yakınlaşmış olduğunu düşünmüş ve iki kelime ile platforma mesaj göndermiştim.

Şimdi nereden çıktı bu saçma-sapan karar?

Yani yeni gelecek yönetimin Birliğin ve bağlı şirketlerinin defterlerini gözlem altına alacağı ve yüz milyonlara ulaşan, belki de geçen kaçakların hesabının verilemeyeceği korkusu ile kişisel sorumlulukları söz konusu olduğunda, ülke turizminin yer-yeksan edilmesi yoluna dahi başvurulması…

Artık buna inanamıyorum, birisi lütfen şaka olduğunu söylesin…

Her neyse...bu erteleme konusu çok su kaldırır. Gelelim esasa...Evet Neden??? Sorusuna makul bir cevap bulmaya çalıştım.

Tahminim, Sayın Başkan kamuoyunu yokladı ve gelen bilgiler ışığında tekrar seçilme şansını değerlendirdi ve riskli gördü. Bu durumda hem seçim kaybeden bir başkan olmamak için hem de Başkanlığı Sn.Firuz Bağlıkaya'ya vermek istememesi sebebiyle, kendi yerine koltuğu emanet edeceği, yeni bir başkan adayı çıkaracağını sanıyorum. Bu saatten sonra bu plan çalışır mı ? Hep birlikte izleyip göreceğiz.

BAŞARAN, ÜLKE TURIZMININ BATMASıNA BIR ADıM DAHA ATTı…
Birkaç gün kadar önce çok sevdiğim meslektaşım -iznini almadan ismini kullanıyorum, lütfen mazur görsün- Cem ile telefon görüşmesi yaptık. Konumuz tamamen farklı bir şeydi ama doğal olarak konu döndü, dolaştı TÜRSAB’ın önümüzdeki hafta sonu yapılması planlanan genel kurul çalışmalarına ve haliyle “kim kazanır,” sorusuna geldi.

Kısaca arz edeyim, söylediklerim şuydu…

“””Normal şartlar altında ve kısmen açıklandığı söylenmekte olsa dahi, gerçekte gizlenen ama her hali ve tüm fecaati ile ortalıklara saçılan bu bilgi ve belgeler doğrultusunda görülen pislikler çerçevesinde bu seçimi Başaran’ın kazanması söz konusu olamaz…

Ama! -ama derken bir önceki cümlenizi unutmak durumunda olduğunuzu unutmayın ki ben de öyle yaptım ve en net şekli ile şunları söyledim- karşıda başaran var ve kendisi tüm başarısızlığına rağmen genel kurul ve seçim kazanma uzmanı…

Şu… şu… şu… nedenlerle Firuz’un kazanmasına/kazanacağına emin olamayız…

Bugün öğle saatlerinde Hürriyet İnternet Gazetesi haberlerini okurken, en tepede başaranın adaylıktan çekildiğini gördüm ve gerçekten çok mutlu oldum ki büyük olasılık meslek doğru bir yöne gidebilir temennim gerçekleşti, diyebilirdim…

Rahat, rahat gündelik işlerimi ve çalışmalarımı sürdürürken TURSAPNET’in duyurusu ile resmen dumura uğradım…

Aradan çok kısa bir zaman geçti ve yukarıda naklettiğim anektodu hatırladım.

Evet ve maalesef öngörüm gerçekleşti…

Başaran kendini gene kanıtladı.

Kendi pisliklerini biraz daha gizleyebilmek adına, tüm camianın, tüm mesleğin ve hatta tüm ülke turizminin batmasına bir adım daha attı…

Eğer inanıyorsan Başaran, yukarıda Allah var!

Hayatında hiçbir zaman seyahat acentesi olmadın ama -bir an için sana seyahat acentesi desek dahi- hasbelkader başına geçtiğin meslek örgütüne bağlı binlerce meslektaşının batmasına çanak tutuyorsun…

Allah seni bildiği gibi yapsın…

Tüm meslektaşlarıma saygılarımla,

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA